Milliyet yazarı Melih Aşık, hapis cezalarının tecavüzcüleri caydırmadığını ileri sürerek ağır para cezası verilmesi gerektiği görüşünü savundu. "Benzer suçları işleyen veya aklından geçiren yığınla tecavüzcü aramızda dolaşıyor. Ailede, okulda, mahallede verilen yanlış eğitim ve toplumsal baskılar resmen sapık üretiyor" ifadesini kullanan Aşık "Hapishane bunları korkutur, caydırır, akıllandırır mı? Bunun olmadığı deneylerle görülüyor. Bu tecavüzcülere ağır para cezası vermeli. Maaş ve ücretlerine haciz koyarak gerekirse yıllarca tahsil edilmeli. Acıtıcı ceza o olur. Belki o zaman akıllanırlar. Konuyu kadın örgütlerinin tartışmasına sunuyoruz..." diye yazdı.
.
Melih Aşık'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (3 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'Tekmecilere ceza...' başlıklı yazısı şöyle:
İstanbul’da hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği gerekçesiyle belediye otobüsünde tekmeleyen Abdullah Çakıroğlu ikinci kez tahliye edildi. Tepkiler büyük ve haklı amma... Sormalı...
Bu saldırgan tekmeci bir iki yıl tutuklu kalırsa akıllanacak mı?
Benzer suçları işleyen veya aklından geçiren yığınla tecavüzcü aramızda dolaşıyor. Ailede, okulda, mahallede verilen yanlış eğitim ve toplumsal baskılar resmen sapık üretiyor.
Hapishane bunları korkutur, caydırır, akıllandırır mı?
Bunun olmadığı deneylerle görülüyor. Peki ne yapmalı?
Yardımcım Serap Budak’ın önerisi...
Bu tecavüzcülere ağır para cezası vermeli.
Maaş ve ücretlerine haciz koyarak gerekirse yıllarca tahsil edilmeli. Acıtıcı ceza o olur. Belki o zaman akıllanırlar.
Konuyu kadın örgütlerinin tartışmasına sunuyoruz...
Zabıt
Geçen hafta sonunda yayımlanan 675 sayılı kararname ile kamuda 10 bin 131 kişi görevden ihraç edildi.
Kalem kalem görevden ihraçları okurken gözümüz zabıt kâtiplerine takıldı...
Yargıtay’dan 183 kişi ihraç edilmiş, bunların 129 u zabıt kâtibi.
Adalet Bakanlığı’ndan 2534 kişi ihraç edilmiş 1156’sı zabıt kâtibi.
İki kurumdan atılanların neredeyse yarısı zabit kâtibi...
Zabıt kâtipleri silme FETÖ’cü mü olmuş?
Neden FETÖ’cü olmuşlar? FETÖ’ye katkıları ne olmuş? Bunlar da açıklanmalı ki meraktan kurtulalım...
Kriter
TBMM Darbe Komisyonu üyesi AKP Eskişehir Milletvekili Prof. Emine Nur Günay, Bank Asya’da hesabı olduğu için meslekten ihraç edilenlerin yakınmaları sürerken onlar lehine şu hatırlatmayı yapıyor:
“Eğer siz 2010’da, 2012’de banka kredisi kullandınız, taşıt ya da konut kredisi, bunları tabii ki daha sonraki yıllar ödeme planı içinde ödeyeceksiniz, bu kriter değil.”
Yani 17/25’ten önce kredi almışsanız tabii ödemeler 17/25 sonrasına sarkacak... Ve siz Bank Asya’da 17/25’ten sonra da hesabı var diye meslekten ihraç ediliyorsunuz.
Prof. Günay ince ama önemli bir noktaya dikkati çekiyor.
Kimse
Yandaş medyaya göre Fetullahçıların kurduğu “Kimse Yok Mu Derneği” Afrika’ya yardım bahanesiyle topladığı paraları örgüte aktarmış.
Dernek kurban kesmek için kurban başına 400 lira toplayıp, 100 liralık cılız kurban kesmiş ve kurban başı 300 liradan 54 milyon lirayı örgütün amaçları için kullanmış...
Peki bu soygun neden şimdi ortaya çıkıyor? Çünkü mevcut iktidar “Yandaş” dernek ve vakıfları denetlemiyor. Ya da şeklen denetliyor. Dernek iktidarı destekliyorsa no problem. Ancak sürüden ayrılırsa denetim başlıyor.
Kitap
15 Temmuz darbe girişimini araştıran komisyon, görev süresi dolunca bir rapor hazırlayıp TBMM Başkanlığı’na sunacak. Raporu hazırlayacak olanlar görünüşte komisyon üyeleri. Fiiliyatta ise komisyona danışman olarak seçilen isimler. Danışmanların bu konuda bilgilenmesi için, Komisyon, Fethullah Gülen’in iç yüzünü anlatan 30 dolayında kitabı satın alarak danışmanlara dağıttı. Bu kitaplardan biri de “Fetullah Gülen’in 40 Yıllık Serüveni” başlığını taşıyor.
Yazarı mı: Hikmet Çetinkaya...
Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya FETÖ’ye yardımcı olmak ve benzeri suçlardan şu anda gözaltında bulunuyor.
NOT: Odatv dün, Cumhuriyet’e dava açan Savcı Murat İnam’ın FETÖ/PDY davasında sanık olduğunu ve yargılamanın devam ettiğini duyurdu.
Tam kara mizah.
İktidar kimseyi “FETÖ’yü desteklemek” ile suçlamasın!
Suçlananların verdiği desteğin toplamı olsa olsa kendilerinin verdiklerinin kırıntısı olur…
Akif Kökçe
YE- ME
Bizim gözümüz alıştı sayılır. Fakat İzmir’den İstanbul’a gelen okurumuz Mehmet Tural’ın dikkatini çekmiş... Sağda solda duvarlarda metrolarda dikkati çeken o afişte şöyle yazıyor:
“Türkiyeyi darbecilere, teröre yedirmeyiz”
Okurumuz haklı eleştiriler yapıyor:
1) Bu kullanımda “yedirmeyiz” kelimesi yüzde 100 argo bir deyimdir.
2) Yedirmeyiz kelimesinin argoda genelde kullanım amacı; zayıf, güçsüz, zavallı kişi ve şeyleri güçlülerin elinden kurtarmak ve kollamak içindir. Yem olması kolay bir şey için yedirmeyiz denir. Ülke böylesine kolay bir yem mi?