Narin Güran davasında tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, başladı. Amca Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ, itirafçı sanık Nevzat Bahtiyar'ı suçlayarak, "Bu cinayetin ne zaman işlenmiş olabileceğine dair yaklaşık bir zaman dilimi vardı elimizde. O yol üzerinde zaten öldürüldü. Kızın içinde bulunduğu araba ise 15.40’da deredeydi. Narin’in ölüm dakikasını söyleyeyim mi? 15.13’te Nevzat’ın elinde can veriyor. En fazla 19 dakikalık bir zaman diliminden bahsediyoruz. Çok sayıda faille bu cinayetin işlendiğini kim bana izah edebilir?" dedi.
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz da "tarla satışı" vurgusu yaparak; "Para çok onlarda, daha çok 400 dönüm tarla satarsınız. Yargıtay’dan bu dosya geri geldiğinde bu tarlalar da ellerinden çıkabilir" ifadelerini kullandı. Anne Yüksel Güran, Eryılmaz'ın savunması sırasında "Ben anneyim, bana parmak sallamasın" dedi. Bahtiyar'ın diğer avukatı Adnan Ataş, savunmaya devam ederken abi Enes Güran'ın yüzündeki morlukların "mısır koçanı" ile olamayacağını ve boğuşma izi olduğunu söyledi.
Ağlayarak savunma yapan abi Enes Güran, "Belimdeki izlere gelirsek; bugün bazı avukatlar, 'Nevzat Bahtiyar, Güran’ların köpeği olamaz' dediler. Doğru, köpeği olamaz ama katil oldu. Kolumdaki ısırıkla ilgili örnek alındı, ama maalesef tespit edemediklerini söylediler. Bu benim suçum mu? Bakın göstereyim. (Kolunu gösteriyor.) Ben kendim kolumu gösterdim. İl jandarmaya götürdüler. Bugün ağırlaştırılmış müebbetle, bacımla suçlanıyorum. Gerekirse kafamı koparın, beni bacımla suçlamayın" ifadelerini kullandı.
DAVADA BUGÜN VE YARINDiyarbakır'da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının iki gündür süren duruşmanın bugünkü bölümü tamamlandı. ''İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası'' istemiyle amca Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran, Narin'i cansız bedeninin bulunduğu dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar ve avukatları, savcının mahkemeye sunduğu mütalaaya karşı savunma yaptı. 12 saat süren duruşmanın ardından Mahkeme Başkanı, duruşmayı yarın saat 10.00'da devam edileceğini duyurdu. Yarınki duruşmaya, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası'' istemiyle yargılanan anne Yüksel Güran ve avukatının savunmasıyla devam edilecek. |
TÜM GÜN YAŞANANLAR
Diyarbakır’da dere yatağında, çuvalda üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde duruşma ikinci gününde de devam ediyor. Dosya kapsamında tutuklu sanıklar bu sabah Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Duruşma 09.20'de Amca Salim Güran'ın savunması ile başladı. Güran ailesi fertleri ilk bölümüne alınmadı, sonraki bölüme 15 kişi alındı.
Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Müebbet isteniyor12 tutuklu sanığın olduğu davada anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ile itirafçı Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Dün neler oldu?Dün sabah 09.30'da başlayan duruşma gece saatlerine kadar devam etti. 23.00'e kadar süren duruşmada savcı mütaalasını okudu.
Savcı mütalaasında, aile bireylerinin Narin Güran olayını saklamak ve gizlemek için organize bir şekilde hareket ettiğini ifade etti. Savcı, sanıkların iştirak halinde suç ortakları olduğuna dikkat çekti. Elde edilen veriler ve dosya kapsamındaki delillere bakıldığında sanıkların olay günü Arif Güran’ın evinde olduğunun belirlendiğini ifade eden savcı, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Savcı, TCK’nın ilgili maddeleri gereği sanıkların cezalarında iyi hal indirimine gidilmemesini talep etti. Nevzat Bahtiyar; Mahkeme Başkanı'nın, savcının ve avukatların sorularına genellikle "Bilmiyorum ve hatırlamıyorum" yanıtlarını verirken baba Arif Güran ise savcının mütaalasına karşı söz hakkı alıp Salim’in kızına kesinlikle kötülük yapacağına inanmadığını, Narin’i Salim’in öldürmediğini söyledi. "Aile toplantısı" dosyaya girdiAile meclisi görüntüleri de dava dosyasına girdi. Tanık olarak ifade veren Erhan Güran, çoban Ahmet’in yalan söylediğini savundu, “Arkaya gittim, çobanla konuştum. Bana ‘İsa’yı ve bir kadını gördüm’ dedi. Çok dövmedim. Ben çobana vuranlara kızdım.” diye konuştu. |
Salim Güran'ın savunması
Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre duruşmada amca Salim Güran savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı. Güran, savunmasında şunları söyledi:
"Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı’nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim. Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif’in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik.
Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin’in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim.
"Sabah bu vahşiyi gördüm"
Komutanı aradım ve 'Abimin kızı kayıp, ekip gönderin' dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri’ye söyledim, 'Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek' dedim. Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış’ın eşi Yasemin bağırarak, 'Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!' dedi. (Nevzat Bahtiyar’ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, 'Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?' dedim.
Nevzat eve geldi, araba meselesini konuştuk. Ona, 'Senin aracı aldığın kişi cezaevine girmiş' dedim. Nevzat, 'Param yok' dedi. Daha sonra cemaat toplandı, aramızda zararı hesapladık. Nevzat’ın parası olmadığı için, 'Sen bizim evin sıvasını yaparsın' dedik. Sonrasında Nevzat bu işi üstlendi ve 200 bin liraya sıva işini para biçti. Ancak bu olaydan sonra Nevzat ile 3 ay boyunca konuşmadık. Normalde tarlada beni gördüğünde yanıma gelir, otururdu. Ama 3 ay boyunca yanıma hiç gelmedi.
Narin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, 'Dara’daki 2 kameraya bakalım' dediler. Komutan, 'Kaç tane yol var?' diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, 'Bütün kameraları inceleyeceğiz' dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin’in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar.
Muhtar köyde kaç kuyu olduğunu sormuş
Sonrasında beni merkeze götürdüler. Muhtar dedi ki, 'Köyde kaç tane kuyu var?' Bana sordular, 'Bilmiyorum' dedim. Köydeki kuyulara birlikte baktık. En son, 'Mehmet Kaya’nın evinin arkasında bir kuyu var' dediler, oraya baktık. Gelelim terlik meselesine: Komutan o sırada, 'Bir şeyler var' dedi. 'Narin’in terliği bulunmuş' dedi. Vallahi en son bilen kişi benim. Köye geldik, Melike ile Birsen okulun yanındayken, “Kamerayı açsınlar! “17.30,” diye söyledi. O sırada jandarmanın benden şüphelendiği belliydi. Devlet geldi artık köye. Sonra baktık jandarma orada. Bir hoca, Muhammet ile konuşuyordu. Hocaya dedim ki 'Dede, Narin’in yerini bize göster' dedim. Ne demek istediğini anlamadı. Bende 'Narin’in yerini göster' dedim. 'Dede, burayı aydınlat' dediler. Şok oldum. 'Narin makarna yiyor' dedi. Yanında yaşlı bir dede varmış. 'Ne yapıyor Narin?' diye sordum. 'Telefonla internette' dedi. Bir an umutlandım. Daha sonra Muhammet’i petrole bıraktım."
Amca medyayı suçladı
"Medya bir aileyi yok etti" ifadelerini kullanan Güran, "Bir medya bu kadar kötü olamaz. Beni neden yakaladılar. Beni yakalamasalar bu insan zaten itiraf edecekti" dedi.
Kolluk kuvvetleri hakkında soruşturma açılmasını istedi
Kolluk kuvvetleri hakkında soruşturma açılmasını isteyen Güran, "Cumhurbaşkanına bütün parti başkanlıklarına sesleniyorum. Kolluk kuvvetlerine geniş çaplı soruşturma açsınlar. Ailemizden ne istiyorlar? Bu kötülük niye? Biz vatan haini miyiz?" diyerek tepki gösterdi.
