T24 Haber Merkezi
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "İdam, Türkiye ve Müslüman Türk milleti için bir zarurettir. İdam cezası, bugünün Türkiye'si için mecburiyettir ve idam cezası mutlaka ama mutlaka geri getirilmelidir" dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, parti genel merkezinde yapılan İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Son günlerde yaşanan toplumsal olayların infiale neden olduğunu söyleyen Destici, infaz sisteminde değişiklikler yapılması gerektiğini ve caydırıcılık ilkesinin yeniden tesis edilebilmesi için ceza oranlarının artırılması önerisinde bulundu. Destici, "Tahliyesiz müebbet hapis cezası geri getirilmelidir. İdam, Türkiye ve Müslüman Türk milleti için bir zarurettir. İdam cezası, bugünün Türkiye'si için mecburiyettir ve idam cezası mutlaka ama mutlaka geri getirilmelidir. Bu gerçekleri ilk kez ve sadece BBP dile getirdi ve dile getirmeye devam edecektir. Çünkü BBP milletin vicdanı ve güvencesidir" diye konuştu.
Destici, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Bugün katledilen çocuklar ve masum kadınlar, başka dinden de olsalardı, başka coğrafyada da yaşasalardı yine mazlumların tarafında olacaktık. Her zaman mazlumların yanında duracağız. Bu duruşu siyasetin gereği olarak görmüyoruz, insanlığın bir gereği olarak görüyoruz. Konunun bir diğer yönü, bölgemizin dolayısıyla Türkiye'nin güvenliğidir. Kudüs'te, Gazze'de, Filistin'de Müslümanların yok edilmesini, İsrail'in sınırlarını Türkiye'nin sınırlarına taşıyan arzımevut hayalini kademe kademe ilerletilmeye çalışıldığı; Irak'ın, Suriye'nin, İran'ın ve Türkiye'nin parçalanarak, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi, İran'ın kuzeybatısında ve Türkiye'nin güney doğusunda bir terör devleti kurulması projesini yok sayamayız, görmezden asla gelemeyiz. Bu süreçte, 'Filistin'de yaşananlardan bize ne' diye ortalıkta dolaşan, farklı ideolojilerin maskesini takmış sayısız siyasetçi, sözde akademisyen, sözde gazeteci kılıklı provokatörler gördük. Kendilerini elbette ciddiye almıyoruz ama yaşananların anormalliğini ortaya koymak ve vatandaşımıza göstermek mecburiyetindeyiz. 30 bini kadın ve çocuk 50 bin sivilin ölümünden rahatsız olacak bir vicdana, yaşananların Türkiye ile ilgilisini anlayacak akla sahip olmayanlara milletin kaderini teslim edecek değiliz"
"Hiçbir zaman siyasi parti olarak kabul etmedik"
Bir süredir, 'çözüm süreci', 'diyalog' ve 'uzlaşma' terimleri üzerinden terör örgütü uzantılarını meşrulaştırma çabalarının gündeme taşındığını söyleyen Destici konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Gazeteci arkadaşlarımızın soru sormalarına gerek kalmadan, hiçbir zaman değişmemiş ve değişmeyecek olan duruşumuzu, düşüncelerimizi, tekrar anlamayanların, anlamazlıktan gelenlerin ya da anlamamakta direnenlerin anlayacağı şekilde anlatmak istiyorum. Terör örgütünün talimatı ile kurulmuş, yöneticilerini, adaylarını, politikalarını, söylemlerini kanlı bir terör örgütünün belirlediği bir topluluğu hiçbir zaman siyasi parti olarak kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Ülkelerinde şiddetle iltisaklı olan, şiddeti yöntem olarak belirlemiş hiçbir yapılanma ve faaliyetin demokrasi zemininde hiçbir yerde bulunmasına izin vermeyen Batılı ülkeler, 40 binin üzerinde ölüme neden olmuş bir terör örgütünün uzantılarını, bağrımıza, devletimize, demokrasimize, sosyal hayatımıza hançer gibi sokmalarında iyi niyet görmüyorum, aramıyorum"
"Aynı yılanlara ısırılmamalıyız"
"Duruşumuzun çok iyi anlaşılması bakımından bir kere daha altını çizerek söylüyorum; çözüm süreci, diyalog, uzlaşma gibi şekere bulanmış zehirlerin, milletimize yeniden yutturulmasına asla rıza göstermeyecek ve izin vermeyeceğiz" diyen Destici, "Bakınız, terör örgütünün siyasi partisi pazar günü Diyarbakır'da, İmralı canisi, 40 bin kişinin katili, terörist başına, özgürlük diye miting yapmak istiyor. Bakın, çözüm sürecinin sözünün bile edilmesi nelere cesaret veriyor, bunu görmek lazım. Geçmişte yaşananları hepimiz biliyoruz. Aynı yılanlara, aynı deliklerden ısırılmamalıyız. Valiler, 'Hiçbir siyasi partinin bu eylemlerine müsaade yoktur' diyor. Hasta adam Ahmet Türk çıkıyor, diyor ki; 'Geri adım atmayacağız.' Ne oldu? Sen ne zaman iyileştin? Ölüyordun hastanede. Bir başka terörist milletvekili çıkıyor, devlete meydan okuyor ama Diyarbakır Valimizi ve İçişleri Bakanlığımızı tebrik ediyorum" dedi. (DHA)