T24 Haber Merkezi
Çevirmen Necla Cemal (78) hayatını kaybetti. Cemal, 19 Mart Cumartesi günü İstanbul'da son yolculuğuna uğurlanacak.
Bir süredir tedavi gören ve son olarak "çoklu organ yetmezliği" nedeniyle yoğun bakım servisine alınan Necla Cemal, bugün (17 Mart 2022 Perşembe) saat 18.00 sıralarında hayatını kaybetti.
1944 yılında İstanbul'da doğan Necla Cemal, orta öğrenimini Üsküdar Amerikan Koleji'nde tamamladıktan sonra yüksek tahsilini, henüz Boğaziçi Üniversitesi'ne dönüşmediği yıllarda Robert Kolej'de yaptı.
Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası'nda çalışan ve bu kurumdan emekli olan Cemal, uzun süre çevirmenlik yaptı. Necla Cemal, 1971 yılında, halen T24'te yazan Türkiye'nin önde gelen gazeteci ve yazarlarından Hasan Cemal ile evlendi. Bu evliliğin sona ermesinin ardından Hasan Cemal hayatını Ayşe Sözeri Cemal ile birleştirdi. Necla Cemal'in Hasan Cemal ile evliliğinden doğan kızı Elif Cemal, müzik ve kültür yapımcılığı / yayıncılığı kurumu Pozitif'te yöneticilik yapıyor.
Necla Cemal ve bebeği Elif Cemal
Aksoy ailesi
Necla Cemal, Prof. Aziz Sancar’ın 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü alırken teşekkür ettiği dört isimden biri olan ve bilimsel çalışmaları çok sayıda ödüle değer görülen tıp doktoru Prof. Muzaffer Aksoy'un kızı, 31 Ocak 1990'da katledilen hukuk profesörü ve CHP milletvekili Muammer Aksoy’un yeğeni, TBMM'nin ilk dönem milletvekillerinden Mehmet Numan Aksoy'un torunu, reklam dünyasının duayen isimlerinden Atilla Aksoy ile Leyla Balibaş’ın kızkardeşiydi.
78 yaşında hayatını kaybeden Necla Aksoy, 19 Mart Cumartesi günü, Teşvikiye Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
"Hepimizi kanatları altına toplamıştı”
Hasan Cemal, New York'ta bulunduğu 27 Mart 2017'de ölüm haberini aldığı Atilla Aksoy ve Aksoy ailesi için, "Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor" adıyla yayımlanan biyografisinde, şu satırlara da yer vermişti:
"Bu sabah New York’ta felaket sis var. Sabahın köründe şakır şakır yağmur yağıyor. Atilla Aksoy’un ölüm haberi böylesine berbat bir havada geliyor. Yağmur altında ıslak, tenha sokaklardan geçip kimsesiz, isimsiz bir kahve köşesine sığındım.
İtalyan ailesi gibi büyük bir aileydi Aksoy’lar. İlk eşim Necla’nın babası olan Prof. Dr. Muzaffer Aksoy hepimizi kanatları altında toplamıştı. Çeyrek yüzyıl boyunca beni evlatlarından ayırt etmemiş, ailemizin 12 Mart’lı, 12 Eylül’lü sıkıntılı zamanlarında desteğini esirgememişti.
Atilla Aksoy kardeşim sayılırdı. Ben Cumhuriyet gazetesindeyken, o da kitap köşesi yazdı. Sonra kendi şirketini kurarak reklamcılığa başladı, başarılı oldu. Cumhuriyet’in de ilk reklam ajansıydı. Cumhuriyet’in tipo’dan ofset’e geçerek teknoloji değiştirmesinde ve sonrasındaki reklam kampanyalarında Bülent Erkmen’le birlikte büyük emeği geçti..."