Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsveç'e hareketi öncesinde, Esenboğa Havalimanı'nda çözüm süreci, yeni Anayasa çalışmaları ve Dördüncü Yargı Paketi konularında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin en büyük meselesini ülkenin gündeminden çıkarmak, PKK ile ilgili olarak, iyi niyetli ve samimi gayretler bulunduğunu kaydetti.
Halkın büyük kısmının da bu gayretleri desteklediğine dikkat çeken Gül; "Ümit ederiz ki bunlar Türkiye’nin milli birliğini, bütünlüğünü ve üniter yapısını hiç bir şekilde zaafa uğratmayacak şekilde neticelenir ve bir çözüm ortaya çıkar. Samimi gayretler ve niyetler gayet açık. Şimdi karşı tarafın da samimiyetini göstermesi gerekir. Bunun için dikkat edilmesi gereken hususlar, tabii ki öncelikle silahın bırakılması, bu sürecin herhangi bir propaganda faaliyeti alanına çevrilmemesi ve psikolojik faaliyetlerin bu süreç içinde yapılmaması. Bütün bunlar karşı tarafın samimiyetini test edici unsurlar olacaktır. Onun için hep beraber, dikkatli şekilde, teyakkuz içerisinde, diğer yandan da takip ediyoruz. Geçmişten bu yana gelmiş birçok tecrübemiz vardır. Bu tecrübelerimiz daima zihnimizin bir köşesindedir" diye konuştu.
'Yeni anayasa çalışmaları'
Gül, yeni Anayasa çalışmalarını da değerlendirerek, halk nezdinde çok büyük çalışmalar yapıldığını ifade ederek; " Bunlar tabii TBMM’nin faaliyetidir. Meclis Başkanı’nın nasıl büyük bir gayret içinde olduğunu herkes biliyor. Halk nezdinde çok büyük çalışmalar yapıldı. Büyük destekler var, yeni bir Anayasa için. Ümit ederim ki bir uzlaşma söz konusu olur. Önemli olan Türkiye’nin, gelişmiş demokrasilerin bütün niteliklerini taşıyan bir Anayasaya sahip olmasıdır" dedi.
'4. Yargı Paketi'
Cumhurbaşkanı Gül, Dördüncü Yargı Paketine ilişkin muhalefetin başta uzun tutukluluk süreleri olmak üzere bazı eleştirilerinin bulunduğunun hatırlatılması şöyle konuştu; "Bu eleştirileri görüyorum, ama bildiğiniz gibi bu komisyona daha yeni sevk edildi. Dolayısıyla komisyonda bütün bunlar tartışılacak, herhalde oralarda değişikliğe uğrayabilir. Sonra Genel Kurul’a gelecektir. Nasıl geldiyse kelimesi kelimesine öyle çıkacak diye bir şey yoktur. Yasaların nasıl yapıldığını biliyoruz."