Montrö Sözleşmesi ile ilgili yaptıkları açıklama nedeniyle haklarında 'anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak' suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 103 emekli amiralden Serdar Okan Kırçiçek, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Kırçiçek, “Gerek mesleki gerekse kişisel deneyimlerim ile bahse konu açıklamada, hukuk çerçevesinde imzacı olmaya karar verdim. Demokrasi sevdalı bir vatandaş olarak asla başka bir amacım olmadı” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri ve eski Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın makam aracıyla gittiği tarikat evinde 'sarık ve cübbe' ile fotoğrafının ortaya çıkması üzerine, Montrö’nün asla tartışmaya açılmaması yönünde ortak açıklama yapan 103 emekli amiral hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 'anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak' suçlamasıyla 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşması, 21 Mart’ta yapılacak. Açıklamada imzası bulunan emekli Tuğamiral Serdar Okan Kırçiçek, bugün İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi.
"Ülke gündemini böylesine meşgul etmesinden dolayı son derece üzgünüm"
Ankara’ya gönderilmek üzere talimat yoluyla ifadesi alınan Kırçiçek, şunları söyledi:
“’ADMEK-2’ isimli WhatsApp grubu emekli amirallerin olduğu, doğum günü, bayram gibi önemli günlerde kullanılan sosyal haberleşme grubudur. Kamuoyunda Balyoz Davası olarak bilinen FETÖ Kumpası Davası'nda 3 yıla mahkûm edildikten sonra, 2014 yılında davet aracılığıyla bu gruba girdim. Kutlama mesajı dışında hiçbir mesaj atmadım. Gerek mesleki gerekse kişisel deneyimlerim ile bahse konu açıklamada, hukuk çerçevesinde imzacı olmaya karar verdim. Demokrasi sevdalı bir vatandaş olarak asla başka bir amacım olmadı. Duyurunun yanlış anlamalar sonucu ülke gündemini böylesine meşgul etmesinden dolayı son derece üzgünüm. Beraatımı talep ediyorum.”
Cumhuriyet savcısının, yayın tarihinin ve saatinin nasıl kararlaştırıldığına dair sorusunu da cevaplayan Kırçiçek, şunları söyledi:
“O gün aşırı yoğun bir yazışma vardı. Kararlaştırılma kısmının dışında kaldım. 4 Nisan, Deniz Şehitleri Günü’ne denk geldiği için o gün yayınlandığını biliyordum. Yayınlanma saatinin yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu ben de sonradan fark ettim. Saati yanlış anlaşılmaya müsaitti ancak ben konuşmaları sonradan okuduğumda metnin, 4 Nisan’a yetiştirilmesi için yapıldığını gördüm. Grup içinde bu bildiriye karşı 30 civarı kişi sessiz kaldı. Birkaç kişi de bu aşamada yayınlanmasın diye ikazda bulundu. Konuyu kimin gündeme getirdiğini hatırlamıyorum.”
İddianamedenAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede sanıkların, ADMEK-2 isimli WhatsApp grubunda bildirinin taslağının paylaşılmasından metnin oluşturulmasına kadar katkı sundukları, altını imzalamayı kabul ettikleri ve yayımlanması için anlaştıkları belirtildi. Sanıkların seçilmiş hükümeti hedef aldıklarına ve muvazzaf askeri personel ile toplumun muhalif kesimlerini birlikte harekete geçirmek üzere anlaştıklarına dikkati çekilen iddianamede, bildiride geçen Montrö vurgusunun "araç" olarak kullanıldığı, bunun WhatsApp grubunda yer alan şüphelilerin yazışmalarından anlaşıldığı vurgulandı. İddianamede, sanıkların ortak bir iştirak iradesiyle hazırlanan bildiriyi kamuoyuyla paylaşarak, meşru iktidara karşı harekete geçmek üzere ve hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellenmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde emir komuta dışında hareket edilmesini hedefledikleri kaydedildi. |