"Dünyanın en yoksul cumhurbaşkanı" olarak tanınan Uruguay’ın eski başkanı José Mujica, maaşını yoksullara bağışlayıp başkanlık sarayına çıkmayı reddetmesine ilişkin olarak, "Bir devlet başkanının halkının nasıl yaşadığını görmesi gerekir. Başka ıvır zıvırla çok uğraşırsanız buna vaktiniz kalmaz" dedi. Mujica, "Zengin olmak isteyen insan, eninde sonunda ruhunu şeytana satar" ifadesini kullandı.
Hürriyet'ten Çınar Oskay'ın sorularını yanıtlayan (1 Kasım 2015) Mujica'nın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Neden inatla başkanlık sarayına taşınmayı reddettiniz?
- Bu, uzun yıllardır ısrar ettiğimiz bir şey. Düşüncelerimizle uyum içinde bir yaşam sürmek... Düşündüğün gibi yaşarsan, yaşadığın gibi düşünürsün.
İçinizden mi böyle geliyor? Yoksa bu üzerinde düşünülmüş, ilkesel bir tutum mu?
- Bu bilerek yapılan bir şey. Milletvekili olmadan çok önce aldığım bir karar.
Hapishanede mi?
- Evet, en yoğun olarak cezaevinde. Bunu çok düşündüm. Sade, yüksüz, bagajsız, maddi kaygıları olmayan, yalın bir hayat... Hoşuma giden, istediğim şeyleri yapabilmenin en iyi yolu buydu. Benim için özgürlük bu demek.
"Zengin olmak isteyen eninde sonunda ruhunu şeytana satar"
Bir ülkenin cumhurbaşkanı olsanız bile...
- Aynı şey... Bir devlet başkanının halkının nasıl yaşadığını görmesi gerekir. Başka ıvır zıvırla çok uğraşırsanız buna vaktiniz kalmaz.
Gezi olaylarını izlediniz mi?
- Televizyonda biraz izledim. Ama bizden çok uzak burası, biz Latin Amerika’yı bile az biraz anlıyoruz, burası uzak kalıyor.
Gezi sonrası birçok kişinin Uruguay’a göç ettiğini biliyor musunuz? Bunun haberini yapmıştık. O dönem ülkenizi gidenlerde epey artış oldu; buna yönelikFacebook grupları kuruldu.
- Hayır, bilmiyordum. Aman, gelmişken et kesme makineleri getirsinler. Eti orada kesip buraya göndersinler... Buraya canlı hayvan göndermek çok maliyetli oluyor. Bak, bu işle uğraşabilirler. (Uruguay bir büyükbaş hayvancılık ülkesi ve etiyle ünlü. Mujica, cumhurbaşkanı olmadan önce tarım ve hayvancılık bakanıydı)
Güç, iktidar insanı kirletiyor mu?
- Kirlenme tüketim medeniyetinin bir sonucu. Zengin olmak isteyen insan, eninde sonunda ruhunu şeytana satar. Bu çağımızın bir hastalığı. Tüketim medeniyeti bir örümcek ağı gibi, hepimizi yakalıyor. Mutluluğu, bitmek bilmeyen bir iştahla bir şeyler satın almakta sanıyoruz. Böyle bir sistemde bozulmak çok kolay.
Söyleşinin tamamı için tıklayın