Suçlamaları kabul etmediğini, kendisine ve ailesinin iftiraya maruz kaldığını dile getiren Güran, "Bizi yok etmeye çalışıyorlar. Herkes şov peşinde. Canımız gitti. Daha mezarına gitmedim. Herkesten rica ediyorum. Şov yapmayın, namusumuzla oynamayın. Yeğenimin ölümüyle yargılanıyorum. Benim ölümümdür. Kendinizi bizim yerimize koyun. Ailem hepsi perişan. Sosyal medya lütfen artık yeter. Beratımı istiyorum" dedi.
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ, sanık Nevzat Bahtiyar'ı suçladı: Narin elinde can veriyorAvukat Akdağ, Nevzat Bahtiyar’ın sürekli ifade değiştirdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bir kişi nerede kayboluyorsa, en yakın yerde aranmaya başlanır. Burada Nevzat’ın evi patikaya en yakın yerdir. Nevzat ilk anda tespit edilebilseydi, Salim’den önce bulunabilseydi hiçbir kurgusu olmayacaktı. Nevzat iki buçuk hafta sonra gözaltına alındı. O da kendisi itirafçı olmuş değil. Çiftlik kamerasını incelediklerinde kırmızı arabanın dereye indiğini gördüler, öyle Nevzat’ı fark ettiler. Bu cinayetin ne zaman işlenmiş olabileceğine dair yaklaşık bir zaman dilimi vardı elimizde. O yol üzerinde zaten öldürüldü. Kızın içinde bulunduğu araba ise 15.40’da deredeydi. Narin’in ölüm dakikasını söyleyeyim mi? 15.13’te Nevzat’ın elinde can veriyor. En fazla 19 dakikalık bir zaman diliminden bahsediyoruz. Çok sayıda faille bu cinayetin işlendiğini kim bana izah edebilir? O yüzden fail sayısının olabildiğince az olması gerekiyor. 19 gün boyunca çocuk bulunmadı, bakılması gereken yerlere bakılmadı, yapılması gerekenler yapılmadı, Nevzat tespit edilemedi. Fail bulamayınca fail üretmeye çalıştılar. Jandarma ilk Ahmet isimli birini tutuklasaydı, Nevzat onun ismini verecekti. Jandarma komutanının verdiği talihsiz müjdeyi, haberi de unutmayalım. Narin o sırada derenin altındaydı. Kolluk olayı çözemeyince agrasifleşti. Jandarma her ifadede başka hikâyenin peşine düştü. Kim ne dediyse, saatler, failler ona göre değişti. İş çözülemez hale geldi. Günün sonunda yakalanan Nevzat’ın hikayesi soruşturmanın başına alındı. Nevzat ne dediyse soruşturma ona göre yürütüldü. Oysa suçu kesinleşen tek kişi Nevzat’tı. Kim var kim yok kolundan tuttuğu gibi içeriye attılar.” Avukat Akdağ, ek adli rapor talep ettiSayın Başkan, Nevzat sürekli hikaye değiştiriyor. Bu durumu değerlendirirken olayda bir ihtimalden bahsetmek istiyoruz. Bakın, yalnızca bir ihtimal diyoruz. Adli tıp raporunda, bir cinsel saldırı olduğuna dair net bir bulgu olmadığı ifade ediliyor. Ancak bu, cinsel bir motivasyonun tamamen yok olduğu anlamına gelmez. Nevzat’ın karanlık zihniyetini kimse tam olarak anlayamaz. Hem intikam almak hem de dürtülerini tatmin etmek için bu cinayeti işlemiş olabileceğini düşünüyoruz. Sonraki davranışları da ne yazık ki bu ihtimali destekliyor. Adli tıp raporunda, Narin’in vücudunda cinsel bir saldırıya ilişkin doğrudan bir bulguya rastlanmadığı belirtiliyor. Ancak pedofili eğilimlerini anlamak için yapılan çalışmalardan da faydalanmak gerekir. Bu bağlamda, yabancı bir makaleden alınan bir bölümü mahkemenin dikkatine sunmak istiyoruz. Bu makalede, pedofilinin genellikle prepubertal çocuklara (13 yaş altı) yönelik cinsel fanteziler ve dürtüler geliştirdiği belirtiliyor. Pedofiller, bu dürtüler nedeniyle ciddi içsel çatışmalar yaşar ve genellikle toplumda izolasyon, yalnızlık, düşük özgüven ve duygusal olgunlaşmamışlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalır.
