Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin olarak, "Gazeteciler' meslektaşı olan gazeteci Hrant Dink cinayetini karartmaya çalıştılar" görüşünü savundu.
Şener yazısında, "Dink cinayetini karartmak için kitap yazan, delil karartmak için işbirliği yapan gazeteciler de var. FOX TV’den Ercan Gün’ün yanında mesela, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Faruk Mercan. Dink cinayeti sanıkları, kendisini 'basın özgürlüğü kalesi' gören ABD’de saklanıyorlar. Ercan Gün FETÖ üyeliğinden ve Dink cinayetinden cezalandırıldı. Davanın sanığı olan FETÖ’cüler yanında, olmayan ve cinayeti karartmada rol oynamış ve hâlâ kendisine 'gazeteci' diyenler var bu ülkede. Gerekçeli kararı okurken, 14 yıllık yolculuk yaptım zihnimde. Ne iftiralar, ne hakaretler, ne komplolarla boğuştum. Ama gerekçeli kararı okurken huzurluydum. Bana kumpas kuranların 'sanık' olduğu Dink cinayeti davası kararında benim de 'tanık' olarak ifadem vardı." ifadesini kullandı.
Şener şunları kaydetti:
"Haber, yazı ve kitaplarımla olduğu gibi tanıklığımla da gerçeğin ortaya çıkmasına uğraştım. Baştan beri başka bir beklentim yoktu zaten.
Gerekçeli karara göre, “FETÖ’nün kumpas operasyonlarını başlatmak için göz yumduğu Dink cinayeti” davası kararında yazılmayanlar var. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şey, Türkiye’de yaşandı; “Gazeteciler” meslektaşı olan gazeteci Hrant Dink cinayetini karartmaya çalıştılar.
Bir gazeteci cinayetini, arkasında hangi güç varsa; ister kamu gücünü kullananlar, ister yeraltı dünyasının kirli katilleri gerçeğin üstünü örtmek için ellerinden geleni yaparlar. Gazetecinin görevi ise o örtüyü kaldırmaktır. Ama onlar, tıpkı Dink’in sokakta uzanmış cesedinin üzerindeki örtü gibi gerçeği yalanlarla gizlemeye çalıştılar.
Bugün kimi firari, kimi sessizliğe bürünüp suçlarını unutturmaya çalışıyorlar. Ama ben hatırlıyorum, unutturmayacağım"