TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) 2024 yılı bütçesi üzerinde görüşmeler sürüyor.
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, öğretmenlerin neredeyse tamamının yoksulluk sınırı altında olduğunu söyledi. Meslekte 25 yıldır çalışan bir öğretmenin, 24 bin 154 lira maaş aldığını kaydeden Köksal, "Siz öğretmene ne veriyorsunuz? Beyaz önlük. Doktorların simgesi olan bir beyaz önlük var. Bir meslek grubunun simgesi haline gelmiş giysinin, başka bir meslek grubu için önerilmesi uygun ve samimi değil. Eğer öğretmen giysisini korumak istiyorsa istediği renklerde başka önlükler giyebilir. Bu tamamen kişisel tasarrufla olmalıdır. Bakanlık bu konuda herhangi bir yükümlülük getirmemeli" diye konuştu.
MEB'in Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi yürüttüğünü bildiren Köksal, proje ile vaiz, din işleri uzmanların okullarda ders vermek için görevlendirildiğini aktardı. Köksal, bu kişilerin pedagojik formasyonunun olup olmadığını, bu kişilere ödenen maaşın hangi bakanlık tarafından karşılandığını sordu. 1 milyonu aşkın öğretmenin atama beklediğini aktaran Köksal, şunları söyledi:
"Sözleşmeli öğretmenler kadro beklerken, ücretli öğretmenler açlık sınırın altındaki maaşlarla yaşamaya mahkum edilirken, ÇEDES gibi bir projeye bütçe harcamanın tek dayanağı acaba laik eğitim sistemi ile oynamak mı? Siz birçok kez karma eğitime karşı olduğunuzu ifade ettiniz, kız çocuklarının okula gönderilmeme gerekçesi olarak karma eğitimi gösterdiniz. ÇEDES ile kız çocuklarının okula gönderilme oranı artmış mıdır yoksa azalmış mıdır? Kız çocuklarının okula devamsızlığının, okul terkinin en önemli sebebi yoksulluktur. Bu ülkede çocuklar evlendiriliyor çocuk yaşta okuyacakken doğum yapıyor, siz buna karşı önlem almak yerine karma eğitimi suçluyorsunuz."
Bu sözlere Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Siz de dinlediğinizi anlamıyorsunuz" diyerek tepki gösterdi.
İYİ Partili Özlale: Siz hangi eğitim kalitesinden bahsediyorsunuz?
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, okul öncesi eğitimin 3 yaştan itibaren zorunlu ve ücretsiz olması gerektiğini söyledi. "Okul öncesi eğitimde zaten felaket durumdayız" diyen Özlale, ilköğretimde öğrencilerin haftada 5 saat matematik dersi aldığını belirterek, "Her hafta beş saat matematik eğitimi alan öğrencilerin yüzde 8,21'i LGS matematik sınavında doğru yapamıyor, sıfır doğrusu var. 5'ten daha fazla doğru matematik sorusu çözen çocukların oranı yüzde 30. Bunlar bizzat Milli Eğitim Bakanlığının istatistikleri. Siz hangi eğitim kalitesinden bahsediyorsunuz?" diye konuştu.
HEDEP'li Kılıç Koçyiğit: Çocuklar aç, hangi beslenme kültürünü öğreteceksiniz?
HEDEP Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de "sağlıklı büyüyen Türkiye için okullarda sağlıklı besleniyorum" sözlerinin sarf edildiğini belirtti. Koçyiğit, "Çocuklar aç, hangi beslenme kültürünü öğreteceksiniz? Beslenme çantasına insanlar kuru ekmek koyamıyorlar, sabah okula aç gidip aç geliyorlar. Servis parası bulamıyorlar ama siz burada beslenme kültürü kazandıracaksınız. Hangi çocuklara? Ayda bir kere et yiyemeyen çocuklara... Vallahi aklımızla dalga geçseniz bu kadar olur." ifadesini kullandı.
