Politika

MÜZAKERELER İÇİN DİZLERİNİ KIRDILAR BRÜKSEL (A.A)

27 Mart 2011 22:30
-MÜZAKERELER İÇİN DİZLERİNİ KIRDILAR BRÜKSEL (A.A) - 27.03.2011 - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, rekabet faslını müzakerelere açmaya kararlı olduklarını belirterek, faslın açılışı için yoğun şekilde çalışan 2 bürokratın kaza geçirerek ''dizlerini kırdıklarını, buna rağmen özverili şekilde çalışmaya devam ettiklerini'' anlattı. Yakın zamanda faaliyete geçmesi planlanan Türkiye'nin Brüksel'deki yeni AB Daimi Temsilciliği binasında basın toplantısı düzenleyen Bağış, kimsenin Türkiye'nin AB reform kararlılığını sorgulama hakkına sahip olmadığını söyledi. ''İktidarıyla muhalefetiyle Türkiye, reformlar konusunda son derece kararlıdır. Bundan 1 ay önce TBMM'de biz 3 bin 200 maddeyi (Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu) 5 günde geçirdik. Evet seçim ortamındayız, Türkiye'de siyaset bir gün biraz gerilebilir, bunlar doğaldır. Ama Türkiye'nin ortak çıkarları söz konusu olduğu zaman hepimiz tek yumruk oluruz'' diyen Bağış, AB sürecinde fasıl açmaktan daha önemli olanın ''zihinleri ve kalpleri açmak'' olduğunu belirtti. Bağış, rekabet faslı konusunda ''Şu anda elimizden geleni yapıyoruz. Bu çerçevede Türkiye bir devlet destekleri otoritesine kavuştu. Türkiye'de ilk defa yerelden merkezi hükümete kadar farklı devlet birimlerinin farklı sektörlerde verdikleri teşviklerin, desteklerin bir envanteri çıkarılmış oldu. Bir takım desteklerin hangi aşamada AB mevzuatıyla uyumlu hale getirilebileceğiyle ilgili bir yol haritası ve strateji belgesi çıkarıldı. Yüzlerce arkadaşımız bu konuda yoğun mesai harcadı'' dedi. Başmüzakereci Bağış, yapılan hazırlıkları anlatırken ''Bu faslı açabilmek için iki arkadaşımızın dizi kırıldı. O fasılla ilgili dairenin başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinden çıkarken buzlanma nedeniyle kaydı düştü. Hazine Müsteşarlığımızdan gelen müsteşar yardımcısı seviyesinde çok değerli bir bürokratımız da Brüksel'de düştü ve sakatlandı. Bu arkadaşların ne kadar büyük özverilerle çalıştıklarını çoğu kişi bilmiyor. Bu fasıl açılabilsin diye ayakları alçıda hastane odalarında veya evlerindeki yataklarında diğer çalışma arkadaşlarıyla toplantılar yaptılar. Biz hatırlarsanız Kurban Bayramı'nın birinci günü burada sizlerle beraberdik, ikinci gün İrlanda'ya geçtik. Sırf bu fasıl açılabilsin diye. Gece gündüz, yağmur çamur, hafta içi hafta sonu demeden, tatil bayram demeden çalışıp çabalıyoruz. Allah aşkına AB üyesi ülkelerde Noel'de çalıştırabileceğiniz bir siyasetçi gösterebilir misiniz'' şeklinde konuştu. Bağış, rekabet faslı konusunda AB Komisyonu içinde görüş farklılıkları bulunduğunu belirterek, ''Bu onların kendi içlerinde çözmeleri gereken bir mesele. Türkiye olarak biz yapabileceklerimizi söyledik, yapamayacaklarımızı da söyledik. AB uğruna Türkiye'nin ekonomisini ciddi bir buhrana sokmayacağımızı artık Avrupalı muadillerimiz de çok net şekilde anladılar'' diye konuştu. -''SEÇİMLERİN NETİCESİNDE İKTİDAR DA MUHALEFET DE BELLİ''- Bu açıdan bazı çevrelerin ''Türkiye AB'den soğudu'' yaklaşımlarının, kendisine hiç inandırıcı gelmediğini vurgulayan Bağış, ''Belki buradaki birtakım çevreler, (rekabet faslının açılmasını) Türkiye'deki seçime odaklamış olabilirler. Ben şunu da çok açık ve net söyleyeyim: Seçimlerde çok fazla bir şey değişmeyecek. Bu seçimlerin neticesindeki iktidar da muhalefet de belli'' ifadesini kullandı. Bağış, ''muhalefet belli mi'' sorusuna, ''en azından anketlerde anamuhalefet belli gözüküyor'' cevabını verdi. Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin nükleer enerji projelerini AB ile müzakere edip etmeyeceğinin sorulması üzerine ''Biliyorsunuz enerji faslını açamadık. Açılmadan bunları ne değerlendireceğim. Açsınlar faslı oturup değerlendirelim'' dedi. -''ERGENEKON'' DAVASI- Egemen Bağış, son dönemde AB'nin ''Ergenekon'' davasına bakışında değişiklik işaretleri alındığının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: ''Devam eden bir yargı süreci konusunda şu aşamada yorum yapmamızın doğru olduğuna inanmıyorum. ''Ergenekon'' davasını sizler gibi ben de uzaktan takip edebiliyorum. Ama ortaya çıkan birtakım deliller, şu ana dek kamuoyuyla paylaşılan bir takım belgeler, bilgiler, deliller, patlayıcılar, silahlar skeçler ve bulgular sizi olduğu gibi beni de tedirgin ediyor. Şunu belirteyim, iki çocuğumun devam ettiği okulun yılda en az 2 kere bütün öğrencilerini götürdüğü bir müzede bulunan patlayıcı C4 maddeleri beni çok tedirgin etti. Benim çocuklarım o müzeyi gezerken o patlayıcılar patlasaydı, ben şu anda çok büyük acı içerisinde bir baba olabilirdim. Hiçbir anne ve babanın öyle bir acıyı yaşamasını temenni etmem. Siyasi fikri ne olursa olsun, düşüncesi ne kadar zıt olursa olsun, Allah hiçbir vatandaşımıza evlat acısı yaşatmasın. Ama bu bulgular, belgeler, deliller ortaya çıktıkça Türkiye'nin ne kadar karanlık bir dönemden geçtiğini ve AB Komisyonunun raporunda da belirtildiği gibi bu sürecin Türkiye'nin demokratikleşmesi ve şeffaflaşması için ne kadar önemli olduğunu ben de görüyorum. Ama yaşla kurunun karışmaması gerektiğine onan inancımızı da dile getiriyoruz. Sayın Başbakanımız da söyledi. Eğer bu dava içerisinde herhangi bir arkadaşımızın ifade özgürlüğünün kısıtlanmaya çalışıldığını hissedersek onların en büyük savunucusu bizler oluruz. Ama mesleği ne olursa olsun herhangi bir insanın eğer bir suç örgütüne karıştığını, günahsız insanların hayatına sebep olabilecek girişimler içerisinde bulunduğunu görürsek onların karşısında da en dik, en güçlü olarak yine biz dururuz.'' Bağış, son dönemde bazı gazetecilerin tutuklanmaları konusunda, özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün hassasiyetini dile getirdikten sonra ilgili savcının söz konusu ''gazetecilerin gözaltına alınma sebebinin meslekleriyle hiçbir ilgisinin olmadığını, elinde gizli olduğu için açıklayamayacağı güçlü deliller bulunduğunu'' söylemesinin, herkes gibi kendisini de düşündürdüğünü, bu aşamada herkesin sabırlı bir şekilde iddianamenin ortaya çıkmasını beklemesi gerektiğini ifade etti. -AB'NİN ARAP ÜLKELERİNDEKİ ÇELİŞKİSİ- Başmüzakereci Bağış, AB'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine insan hakları, demokrasi ve şeffaflık çağrısı yaparken daha ciddiye alınmak istiyorsa Türkiye'ye yaklaşımını gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı. Bağış, ''AB'nin içine düştüğü çelişki şu: Bir yandan bu ülkelerde demokratikleşmeyi, şeffaflaşmayı ve insan haklarına daha saygılı olmayı teşvik ederken, bunu destekleyen, bu uğurda gerekirse her türlü masraftan hatta risk almaktan çekinmeyen Batılı müttefiklerimiz, bu değerler uğruna yola düşen insanların ilham kaynağının motivasyonunu kırmak konusunda da son derece mahirler'' dedi. Bakan Bağış, ''Bir yandan o ülkelerde Türkiye gibi olmak isteyenlerin bu arzularına destek verdiğinizi söylüyorsunuz, bu uğurda uçaklarınız uçuyor, gemileriniz yola çıkıyor, askerleriniz hayatlarını riske atıyor, bütçenizi zorlayıp bir takım maliyetlerin altına imza atıyorsunuz. Ama öte yandan o insanların ilham kaynağı olarak gördükleri Türkiye'nin, o insanların ilham kaynağı olmasına yol açan reformlarını gerçekleştirmesini engelleme çabası içerisindesiniz. AB sürecinde fasıllarımızın önüne konulan engeller, Türkiye'nin vize konusunda yaşadığı çifte standart, terörle mücadelede beklediği işbirliğini görememesi, hala AB zirvelerine Türkiye ve diğer aday ülkelerin davet edilmemesi, müzakere sürecinde artık bütün kamuoyunun ortak paydası olan hissiyatımız, adil bir müzakere süreci beklentimize hala somut cevap gelmemesi bir çelişkidir. Onun için AB'nin samimiyetini ortaya koyabilmek, inandırıcılığını güçlendirebilmek, özellikle bu coğrafyalarda etkinliğini artırabilmek için Türkiye'nin müzakere sürecini bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz'' ifadesini kullandı. Bu arada Bağış, bir soru üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki ''Libya toplantısına katılmadığını, o gün Başbakanlık Konutu'na başka bir toplantı için gittiğini'' açıkladı. Bağış, basın toplantısının ardından Türkiye'ye hareket etti.