Bu bilgiler, Nevzat’ın zihniyetini ve davranışlarını anlamamıza ışık tutabilir. Ayrıca, Narin’e ait siyah renkli bir tişörtten ve araçtan alınan DNA örneklerinin karşılaştırılmasıyla ilgili raporlarda bazı eksiklikler bulunmaktadır. Van Kriminal Laboratuvarı tarafından yapılan analizlere göre, 47 KM 388 plakalı aracın sol ön koltuğundan alınan sürüntü örneklerinde Narin’e ait DNA bulgularına rastlandığı belirtiliyor. Ancak, bu DNA örneğinin niteliği konusunda net bir açıklama yapılmamıştır. Bu örneklerin ter, idrar, kan, tükürük veya ölüme bağlı sıvılar olup olmadığı açıkça belirtilmelidir. Bu nedenle, mevcut bulguların daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve ek bir rapor hazırlanması için talepte bulunuyoruz. Mahkemeden, bu cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olacak tüm eksik noktaların tamamlanmasını talep ediyoruz."
“Sahte paylaşım, Nevzat ya da ailesi tarafından yapılmıştır”Akdağ, baz raporlarının da Nevzat'ı işaret ettiğini ve dava sürecinin şaibeli ilerlediğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti:
"Nevzat’ın ifadelerinin aksine, Salim’in Narin’in cansız bedenini araca koymadığı baz raporları ve kamera kayıtlarıyla açıkça ortaya konmuştur. Bu arada, battaniye konusu ilk kez sosyal medya üzerinden paylaşılmıştır. Örneğin, Murat Çınar Çatalcı’ya ait bir hesap tarafından Salim Güran hakkında asılsız iddialar ortaya atılmıştır. Hem de arabalarla ilgili kayıtlar bulunmaktadır, deniliyor. Bir diğer dikkat çekici detay ise muhtarın, Narin’in erkek kardeşi Enes ile görüşmesi ve olayın hemen ardından Narin’in boğulma iddiasını gündeme getirmesidir. Telefon kayıtlarına ve kamera görüntülerine göre, Narin ya baygın ya da boğulmuş bir şekilde ön koltukta koyu kahverengi bir battaniyeye sarılı olarak yatmaktadır. Bu noktada çok ilginç bir durum söz konusudur. Daha ortada hiçbir şey yokken, Enes, Salim, Yüksel ve battaniyeden bahsedilmektedir. Bu iddiaların tam da Salim’in tutuklandığı güne denk getirilmesi oldukça düşündürücüdür. Bu sosyal medya mesajlarını kim atıyor? Nevzat ya da ailesi değil mi? Bütün bu çelişkiler, dava sürecinin ne kadar şaibeli bir şekilde yürütüldüğünü göstermektedir."
Avukat Nevzat Bahtiyar'ın internet kullanımına dikkat çektiNevzat Bahtiyar'ın internet kullanımının cinayetten sonra "rekor" seviyeler ulaştığını belirten avukat Akdağ, verileri de mahkeme salonunda paylaşarak şöyle konuştu:
"Cinayetten sonra ilerleyen saatlerde Nevzat’ın internet kullanımı rekor seviyelere ulaşıyor. Dün ise Salim’in 15:00 ile 15:40 arasındaki internet kullanımı, diğer saatlere göre çok az olduğu iddia edilerek eleştirildi. Ancak gerçek bambaşka. Biz burada yalnızca Salim’in internet geçmişinden değil, Salim ve Nevzat’ın internet kullanımının karşılaştırılmasından da bahsediyoruz. Dün yalnızca Salim’in internet kullanımına odaklanılarak bir resim çizilmeye çalışıldı. Şimdi verileri birlikte inceleyelim:
Salim’in internet kullanımı:
•15:14’ten 15:45’e kadar yoğun bir internet kullanımı görülüyor.
•15:25:08’de Salim’in rekor düzeyde bir internet kullanımı kaydediliyor.
•15:26’da yine ciddi bir internet kullanımı var.
•15:27:43’te aşırı yoğun bir kullanım tespit ediliyor.