AKP'li Güneş: 798 bin 735 öğretmen atadık
AKP Uşak Milletvekili İsmail Güneş, AKP iktidarında, altyapı, insan kaynağı, müfredat noktasında çok büyük değişimler yaşandığını belirtti. Güneş, "Ülkemizdeki derslik sayısını 343 bin 194'ten almışız, 613 bin 875'e çıkarmışız. Neredeyse iki katına. Öğretmenlerimizin gücünü de katbekat artırmışız. 798 bin 735 öğretmen atadık" diye konuştu.
Atanamayan öğretmenlerin sorunlarının komisyonda dile getirildiğini belirten Güneş, AKP iktidarı döneminde 800 bine yakın öğretmen ataması yaptıklarını söyledi. Bu sorunun sadece öğretmen atamasıyla olmayacağını vurgulayan Güneş, "Mutlaka yükseköğretim kurumlarında bir planlamaya gitmek gerekir." dedi.
28 Şubat sürecinde meslek liselerinin önünün kesildiğini söyleyen Güneş, bundan ülkenin zarar gördüğünü kaydetti. Meslek liselerine yönelik de önerilerde bulunan Güneş, şöyle konuştu:
"Meslek liselerinin çeşitlendirilmesi lazım. Ortaokula giden öğrencilerin yatkınlığının tespit edilmesi lazım. Neye yatkınlığı varsa o alanda mesleki eğitim alması lazım. Bu öğrencilere üniversiteye girişte de kolaylıklar sağlanması lazım."
MHP'li Kılıç'tan 24 Kasım'da öğretmenlere 1 maaş ikramiye talebi
MHP Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, öğretmenlerin baş tacı olduğunu söyledi. 1 Kasım 2023 tarihinden itibaren MEB'e bağlı eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığı görevlendirilen öğretmenlerin ek ders ücretlerinde yüzde 25 artış sağlandığını aktaran Kılıç, bunu olumlu bulduklarını ve desteklediklerini bildirdi. Kılıç, "Bu gelişmeye ilave olarak beklentimiz, öğretmenler gününü kutladığımız 24 Kasım'da, öğretmenlerimizi motive etmek, ekonomik bakımdan desteklemek için bir maaş ikramiye verilmesini içeren Türk Eğitim Sen'in çalışmalarını da gündeminize almanızdır" diye konuştu.
Saadet Partili Temurci: Okullarımızın İstanbul'da elden geçirilmesi lazım
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, İstanbul'un, Marmara Bölgesi'nin diken üzerinde olduğunu söyledi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile özel bir ekip kurulmasını isteyen Temurci, "Okullarımızın İstanbul'da elden geçirilmesi lazım. Gerçekten bu konuda bizim acil bir şey yapmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Bakan Tekin'den çekim yapan EMEP'li Bayhan'a "özel hayatın ihlali" tepkisi
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, konuşmasının ardından çocukların ücretsiz yemek yemesi için başlatılan kampanyada toplanan 10 bin imzayı içeren dosyayı Bakan Tekin'e verirken, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise o anların görüntüsünü çekti. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, "Burada siz çekim için bulunmuyorsunuz. Sadece kendi milletvekilinizi çekebilirsiniz ama Sayın Bakan ile diyalog içerisine girme hakkınız yok" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de şikayetçi olduğunu, yapılanın özel hayatın ihlali olduğunu vurguladı. Tekin, "Nezaketen izin almanız gerekiyordu. Şov malzemesi haline dönüştüremezsiniz" diye konuştu.
CHP'li Açıkel: Öğrencileri denek olarak kullanan Milli Eğitim Bakanlığımız şimdi de öğretmenlerimizi deneme tahtası olarak kullanmaya başladı
CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, eğitim alanında Cumhuriyet tarihinin en büyük çöküşüne tanıklık ettiklerini, eğitimin tahrip edildiği bir dönemden geçildiğini söyledi.
AA'nın aktardığına göre Milli Eğitim Bakanlığının "batık proje bakanlığı" olduğunu savunan Açıkel, MEB'in dik yazı uygulamasından eğik yazı uygulamasına geçtiğini, 12 yıl boyunca uygulamanın yürürlükte kaldıktan sonra kaldırıldığını söyledi.
