Kültür-Sanat

Mustafa Nuri yeni kitabını anlattı: Kapitalizmin bize verdiği ödüller var, peki neden durmayı bilemiyoruz; ’kremalı hayal kırıklıkları’ işte burada başlıyor

Başrollerini Hatice Aslan, Hakan Kurtaş, Cengiz Bozkurt, Şeyla Halis ve Şebnem Dilligil’in paylaştığı ‘Vücut’ filmi ile tanınan yönetmen Mustafa Nuri’den bir roman: Nehir ve Diğer Tüm Şeyler

12 Temmuz 2021 17:00

T24 Kültür Sanat

Acıları alması veya unutturması ile meşhur bir Nehir vardır ve gerçekten de insanın duyduğu acıyı alır. Ancak bunun için oraya giden her kişi bir bedel ödemeye hazır olmalıdır.
Roman, kahramanın Nehir’e yolculuğu ile açılır. Orada tanıştığı birbirinden farklı acılara sahip insanlarla yakınlık kurmaya başlar kahramanımız. Aileleri, çocuklukları, hayalleri tamamen farklı karakterler, Nehir’in gücü ile adeta birbirlerine doğru çekilirler. Mustafa Nuri, onların günlük yaşamlarındaki bunalımlarını ‘kremalı hayal kırıklıkları’ diye adlandırır. Gandi, Komşu, Kaçak ve Tom; sevgililerinden, annelerinden, dostlarından yana kırgındırlar, ama bir o kadar da kalp kırmışlardır. Aralarında oluşan bu yakınlık onları bedenlerini, cinselliklerini, sevgilerini, ölüm ve diğer inançlarını sorgulamaya iterken, Nehir de gizemli bir şekilde onları yeniden çağırmaktadır.

Mustafa Nuri, toplumun ahlâk ve sevgi dinamiklerini ilginç kahramanlarının kesişen yaşamları üzerinden sorgularken, okuru da kendisi ile yüzleşmeye davet ettiğini söylediği romanı ‘Nehir ve Tüm Diğer Şeyler’ romanıyla ilgili sorularımızı yanıtladı…

- Bir sinemacı olarak görsel sanata hitap eden işlerden sonra yazı ile okuyucuların hayal güçlerini çalıştırmaya yönelmek nasıl bir süreçti?

Yazının öyle bir gücü var evet. Zihni, algıyı biraz daha fazla çalıştırıyor. Yorumlama gücünüzü geliştiriyor. Bu, yazının bir nimeti diye biliriz. Tabii ki görsel olan da yoruma her zaman açıktır. Hele ki belirgin bir kavram penceresinden işlenmişse. Ama yazı daha bir mahremdir. Kişinin nasıl bir diyalog kurduğu saklıdır.

Eseri üreten biri olarak, yazı aşaması senaryoda da romanda da aynı işliyor bence. Kendi kendinize ve içe dönüksünüz doğal olarak. Yazıda yapmaya çalıştığım biraz daha içten ve dürüst olabilmek. Yazmaya devam ettikçe böyle oluyor belki de.

- Kitaptaki karakterlerin günlük yaşam bunalımlarını ‘kremalı hayal kırıklıkları’ olarak tanımlıyorsunuz. ‘Kremalı' ne demek?

Toplumun, düzenin veya kapitalizmin bize verdiği ödüller var. Araba alıyoruz, ev alıyoruz, sevgili buluyoruz, evleniyoruz, takdir görüyoruz, terfi alıyoruz…. Toplumun gözünde ilerliyoruz. Peki neden huzursuz ve mutsuzuz? Veya neden durmayı bilemiyoruz. İşin kreması işte burada. Hayal kırıklığımız, bize verilen veya kazandığımız hiçbir şeyle geçmiyor. Tatmin duygumuzun üzerine farklı açılardan gitmeliyiz. Kendimizle ilişkimizi yeniden ele almalıyız bence. Burada kast ettiğim buydu. Bir şeyi süsledik diye varlığı değişmiyor.

- Acı sizin için ne ifade ediyor?

Belirsizlik. Çaresizlik. Kayıp. İçselleştirip, üzerine düşünüp yaşama devam etmek gerek. Bir çıkış kapısı bile açabilir.

- Baş kahraman Nehir’in gücü nereden geliyor?

Bilinmeyenden. Dünya neden dönüyor? Biz uzayda ne yapıyoruz? Bir kaynak var ve onunla iletişime geçemiyoruz. Veya iletişime geçilecek bir şey bile yok. Bilemiyoruz. Ama Nehir benim için burada özü, yani bilinmeyeni temsil ediyor.

- Devrimci filozof Heraklitos değişimin önemini "Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz" sözü anlatır. Kitabı yazarken etkisi oldu mu?

Bu söz bana zamanın gücü ile ilgili bir şey ifade ediyor. Bu hikâyede belirgin olarak bir zaman kavramı kaygısı yok.

- Sizce iyileşmenin gücü nereden geliyor?

Öncelikle iyileşme olarak ele almak istemiyorum. Bence başımıza gelen her olumsuz şeye rağmen kendimizi seçme gücünü elde etmeliyiz. Değişimden korkmadan. Kendimizle yüzleşmekten veya kendi değişimimizden çekinmeden. Bastırmadan. Gücümüz tahmin ettiğimizin çok ötesinde bence. Nedendir bilmiyorum takılıp kalıyoruz.

 

- Bu kitapta okuyucularınız sizce hangi hisleri yoğun olarak yaşayacak?

Herkes kendine göre bir yolculuğa çıkıyor. Kimisi aile ile ilişki, kimisi çocukluk, kimisi yeni insanlardaki kendini yakalama şaşkınlığı, ölüm, acı, kaçış… Bir şey söylemek mümkün değil sanırım. Nehir’de hepimizi farklı şeyler bekliyor. Bu biraz bize bağlı.

- Bundan sonra sırada ne var?

İkinci romanımı bitirdim. Şimdi yeni hikâyeler düşünüyorum. Ne olsa? Nereye gitsem kavram olarak? Ne çıkacak? Merakla bekliyorum.

Mustafa Nuri kimdir?

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Ardından ‘Türk Kültürü ve İletişim’ üzerine yüksek lisansını tamamladı. Yüksek lisans yapmaya başladığında reklam yazarı olarak çalışma hayatına atıldı. Uluslararası reklam ajanslarında yerli ve yabancı markalar için reklam kampanyaları hazırladı. Kristal Elma, Hürriyet Kırmızı ve Effie ödüllerinde yirmiyi aşkın ödül kazandı. Kreatif direktör olarak reklamcılığa devam ederken, ‘Vücut’ adlı ilk uzun metrajlı filmin senaryosunu yazdı ve yönetmenliğini yaptı.

Vücut prömiyerini yaptığı Montreal Film Festivali’nde ‘yarışma’ bölümünde yarıştı. Daha sonra Kerala Film Festivali’ne davet edilen Vücut, Adana Film Festivali’nde üç ödül kazandı.

Gerçek Gizlidir adı altında, bir kısa film serisi çekti. İkinci uzun metraj senaryosu, Çocuklar Geliyor, İstanbul Film Festivali ‘Köprüde Buluşmalar’ platformuna ve Bulgaristan Film Festivali senaryo bölümüne seçildi.

Halen İstanbul’da ikinci film hazırlıklarını sürdüren Mustafa Nuri, bağımsız olarak marka danışmanlığı yapmaya devam ediyor.

Nehir ve Tüm Diğer Şeyler, Mustafa Nuri’nin ilk romanı.