•15:28:54’ten 15:33:43’e kadar tekrar yoğun bir internet kullanımı mevcut.
•15:33:43’te veri akışı devam ediyor.
•15:36 ve 15:41 arasında da Salim’in interneti yoğun bir şekilde kullandığı kaydediliyor.
Nevzat’ın internet kullanımı:
•15:10:24’te internet kullanımı başlıyor. Ancak bu noktadan itibaren 15:15:30’a kadar internet kullanımı neredeyse yok. Arka plandaki uygulamalar bile kapanmış görünüyor. Çünkü cinayeti işliyor.
•15:15 ile 15:20 arasında az da olsa veri akışı mevcut, ancak kayda değer bir kullanım değil.
•15:26:09’da internet kullanımı neredeyse tamamen duruyor ve 16:01’e kadar herhangi bir yoğun veri akışı gözlemlenmiyor. Çünkü Narini dereye koyuyor.
•16:01’de kısa süreli bir yoğunluk yaşanıyor, ardından internet kullanımı tekrar kesiliyor.
•Nevzat, 17:06 ile 17:49 arasında ise rekor düzeyde, adeta uçak hızında bir internet kullanımı sergiliyor. Şimdi, Nevzat’ın 17:06 ile 17:49 arasındaki yoğun internet kullanımı, olayın ardından gerçekleşen bazı kritik adımları saklamak ya da bilgi edinmek amacıyla yapılmış olabilir mi? Sonuç olarak, Salim ve Nevzat’ın internet kullanımları arasında ciddi farklar bulunuyor. Bu veriler, olayın aydınlatılması açısından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, yalnızca Salim’in internet verileri üzerinden bir değerlendirme yapmak, gerçeği yansıtmayan bir yaklaşımdır."
|
Ara verildi
Nevzat Bahtiyar: Ben sadece cesedi taşıdım
"Narin'i teslim ettim, bunu inkar etmiyorum"
Bahtiyar'ın avukatı Eryılmaz: Daha çok tarla satarsınız
"Anneyim, bana parmak sallamasın"
Nevzat'ın tahliyesi talep edildi
Avukat Ataş: Güran ailesinin tamamı ifade değiştirdi
Nevzat Bahtiyar’ın Avukatı Adnan Ataş, Güran ailesinin de tamamının ifade değiştirdiğini hatırlatarak savunmaya şöyle devam etti:
"Enes’in yüzündeki morlukların 'mısır koçanı' ile oluşması mümkün değil"
“Cinayetten tahliyesini talep ediyoruz”
Enes Güran sanık kürsüsündeDuruşma kısa bir aranın ardından yeniden başladı. Sanık Enes Güran kürsüye çıktı. Bu sırada, dün olay çıkardıkları için salona girişleri yasaklanan Güran ailesinin yakınları da içeri alındı. Mahkeme başkanı "taşkınlık yapmasınlar" diye yine uyardı.
“Nevzat kapımızda köpek olamazdı ama katil oldu”Ağlayarak ifade veren abi Enes Güran,
Evde olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet almayacağını savunan sanık Enes Güran, şunları söyledi:
"Olay günü evdeydim, bunu inkar etmiyorum. İlk ifademde saat 4:30 dedim. Her şeyi hatırlayamıyordum, ama sonra hatırladım. Yüzümdeki morluğa gelelim. Ben neden kendime zarar vereyim? Hastanenin kameralarına baksınlar ama yok. Kolumdaki ısırık izine gelirsek, ben bunu kendim yaptığımı söyledim. Üç gün boyunca yaptım. Hakkımı helal etmiyorum. Eğer hesap soracaklarsa, gelsinler kafamı gövdemden koparsınlar ama kardeşimi suçlamasınlar. Pembe elbiseye gelecek olursak, Bertan, 'Kız çingeneler tarafından kaçırılmış' dedi. Hayvan pazarına gittik. Aklımız gitti, ama oralarda da bulamadık. O elbiseyi, etek gibi bir şeydi, aldım ve kokladım. Belimdeki izlere gelirsek, bugün bazı avukatlar, 'Nevzat Bahtiyar, Güran’ların köpeği olamaz' dediler. Doğru, köpeği olamaz ama katil oldu. Kolumdaki ısırıkla ilgili örnek alındı, ama maalesef tespit edemediklerini söylediler. Bu benim suçum mu? Bakın göstereyim. (Kolunu gösteriyor.) Ben kendim kolumu gösterdim. İl jandarmaya götürdüler.
