Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sürecinde dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın Gülen cemaate yönelik "Ne istediler de vermedik" sözlerine ilişkin olarak açıklama yaptı. 2004 yılında Fethullah Gülen ve Erdoğan arasında geçen bir diyaloğu anlatan Dumanlı, Gülen'in "Eğer birisi bize nisbet ederek kendini sizden bir makam talep ederse, bilin ki bizimle bir alakası yoktur. Ancak birilerine de bizim ismimiz nisbet edilerek zulmedilirse kalbimiz burkulur" dediğini, Erdoğan'ın da "Ekrem ben Rabbime söz verdim, hiçbir mümine zarar vermeyeceğim, insanımıza zarar vermeyeceğim" şeklinde karşılık verdiğini söyledi.
Bugün TV'de konuşan Dumanlı'nın açıklamaları şöyle:
Cemaat Erdoğandan bir şey istemedi. Ben de bir televizyona çıktım hodri meydan söylesin bakalım ne istedi diye. Biz ne istemişiz Allah aşkına. İlk yıllardaydı Hocaefendi’yi ziyaret ettim. Hayır duasını aldım. Bu insan son bir asırda yetişmiş en kıymetli fikir düşünce insanlarından biridir. Hocaefendi'yi içinize sindireceksiniz. Yazdığıyla, konuştuğuyla, çilesiyle müthiş değerli bir din alimidir. Mütefekkirdir, şairdir, yazardır. İnsanlar bu kadar vahşi kara propaganda yapamaz. Saygısızlık had safhaya ulaşmış. Sayın Gülen, "Selamımı söyle bir cümlemi naklet" dedi. Sayın Erdoğan'a da bunu ilettim. "Kendisine selam söyleyin. Bu ülkeyi siz idare ediyorsunuz. Biz size dua ediyorsunuz. Eğer birisi bize nisbet ederek kendini sizden bir makam talep ederse, bilin ki bizimle bir alakası yoktur. Varsa da artık kalmamıştır. Ancak birilerine de bizim ismimiz nisbet edilerek zulmedilirse kalbimiz burkulur ama duaya da devam ederiz. " dedi.
Onun da bana söylediği şey, "Ekrem ben Rabbime söz verdim, hiçbir mümine zarar vermeyeceğim, insanımıza zarar vermeyeceğim." dedi. Ben Tayyip Erdoğan'ı bu yüzden sevdim, destekledim. Parti kapatma davasında yanına gittim, bugün onun yanında olanlar parti kurmuşlardı o zaman. Şimdi elini ayağını öpüyorlar. Ama o zaman parti kurdular. Askerlerle görüştük, Tayyip bu işi yapamıyor, diyorlardı.