15 Temmuz Darbe Girişimi

NATO uzmanı: Türkiye'nin önemi azalmadı

NATO, müttefiki Türkiye’ye güvenebilir mi? Güvenlik uzmanı Henning Riecke, DW’ye işbirliğinin sürdürülmesinin neden iki tarafın da yararına olduğunu anlattı.

19 Temmuz 2016 20:17


DW: Türkiye Cumhurbaşkanı'nın başarısız darbe girişiminden karşıtlarına daha sert davranmada yararlanacağı anlaşılıyor. Türkiye'deki son hadiselerin Avrupa güvenlik ve savunma politikası üzerindeki etkileri nasıl olur?

Henning Riecke: Türkiye'yi mülteci kriziyle başa çıkılmasında ve IŞİD ile mücadelede işbirliğine ikna etmek kolay olmadı. Durum şimdi daha zorlaştı. Hele idam cezası gelir ya da Erdoğan taraftarlarının öfkesini dizginlemeyip ipleri uzatırsa onunla diyalog kurmak ve zaten gerçekleşme ihtimali düşük olan Avrupa Birliği üyeliği daha da geriye atılır. Eninde sonunda Türkiye'ye bir ortak olarak nasıl davranılması gerektiği sorusu gündeme gelecektir.

DW: Ortaya çıkan durum Türkiye ile NATO arasındaki ilişkileri ne yönde etkiledi?

Riecke: NATO'dan hep değerler topluluğu olarak söz edilse de ittifak bünyesinde asıl bir üye ülkenin askeri ve stratejik önemi rol oynar. Bu açıdan Türkiye'nin önemi azalmamıştır. Ancak Türk hükümeti içteki iktidar mücadelesi doğrultusunda Kürtler üzerindeki baskıyı arttırır ya da Suriye'de daha aktif ve anlaşmazlığı tırmandırıcı bir rol üstlenirse, o zaman müttefiklerinin bu şartlar altında Türkiye'ye sınırsız dayanışma gösterilip gösterilemeyeceğini soracakları tasavvur edilebilir.

DW: Türkiye'nin NATO ve Avrupa Birliği açısından stratejik önemi nedir?

Riecke: Türkiye, NATO'nun güneydoğu kanadındaki İran, Irak ve Suriye ile o bölgedeki anlaşmazlıklar açısından önemli stratejik konumu olan bir ülke. Örneğin IŞİD ile mücadelede Türkiye önemli bir ileri karakol sayılır. Ancak Suriye'deki Esad rejimine karşı olan Türkiye'nin bir süre IŞİD'e destek verip vermediği da aydınlanmadı. Karadeniz'e kıyısı olan Türkiye aynı zamanda NATO'nun Rusya karşısındaki önemli bir müttefiki. Karadeniz de Batı ile Rusya'nın çıkarlarının kesiştiği coğrafyadır. NATO, Karadeniz'de Türkiye'den vazgeçemez.

DW: Türkiye ile NATO arasındaki ilişkiler uzun zamandır gergin. Türkiye'nin ilerde stratejik ve askeri bakımlardan Rusya'nın tarafına dönmesi mümkün mü?

Riecke: Türkiye ile ABD'nin araları nispeten sorunlu olsa da Türkiye ile Rusya'nın aralarında stratejik anlaşmazlıkların da olduğu unutulmamalı. Rusya önceleri Türkiye'nin Orta Asya ülkelerine açılmasına ses çıkarmadı ama şimdi Orta Asya halkları ve Kırım Tatarlar üzerindeki nüfuzundan rahatsızlık duyuyor. Rusya'nın Suriye'deki operasyonlar sırasında Türkmen köylerini de bombalaması ikili ilişkilerin kalıcı şekilde bozulmasına yol açtı. Türkiye'nin ABD ya da diğer NATO ülkelerine kızgınlık duyup ani bir kararla Rusya'ya yanaşabileceğine bu nedenle ihtimal vermiyorum. Aralarındaki anlaşmazlığın giderilebilmesi için Türkiye ile Rusya'nın daha fazla işbirliği yapmalarını arzulardım.

DW: Türkiye mülteci politikasında Avrupa Birliği açısından önemli rol oynuyor. Darbe girişimi ve ‘temizlik hareketi' yüzünden varılan anlaşmalar tehlikeye girebilir mi?

Riecke: Yüklü yardım söz konusu olduğundan, anlaşmalara uymasının Türkiye'nin yararına olacağını tahmin ediyorum. Kırmızı çizgi geçilmediği, yani idam cezası geri getirilmediği ya da muhaliflere işkence yapılmadığı müddetçe Avrupa Birliği'nin Erdoğan'ı eleştirirken daha ılımlı ifadeler kullanacağı görüşündeyim. Mültecilerle ilgili Geri Kabul Anlaşması Avrupa Birliği açısından son derece önemli. Türkiye'deki ‘temizlik' hukuk kuralları dahilinde yürütüldüğü takdirde Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi tahrik etmemek için ölçülü davranacağını sanıyorum.

DW: NATO, Türkiye'nin ittifaktan ayrılma ihtimalini göz önünde bulundurarak bir B planı hazırladı mı?

Riecke: Türkiye'nin NATO'dan ayrılması durumunda devreye sokulacak herhangi bir plandan haberim yok. Türkiye'nin ittifakta kalmak istediği anlaşılıyor. Birtakım sürtüşmelere rağmen Türkiye ittifak üyesi olarak kalmakta yarar görüyor. Şimdilik Türkiye'nin ayrılma ihtimaliyle ilgili senaryolar üzerinde durulduğu söylenemez. İttifak görev kararı alırken misyona kimin katılmak istediğine, askeri kapasitesinin yeterli olup olmadığına, güncel siyasi durumuna ve güvenlik politikası açısından taşıdığı öneme de bakar. NATO bünyesinde, Türkiyesiz neler yapılabileceğinin konuşulduğunu sanmıyorum.