Sabah gazetesinden Mediha Olgun'un haberine göre,usta tiyatrocu Muhsin Ertuğrul'un eşi Handan Uran Ertuğrul'u 18 Ocak'ta açılacak Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi ile ilgili konuştu.
Handan Hanım, "O tiyatroda bizim hiç emeğimiz yok ki. Vaktiyle, ölümünden sonra onu onore etmek için tiyatroya eşimin adını vermişlerdi. Emeğimizin olmadığı bir şeyi gidip sahiplenmem doğru olmaz" dedi.Handan Uran, yıllar süren suskunluğunun ardından, üzerinden 30 yıl geçen eşinin ölümüyle ilgili bugüne kadar hiç dile getirmediği bir şüphesini açıkladı.
Sinekli evde çay partisi
Handan Hanım, eşinin kalp krizinden ölmediğini belirtti ve "1994'te ölen ressam komşumuz Cafer Bater'in evinde yediği yemekten zehirlendi" dedi. Handan Hanım, gözleri dolu dolu şunları anlattı: "Dragos'ta da bir evimiz vardı. Ressam Cafer Bater en iyi komşularımızdan biriydi. Fakat adamda bir tutku vardı; katiyetle sinek öldürmüyor ve sinek öldürmek için de ilaç sıkmıyordu. Evlerine çok sinek giriyordu, aşağıda çiftlik gibi yerler vardı çünkü. Cafer Bey, 'Zehir sıkmak bu sineklerden daha tehlikeli' derdi. Bizi çağırdıkları akşamdan iki gün önce kızlarının doğum günü partisi varmış evde. Kalmış artık yemekler vardı. Bizi çaya çağırdılar. Ümit Yaşar Oğuzcan ile yeni karısını da çağırmışlar evlerine. Ve çayın yanına iki gün beklemiş yemekleri verdiler. Muhtemelen açıktaydı yemekler..."
Son yolculuk ödüle
Eşinin ertesi sabah rahatsızlandığını söyleyen Handan Hanım "Eşim, 'Bundan sonra kimsede yemek yemeyelim. Gece hiç uyumadım. Sen annene git bana da eczaneden şu ilaçları al' dedi ve bir liste verdi. Bu arada İzmir Ege Üniversitesi Muhsin Bey'e bir ödül verecekti. 'Gitmeyelim' dedim, dinlemedi. Gemiyle hareket ettik. Yol boyu rahatsızlığı geçmedi. Ödülü aldık o gece, sonra sabaha karşı rahatsızlandı. Ambulans çağırdık ama hastane bahçesine geldiğimizde nefes almıyordu artık. İki gün sonra öldü" dedi.
Balkonda mehtabın altında yürürdük
Handan Hanım da devlet tiyatrosunda yıllarca oyunculuk yapmış. Evlerindeki mutlu günlerinden bahsederken, şunları anlattı: "Bu evde 10 sene Muhsin Bey'le yaşadık. O bu semti çok istemişti. Burayı görmemişti ben alana kadar. Banka kredisiyle aldım ve sürpriz yaptım. Balkonumuza divan kurup orada geçiriyorduk vaktimizi. Balkonda martılar ve meptabın altında uyuyorduk" dedi.