MEB'in sözde asrın projesi olan Fatih Projesi'ni uyguladığını ancak Covid-19 sürecinde öğrenci ve öğretmenler teknolojik yetersizliğin mağduru olduğunu ileri süren Açıkel, "Son olarak öğretmenlik meslek kanunu deneyi başladı. Önce öğrencileri denek olarak kullanan Milli Eğitim Bakanlığımız şimdi de fedakar öğretmenlerimizi denek ve deneme tahtası olarak kullanmaya başladı." diye konuştu.
Deprem bölgelerinde eğitim krizinin yaşandığını savunan Açıkel, "Deprem bölgesinde eğitim adeta kaderine terk edilmiştir. Büyük bir travma ile karşı kaşıya kalan depremzede öğretmen ve öğrenciler, psikolojik sorunlarla yapayalnız kalmıştır. Bu sorunlar acil çözüm beklemekteyken çok sayıda PDR öğretmenimiz istihdam edilip, deprem bölgelerinde görevlendirilebilecekken bu yapılmamaktadır" ifadesini kullandı.
HEDEP'li Kaçmaz Sayyiğit: 5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınmalı
HEDEP Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, eğitim harcamalarının büyük kısmının velilerin sırtına yüklendiğini, geçim sıkıntısı çeken velilerin bu yükün altında kaldığını dile getirdi.
Öğretmenliğin teknik bir mesleğe dönüştürülerek toplum ve okul üzerindeki etkisinin görünmez kılınmak istendiğini söyleyen Sayyiğit, öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkum edildiğini savundu.
Sayyiğit, "Temmuz 2016'dan bu yana kadrolu atama yapmak yerine sözleşmeli atamalarla güvencesizliği dayatan politikalarla karşı karşıyayız. Yine mülakat dayatmasıyla atamalarda hakkaniyet gösterilmemiş, hak ihlalleri yaygınlaştırılmıştır" dedi.
İYİ Partili Sunat: Çocukların çoğu okula kahvaltı yapmadan gidiyor
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, eğitim çağındaki çocukların çoğunun kahvaltı yapmadan okula gittiğini belirtti.
Sunat, İYİ Parti olarak "Rüzgargülü" adı altında, devlet okullarında sabah ve öğlen yemeklerinin verilmesi için proje geliştirdiklerini hatırlatarak, öğrencilere verilecek bir öğünün bile bütçe kalemlerinin içinde yer almamasından üzüntü duyduklarını kaydetti.
Okullarda 5 milyon öğrenciye yemek verileceğinin söylendiğini belirten Sunat, "Bırakın onu, ana okullarında katkı parası bile devam ediyor." diye konuştu.
11. Kalkınma Planı'nda 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınacağının ifade edilmesine rağmen bunun gerçekleşmediğini belirten Sunat, bu hedefe 12. Kalkınma Planı'nda ise hiç yer verilmediğini kaydetti. Sunat, "5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınmalıdır." dedi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yeniden ele alınmasını isteyen Sunat, ücretli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması gerektiğini söyledi.
Saadet Partili Karaman: Mülakat kaldırılmalı, şeffaflık sağlanmalı
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, eğitimin, devlet politikası haline dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
Karaman, "Sayın bakandan bundan sonra süreklilik arz edecek çalışmalar beklemekteyiz. Son 25 yılda 15 kez sınav formatı ve katsayı değişikliği gerçekleşmiş. Bu kadar yapboz tahtasına dönmüş bir sistemden ne bekliyoruz?" diye sordu.
Eğitimde başarı isteniyorsa bunun üçlü bir saç ayağına bağlı olduğunu kaydeden Karaman, "Öğrencinin hevesi, öğretmenin nefesi, anne babasının kesesi. Ne yazık ki öğrencide heves yok, öğretmenin nefesi kesilmiş, anne babanın ise kesesi boş." diye konuştu.
Mülakat sistemini de eleştiren Karaman, "Mülakat kaldırılmalı, şeffaflık sağlanmalı." ifadesini kullandı. Karaman, ücretli öğretmenlik sisteminin de yeniden düzenlenmesini istedi.
