Medya

Nagehan Alçı: Hani Ergenekon ve Balyoz çökmüştü, usulsüz bulunan delillerle mi 28 Şubat yargılanacak?

"Bu davayı da maalesef FETÖ açtı"

22 Aralık 2017 15:27

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, 28 Şubat davasına ilişkin temel problemlerin olduğunu belirterek, "Davanın iddianamesini yazan Savcı Mustafa Bilgili şu an FETÖ mensubu olduğu gerekçesiyle tutuklu. Yani haklı bir yargılama olması gereken davanın en baştan böyle bir sakat zemini var. Bu davayı da maalesef FETÖ açtı.E hani Ergenekon ve Balyoz çökmüştü? Deliller kumpastı? O iki davada usulsüz bulunan delillerle mi 28 Şubat yargılanacak?" yorumunda bulundu.

Nagehan Alçı'nın 28 Şubat davası nasıl sonuçlanacak? başlığıyla Habertürk'te yayımlanan yazısı şöyle:

Dün, 28 Şubat davasının duruşma savcısı mütalaa verdi ve 60 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istedi. Ben, 28 Şubat’ın, sivil hükümeti gayrimeşru yolla devirmek için planlanmış bir askeri darbe süreci olduğu konusunda onlarca yazı yazmış, darbecilerin yargılanması gerektiğine dair çok sayıda TV programı yapmış bir gazeteciyim. Fakat bu davaya dair temel bir problem kafamı kurcalıyor...

Davanın iddianamesini yazan Savcı Mustafa Bilgili şu an FETÖ mensubu olduğu gerekçesiyle tutuklu. Yani haklı bir yargılama olması gereken davanın en baştan böyle bir sakat zemini var. Bu davayı da maalesef FETÖ açtı. Ayrıca FETÖ’cü savcının yazdığı iddianameye baktığınızda delilleri açıklayan kısmında aynen şöyle yazıyor: “Ergenekon ve Balyoz adlı soruşturmalarda soruşturma dosyamızla ilgili olan belgeler de delil olarak kabul edilmiştir.”

E hani Ergenekon ve Balyoz çökmüştü? Deliller kumpastı? O iki davada usulsüz bulunan delillerle mi 28 Şubat yargılanacak? Şimdi bu çerçevede baktığımızda bu 28 Şubat davasının da usul yönünden çökme ihtimali kuvvetli görünüyor. Maalesef FETÖ yüzünden bir dava daha heba ediliyor.

28 Şubat mağdurları haklı olarak darbecilerin bir an önce cezalandırılmasını istiyorlar ama hukuka uygun olarak yapılmış yeni bir soruşturma ile adil bir yargılama olsa ve cezalar o şekilde verilse daha güzel değil mi? FETÖ’nün örgütsel çıkarlarına göre yaptığı ve yine muhtemelen içinde birçok haksızlığın olduğu mevcut 28 Şubat iddianamesiyle hükmetmek ve buna göre cezalar vermek adalete uygun mu? Bunu tüm 28 Şubat mağdurlarına ve tüm dindar yurttaşlarımıza sormak istiyorum. Hangisi daha adil?

Elbette şunun farkındayım: 28 Şubat’ı desteklemiş laik kesimde de hâlâ hukukun temel ilkesi olan “Usul esastan üstündür” düşüncesi oturmadı. İşte en son 17-25 Aralık konusunda bu kesim ABD’deki davanın gazıyla yine usulsüzlük talep etti. Hukuksuz toplanmış delillerle de olsa bazı bakanların tutuklanmasını istedi.

Şimdi de muhtemelen 28 Şubat’ın gazabına uğramış dindarlar, usulsüz toplanmış delillerle de olsa 28 Şubatçıların tutuklanmasını isteyecekler. Halbuki bir davanın esasında yolsuzluk da darbecilik de gerçekten var olabilir ama o esasa ilişkin kanıtlar hukuka aykırı toplanmışsa o dava hukuken çöker...

80 milyonluk bir ülkeyiz. Bu ülkede “Usul esastan üstündür” ilkesine sadık kaç kişi var bilmiyorum, ama bu kör dövüşü böyle giderse Türkiye olarak hepimiz kaybedeceğiz. Bunu biliyorum.