Kültür-Sanat

Müslüman Bridget Jones'un günlüğü

İngiltere’de yaşayan Şelina Zehra Canmuhammed, yaklaşık 50 kişiyle ‘başarısız’ flört deneyimlerini bir kitapta topladı.

20 Şubat 2009 02:00
İngiltere’de yaşayan 34 yaşındaki Müslüman kadın Şelina Zehra Canmuhammed, yaklaşık 50 kişiyle ‘başarısız’ flört deneyimlerini ‘Başörtüsü İçinde Aşk’ adlı kitapta topladı.

İngiltere’de yaşayan Şelina Zehra Canmuhammed adlı Müslüman kadın türban ve aşk hakkında bir kitap yazdı. ‘Love In A Headscarf’ (Başörtüsü İçinde Aşk) adlı kitapta Müslüman bir genç kadının ‘Bridget Jones’vari deneyimlerini anlatan 34 yaşındaki Canmuhammed, “10 yıl boyunca seveceğim adamı aradım. Yaklaşık 50 kişiyle çıktım. Komik ve öğretici deneyimler yaşadım” diyor.

19 yaşındayken kendisini istemeye gelen Ali adlı gençle anlaşamayacağını, geleneksel evlenme yönteminin yanlış olduğunu görüp evleneceği kişiyi kendi kendine bulmaya karar veren Canmuhammed, Müslüman bir genç kadın olarak evleneceği erkeği seçmek için yaptığı flört deneyimlerini anlatıyor.

‘Para üstünü cebine indirdi’

Âşık olarak evlenmek istediğini söyleyen Canmuhammed, “Bridget Jones’un deneyimlerinden yararlandım. Ailem de oldukça açık görüşlüydü, flört etmemde bir sakınca görmediler” diyor. Oxford Üniversitesi mezunu kadın, Samir adlı gençle ilişkisini karşı taraf kitap okumayı sevmiyor diye bitirmiş, bir diğerini de randevuya iki saat geç kaldı diye. 10 yıl boyunca potansiyel eş adaylarıyla flört eden Canmuhammed, eşi olmaya en yakın aday olan diş hekimi Halil’den nasıl vazgeçtiğiniyse şöyle anlatıyor: “Kalp şeklinde kurabiyeler, mis gibi kokan kahveler, Halil’in yumuşak tebessümü... Ortam çok güzeldi; her şey, iş hesabı ödemeye gelince bozuldu. Hesabı ortak ödedik, garson para üstünü getirince Halil bozuk paraları alıp cebine indirdi. Bu, onu son görüşüm oldu.”

Flört ettiği başka bir erkek, “Çok kısasın” deyip Canmuhammed’i terk etmiş. “Kısalar sevemez mi?” diye soran kadın, bu deneyimden sonra eş adayının fiziksel görünüşle çok fazla ilgilenmeyen biri olmasına karar vermiş.

Bir gazetede fotoğrafçılık yapan Kerim’le sadece bir kez buluşan Canmuhammed, o tuhaf hikâyeyi de şöyle anlatıyor: “İletişim kurmamız için e-mail adresini verdi. Ona bir mail gönderdim. Yaklaşık bir hafta sonra cevap geldi. Cevapta, bana mail göndereceği her seferinde elektriklerin gittiğini, bana yakında yeni bir iletişim adresi göndereceğini, o mail adresini artık kullanmadığını yazdı. Onu bir daha görmedim.”

Bir başka deneyimiyse ailesine saygısız davranan Selim olmuş. “Onu yemeğe davet eden anneme hiç de kibar davranmadı. Eve gelince sormadan babamın koltuğuna oturdu” diyen genç kadın, onu o akşamdan sonra bir daha aramadığını gülümseyerek anlatıyor.

‘Sonunda Abdullah’ı buldum’


Müslüman kadınların da flört ederek evlenmesi gerektiğini düşünen Canmuhammed, ailelerin tutucu davranmaktan vazgeçip çocuklarının özgürce flört etmesini teşvik etmesi gerektiğini söylüyor. “Doğru kişiyi ancak böyle bulabilirler. Ali’yle istemediğim halde evlenseydim mutsuz bir kadın olacaktım” diyen Canmuhammed, şimdi Abdullah adlı bir gençle evli. Abdullah’la tanıştıktan sonra aradığı kişinin o olduğunu anladığını söyleyen genç kadın, “Adını söylediğimde yüzüm aydınlanıyormuş, gülümsüyormuşum. Âşık olacağım adamı sonunda buldum. Yaşadığım deneyimlerden de çok şey öğrendim, bence herkes hiç korkmadan flört etsin. Bu, insana çok şey katıyor!” diyor.

Yeni kitabında tüm deneyimlerini anlatan Canmuhammed, sık sık 2003 yılında evlendiği eşinin saygı ve sevgi dolu, yakışıklı ve anlayışlı bir adam olduğunu anlatıyor.