"Pantolondaki kan değil, makina yağı"'Pantolonda kan var' diyorlar. Bu bir makine yağı, kan değil. 'Komutanım, bu kan değil' dedim. Buradan o komutana sesleniyorum: Sen hiçbir şey bilmiyorsun. Eğer kardeşimin öldüğünü bilseydim, avukatların dediği gibi gereğini yapardım. Annem beni korumaz, neden öyle söylesin? Nevzat Bahtiyar yakalandığında ben o saatte evde değildim. Eğer yalan konuşsam seyirci tarafında olurdum. Gerçek şu ki, ben o saatte evdeydim. Baro başkanının söyledikleri de benimle uyuşmuyor. Aleyhimde hiçbir şey yok. Kardeşim evdeki kalaşı (silahı) gösteriyor. Benim için yalan söylemez mi? Kolumu ısırdığımda iyi bakmak gerek. Deli oldum. İçimdeki acıyı görmek gerek. Kolay değil. Jandarma, 'Sen aramaya katılma' diyor ama içim içimi yiyor, bu kolay bir şey değil."
"Savcılar 'annen yapmıştır' diyor"Enes Güran, savunmasına şöyle devam etti: "Nevzat Bahtiyar, benim kardeşimin üzerine üç taş koymuş. Bu adam bana, 'İnşallah bulursunuz' diyor, sonra işe gidip çalışıyor. Hiçbir şey umurunda değil. Nevzat’ın oğlu, her gece bizimleydi. Onu camide gördüm, yardım ettim, keşke etmeseydim. Ama siz kafanızda bir şey uydurmuşsunuz, öyle olacak diye karar vermişsiniz. İnsanlar diyor ki, 'Güran ailesi, Güran ailesi' Bana savcılar, 'Annen yapmıştır' diyor. Gelsinler, burada yüzüme karşı söylesinler. Cezaevi dediğinizde sadece dört duvar düşünmeyin. Benim yanıma, beni bulmaya gelen kişiler var. İsmimi değiştirdim, ne olur ne olmaz diye kimseyle konuşmuyordum. Keşke kolumu ısırmasaydım. Benim namusumu konuşan kişilerin kendilerinin namusu yoktur. Biz suçsuz olarak çıksak ne diyecekler? Onlara zehir edeceğim. Bugün burada yatarım, 50-60-90 yıl da yatarım ama ahirette ne diyeceğiz? O zaman karşılaştığımızda ne yapacaksınız? Ben bu mahkemede konuşmayacağım, Nevzat hakkında da konuşmam."
|
Salonda gerginlik çıktı
Mahkeme duruşmayı erteledi. Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili görülen davanın ikinci duruşması, yarın saat 10.00’a ertelendi.
TOLGA ŞARDAN YAZDI - Narin'in amcasının aracında ağabeyi Enes de var mıydı, diğer iki genç nerede? TOLGA ŞARDAN YAZDI - Narin soruşturmasında baz verilerinden çıkan iki kişi kim? |
Şimdiye kadar kim, hangi ifadeyi verdi, çelişkiler neler?Narin cinayetinde korkunç itiraflar: "Bunu yok edeceksin, sana 200 bin lira veririm, aileni düşün" Narin’in annesinin ifadesi ortaya çıktı: “Narin seni ve amcayı gördüğü için mi öldürdünüz?” Narin Güran cinayeti: Salim Güran'a yöneltilen sorular ortaya çıktı Narin’in yengesi Hediye Güran tutuklandı, ifadesi ortaya çıktı: Aile toplantısı ve ilişki sorgusu Narin'in eniştesinin ifadesi ortaya çıktı: Kolluk görevlilerini yanılttığım için pişmanım Kimler, hangi suçlamalayla tutuklandı?Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Eylül günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Cesedi dereye gizlediğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de ise anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül'de de Narin’in yengesi, tutuklu amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı. |