Yaşam

Musa'nın kuzeni, katil zanlısı çıktı!

Erzurum'da 3 Kasım sabahı okula giderken kaçırılan ve bir hafta sonra cesedi bulunan Musa Kang'ın katil zanlısı iddiasıyla kuzeni tutuklandı.

11 Kasım 2009 02:00
T24 - Erzurum'da 3 Kasım sabahı okula giderken kaçırılan ve bir hafta sonra cesedi bulunan ilköğretim okulu öğrencisi 13 yaşındaki Musa Kang'ın katil zanlısı olduğu iddiasıyla 17 yaşındaki kuzeni S.K. tutuklandı.

Erzurum Emniyet Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan özel ekipler, Musa Kang'ın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerindeki gence benzeyen yaklaşık 350 kişi kimlik kontrolünden geçirdi.

İpuçlarını değerlendiren ekipler, cinayet şüphelisi olarak Musa Kang'ın amcasının oğlu 17 yaşındaki S.K.'yı dün gece gözaltına aldı.

Musa'yı son gören arkadaşları da gözaltına alınan S.K.'yı teşhis etti.

Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi'nde sorgulanan S.K., çıkarıldığı nöbetçi mahkemede "kasten adam öldürmek" suçundan tutuklandı.

Cesedi 10 Kasım'da bulunmuştu

Erzurum'da okula gitmek için evden ayrılan ve 6 gündür kayıp olan 13 yaşındaki Musa Kang'ın cesedi 10 Kasım'da bulunmuştu.

'Başına taşla vurularak öldürüldüğü' tahmin ediliyor

Musa’nın cenaze töreni sonrası cinayet şüphelisinin yakalandığı söylentisi üzerine Gürcükapı Polis Merkezi önünde toplanan kalabalığın, karakola saldırmasını üzüntü ile karşıladığını söyleyen Vali Öztürk, halkı sağ duyulu olmaya davet etti.

Öztürk, “Bunu herkes bilmeli ki canavarın cezasını adalet verecektir” dedi. Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur, robot resmin henüz çizilemediğini, bir hafta içinde kapüşonlu gence benzer 350 kişinin kimlik kontrolünden geçirildiğini, internet kafelerin arandığını açıkladı. Emniyet Müdürü Çalkavur ile birlikte katili linç etmek isteyenleri yaptığı konuşmayla yatıştırmaya çalışan emekli imam Veli Velioğlu ise, “Erzurum halkı haksızlığa tahammül edemez. Yeni sıkıntı olursa halkın karşısına çıkarım” dedi.

Bakırcı Mahallesinde, Cennet Çeşme Sokak’taki evlerinden 3 Kasım günü saat 07.00’de Ömer Duygun İlköğretim Okuluna gitmek için çıkan 7/C sınıfı öğrencisi Musa Kang, yolda 17-18 yaşlarındaki gençle buluştu. Evden her zamankinden 15 dakika önce çıkan ve çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde cinayet şüphelisi ile yanyana yürüyerek giden Musa Kang’ın 9 Kasım günü saat 23.00'de cesedi bulundu. Polisin yaptığı aramalarda metruk bir binada Musa’ya ait defter ve kitapların bulunması, cesede ulaşılmasında etkili oldu.

Başına taşla vurularak öldürüldüğü tahmin edilen Musa’nın uzuv ve organlarının tam olması ‘organ mafyası kaçırdı’ iddialarını ortadan kaldırırken, gözler Trabzon Adli Tıp Kurumu'nun vereceği rapora çevrildi. İnternet kafelere sık sık giden Musa Kang’ın oynadığı ‘Metin 2’ oyunundan önemli miktarda para kazandığı iddiaları üzerine Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki özel birim, öğrencinin bir çete tarafından mı yoksa sadace kamera görüntülerinde ortaya çıkan kapüşonlu genç tarafından mı öldürüldüğünü araştırdı.

Vali Öztürk, bilgi kirliliğinden yakındı

Öğrenci Musa Kang’ın hurharca öldürülmesini ‘çok üzücü’ olarak nitelendiren Vali Sebahattin Öztürk, halkın sağ duyulu davranması gerektiğini belirtti. ‘Katil yakalandı’ söylentisinin ardından toplananların saatlerce gösteri yapmasının doğru olmadığını vurgulayan Vali Öztürk şunları söyledi:

“Devletin elinde böyle bir kişi olmuş olsaydı, asla yapmayacağı şey, halka o adamı teslim etmektir. Hiçbirimiz o suçun işlenmesini asla tasvip etmeyiz. Zanlı yakalandığında bunun cezasının ne olacağı yasalarda belirtilmiştir. Öyle birşey olabilir mi? Yani insanlar bir araya gelecek, istemeleri bile yanlış. Keşke yakalanmış olsaydı. Biz onu korumasını biliriz. Sorun o değil. Sorun vatandaşlarımızın bu tür şeylere prim vermesidir. Yanlış bir şeye yol açar. Herkesin kendi işini kendi görmesine sebep olur ki böyle bir şeye Türkiye Cumhuriyeti Devleti izin vermez. Olmaması gereken birşeydir. Devletin tanımı gereği yanlış olur. Zaten böyle bir şeyin olması da mümkün değil. Bununla ilgili hiçir ihtimal yok da vatandaşlarımızın bir araya gelip de ‘Bize verin biz bunun icabına bakalım’ diye düşünmeleri son derece yanlıştır. Kalabalık, polisin görevine kesinlikle engel olmuştur. Oyalamaktan başka birşey değil. Bundan ne amaç edindiklerini net olarak tesbit edemedim. Polisi oyalamak var da. Yani bunun olmayacağını biliyor olmaları gerekiyor. Akıllara zarar.

