Son dönemde geçirdiği estetik operasyonlarla ve 20 kilo vermesiyle gündemde olan Müjde Ar’ın yeni hâli, köşe yazarları tarafından da beğeni topladı.
Müjde Ar’ın “krema gibi, bebek gibi” göründüğünü söyleyen Radikal gazetesi yazarı Nur Çintay A., Ar’ın yeni görüntüsünü köşesinde şu şekilde anlatıyor:
“Perşembe gecesi ‘Aşk-ı Memnu’ bittikten sonra öbür kanallara bakarken, aa, diğer Bihter, esas Bihter, ilk göz ağrısı Bihter, ‘Haydi Gel Bizimle Ol’da, ama garip bir zamandışılıkta, sanki gerçekten de Bihter olduğu yaşta.
Kalkıp televizyonun en dibine gittim. Ekran görüntüsü, koltuk mesafesi, astigmat başlangıcı, bir paket olarak bunlar fotoşop, filtre, tül perde hizmeti mi veriyor diye.
Baktım Pınar Kür’ün çizgileri, Çiğdem Anad’ın ellerinin lekeleri bâki. Aysun Kayacı’nın kirpikleri sayılabilir. Yani teknik bir sorun görünmüyor. Ve Müjde Ar, krema gibi, bebek gibi, taptaze, pürüzsüz oturuyor.
Vay be, dedim, ne olmuş bu! Yavru olmuş! İnsan dokunmak, ısırmak istiyor.
Gene de biraz endişeyle seyre başladım:
Şimdi dudağı sarkacak, şimdi ağzı kayacak, şimdi gözünü kırpamayacak, gülerken yüzünün şekli değişmeyecek...
Hiçbiri olmadı. Yüz çok iyi görünmekle beraber, kontrolünde de en ufak sorun yoktu!
Müjde Ar olağanüstü güzel olmuş.
Başka biri değil, kendi gençliği olmuş, en mühimi bu. İfadesi değişmemiş. Yüzünün o benzersiz anlamı kaybolmamış. İnsan eliyle değil de sanki doğaüstü bir güçle 30’lu yaşlarına döndürülmüş.
Onca işlemin sonucunda hiç de gergin durmuyor. Gerdirilmiş, çekiştirilmiş durmuyor. Yırtış yırtış değil. Yumuşak. Sakin.
Dudakları, gözleri, kaşları normal yerinde. Bu sonuncusu hele mucize kabilinden, zira ne hikmetse kaşlar pek yerinde durmaz revizyonlardan sonra, şakaklara doğru uzar, ille de keskin kavis yapar. Cadılaştırır, öcüleştirir.
Müjde Ar gibi birinin böyle bir işe kalkışması ciddi de bir risk tabii. Tamam, yaş tahtaya basacak kadın değil filan da, binlerce de korkunç örnek var ortada. Sırf Jocelyn Wildenstein diye bir canlının yaşıyor olduğunu bilmek ve onun üç fotoğrafına peş peşe bakmak caydırabilir insanı bu hevesten (Bu son kelimeyi ad olarak taşıyan ‘cemiyet’ elemanını görmek ya da!).”
Akşam gazetesi yazarı Ali Saydam da, Müjde Ar’ı köşesine taşıyan köşe yazarlarından. Saydam, Yüksel Aytuğ’un, “Müjde Ar çok geç kaldı. Bu operasyonu 3 ay önce geçirmiş olsaydı, yıllar önce canlandırdığı Aşk-ı Memnu’daki Bihter rolünü rahatlıkla Beren Saat’in elinden kapabilirdi” görüşüne aynen katıldığını belirterek şu soruyu soruyor:
“Bu arada şu soruyu tartışmaya ne dersiniz?
Estetik ameliyatı olmak, toplumda olumsuzlanır, medya ve magazin basını onun bunun neresini çektirdiğini ortaya çıkarmak için birbiriyle yarışırken, niçin herkes son ‘müdahalelerin’ Müjde Hanım’a yakıştığı konusunda mutabık?
Kesin yanıtı ortaya koymadan biri iki tüyo:
1. Aslolan biçim değil içerik; fenomen değil özdür...
2. Konumlandırma doğruysa, hedef kitle mazrufla ilgilenir zarfa bakmaz.
3. Güçlü marka vaadi pek çok şeyi görmezden geldirir...
Popüler kültür alanında geçimlerini biraz da görüntüleri ile temin edenlerin Müjde Ar’ın adımlarının onaylanmasından çıkarabilecekleri çok ders vardır... O dersleri de çıkarabilmek de tabii ki ayrı bir meziyet işidir...”
Müjde Ar'ın ikinci gençlik günleri
Bugün gazetesi yazarı Ceyhan Altınyelek de, “Müjde Ar’ın ikinci gençlik günleri” başlıklı köşe yazısında, Müjde Ar’ın yeni hâlini gördüğünde gözlerine inanamadığını söylüyor ve yazısına şöyle devam ediyor:
“Meğer, Çiğdem Anad, Aysun Kayacı ve Pınar Kür'le sundukları geyiğiniz bol olsun formatındaki programın yeni dönemine Müjde Ar taze imajıyla çıkmış. Memleketin şanı büyük magazin dünyasında zaten: 'Ayol Müjde'yi gördünüz mü?'
20 kilo vermiş, gıgısını aldırmış. Muzaffer Kuşhan'a mı gitti acaba" dedikodusu almış yürümüş de haberim olmamış. Allah'tan programda konu açıldı, Türk milletinin merakı giderildi. Müjdeler olsun ki; Müjde Hanım 3 ayda 8 kilo vermiş. (Ama yakışmış. 20 yaş genç göstermiş) Çiğdem Anad'ın gazeteciliği tutunca "Kuşhan'a filan mı gittin" demeye getirmesi üzerine de, "Öyle Kuşhan'a Muşhan'a gitmedim. Doktor kontrolünde zayıfladım. Kuşhan'a giden gelemiyor biliyorsun. (Yemen türküsü gibi oldu ama olacak artık o kadar) Ben diyabet olduğum için çok riskli zaten" deyiverdi Müjde Hanım.”