Bugün yapılan asayiş toplantısında da Musa’nın olayını konuştuk. Bunun faalinin yakalanması gerekiyor. Sırf bu işin araştırılması için özel bir birim oluşturuldu. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Fail şehir dışına da çıkmış olabilir. Biz her türlü tedbiri aldık. Ama tanımadığımız, bilmediğimiz bir caniden, canavardan bahsediyoruz. Çocuğa karşı yapılan şeyin normal bir katillikten öte bir anlamı var. Cinayeti işleyen kişiyle ilgili bir fikrimiz olsa zaten gider yakalarız. Elimizde sanığın robot resmi yok. Diğer illere olayın meydana geldiği şekli bildirildi. Ortada isim yok. Kime ne söyleyeceğiz? Tahminen söylüyorum, belki de Erzurum’da bir yerlerde geziyordur. Olayla ilgili bilgi kirliliği çok var. Çocuğun vücudunda tek eksik ve kesik yok. Kafasına taşla vurularak öldürülmüş.”

Emniyet Müdürü: 350 şüpheli kontrol edildi

Bu arada ilköğretim okulu öğrencisi Musa Kang’ın kaybolduğu gün öldürüldüğü üzerinde duruluyor.

Musa’nın cesedinin Devlet Demir Yolları altında metruk bir binada bulunmasının ardından kentteki arama çalışmalarını genişleten polis, bir haftada kapüşonlu olan ve hareketlerinden şüphelenilen 350 kişiyi kimlik kontrolünden geçirdi.

Yapılan bütün ihbarları değerlendirerek şüpheli adreslere baskınlar yapan polis, delillerin kaybolmaması için güvenlik şeridiyle çevrili olan metruk binaya kimsenin girmesine izin vermiyor. Çalışmalar kapsamında olay yerine yaklaşık 200 metre uzaklıktaki Devlet Demir Yollarına ait 2 güvenlik kamerasının görüntüleri incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. İddialara göre, Musa ile birlikte yürüyen gencin geçen 3 Kasım günü saat 07.30 sıralarında TCDD önündeki güvenlik kameralarına yansıdığı ileri sürüldü.

600 polis aramalara katıldı

Musa Kang’ın katilinin bulunması için tüm ekiplerin seferber olduğunu belirten Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur, olayla ilgili henüz kimsenin yakalanmadığını, yapılan tüm ihbarların titizlikle araştırıldığını belirtti.

Oluşturulan özel ekiplerin şehrin her tarafına operasyonlar düzenlediğini kaydeden Çalkavur, “Dün ihbar edilen 50’den fazla adrese baskın yapıldı. Ancak henüz bir sonuç alınamadı. Yaklaşık 600 polis bu konuyla ilgili çalışmalara katılıyor. En kısa zamanda katil zanlısını yakalayacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

Aynı kişi Musa'yı dövmüş

Öğrenci Musa Kang ile ilgili olarak bir televizyon tarafından yapılan canlı yayında ise anne Fadime Kang ile kız kardeşi bir taraftan ağıt yakarken, diğer taraftan katilin bulunmasını istedi.

Programa telefonla bağlanan bir kişi, Gürcükapı Semtindeki bir dershaneye giden oğlunun Musa’yı kaçırılmadan önceki 1 Kasım Pazar günü saat 11.40- 12.00 aralarında cesedinin bulunduğu İstasyon Semtindeki metruk bina yakınında gördüğünü ileri sürdü. Güvenlik kameralarına yansıyan götürtülerdeki yüzünde yara izi bulunan gencin Musa’yı dövdüğünü anlatan aynı kişi, “Oğlum, çocuğu niçin dövdüğünü sormuş. Ama o kişi küfür ve tehdit ederek oğlumu korkutmuş” diye konuştu.

Emekli imam: Sıkıntıyı defetmek görevimizdir

Öte yandan Gürcükapı Camii'nde kılınan namaz sonrası Musa'nın cenazesi dün Yoncalık Köyünde toprağa verilirken, ‘Katil bulunsun’ diye gösteri yapanlar, akşam üzeri ‘katil yakalandı’ söylentisi üzerine Gürcükapı Polis Merkezi önünde toplandılar.

Polise zor anlar yaşatanları Emniyet Müdürü Yusuf Çalkavur ile Diyanet’ten emekli imam Veli Velioğlu, sakinleştirdi. 77 yaşındaki 4 çocuk babası emekli İmam Veli Velioğlu, DHA muhabirine şunları söyledi: “Erzurum halkının bir özelliği vardır. Erzurum halkından oruç tutmayan, dinine bağlı olmayan olmaz. Bizim orada görünmemiz onları sakinleştirdi. Erzurum halkı öteden beri haksızlığa tahammül edemez. Haksız yere bu çocuğun kaçırılıp öldürülmesi Erzurum halkının kanına dokundu. Halk haksızlığa uğayan kişinin yanındadır. O insanı bulsa hapse gireceğini düşünmeden, onu orada yok etmeye çalışacak. Kolay kolay taşan kazanı sen yerine yerleştiremezsin. Erzurum halkı ne kadar kaynasa yani bir sevilen adamı bir din adamını gördüğü zaman susar. 1993’te ben de cemaatin içindeydim. Ordu gelse durduramazdı. O kalabalığı din adamı Naim Hoca sakinleştirdi. Şehirde ne zaman bir sıkıntı olsa yine giderim. Sıkıntıyı defetmek için bize görev verilmiştir.”