MHP'li Aksu: Atanamayan öğretmen sorunu kademeli olarak çözülmeli
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, bütçeden en büyük payın eğitime ayrılmasının, eğitime, eğitim hizmetlerinin yaygın ve erişilebilir olmasına ve fırsat eşitliğinin sağlanmasına verilen önemin göstergesi olduğunu söyledi.
Aksu, eğitim sisteminin, çocukların hayatının her alanında millete değer kazandıracak, onu geliştirecek ve kalkındıracak bir donanıma sahip olmasını, bilgi toplumunun gerektirdiği beceriler ile uluslararası rekabet yeteneğine sahip, teknoloji kültürü gelişmiş insan gücü olmasını sağlayacak şekilde yapılandırılması gerektiğini kaydetti.
Atanamayan öğretmen sorununun kademeli olarak çözülmesi gerektiğinin altını çizen Aksu, bu konunun sorun olmaktan çıkarılmasını gerektiğini vurguladı.
Öğretmenlerin, mesleki olarak kendilerini geliştirme ve yenilemeleri, çağın, çocukların gerisinde kalmamaları için alanlarıyla ilgili gelişmeleri yakından takip etmelerine imkan sağlanması gerektiğini aktaran Aksu, "Bu doğrultuda parti olarak, öğretmenlerimize araştırma geliştirme tazminatı adı altında ilave bir ödenek verilmesinin doğru olacağını değerlendiriyor ve öneriyoruz." dedi.
Üniversite sayısının artırılmasıyla, en büyük sorunlardan biri olan "yükseköğretime ulaşılabilirlik" sorunun çözüldüğünü, fırsat eşitliğinin büyük ölçüde sağlandığını kaydeden Aksu, "Bu şekilde Türkiye, sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek üniversite zenginliğine ve yeterliliğine sahip hale gelmiştir. MHP olarak üniversite giriş sınavının kaldırılmasını; bunun yerine orta öğretim başarısını ve orta öğretim sonunda yapılacak olgunlaşma sınavını esas alan, fırsat eşitliğini gözeten üniversiteye geçiş sisteminin uygulamaya konulmasını öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
AKP'li Erdem: Öğretmenlerin ücretlerine 2002'den bu yana önemli katkılar yapıldı
AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem, 2002'den bu yana her kademede, okullaşma oranının OECD ortalamalarına yaklaştığını, fırsat eşitliğini sağlama çalışmalarının sonuç vermeye başladığını söyledi.
"Öğretmenler için ne yapsak az" diyen Erdem, öğretmenlerin ücretlerine 2002'den bu yana devlet imkanları ölçüsünde önemli katkılar yapıldığını söyledi. Öğretmenlik Meslek Kanunu'na yönelik eleştiriler yapıldığını anımsatan Erdem, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu eleştirmeyi haksızlık olarak görüyorum. Öğretmenlerimizin diğer kamudaki görevlilerden faklı olduğunu bu sayede sağlamış olduk" dedi.
Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin maaşlarının ek derslerle yaklaşık 26 bin liraya, uzman öğretmenlerin maaşlarının ise 35-36 bin liralara geldiğini belirten Erdem, bunun yeterli olmadığını vurgulayarak, "Yetmez ama 2002'de 407 liradan bugün bu rakamlara gelmiş olması öğretmenlerimize verdiğimiz kıymetin bir değeridir. Kariyer basamakları çıkarılırken tüm dünya incelendi, yeni bir şey değil" ifadesini kullandı.
Erdem, 2003 yılında Türkiye'de 13 milyon 675 bin öğrenci olduğunu, şimdi 19 milyonun üzerinde öğrenci bulunduğunu aktararak, 1 milyon 160 bin öğretmenle her kademede iyileştirme sağladıklarını kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli depremleri anımsatan Erdem, depremde MEB'in önemli işler yaptığını, öğretmenlerin illerde seferber olduğunu söyledi. Deprem bölgesinde 93 binanın yıkıldığını vurgulayan Erdem, şunları ifade etti:
"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 1022 ağır hasarlı, 476 orta hasarlı, 4 bin 675 az hasarlı okul tespit edildi. Hasarsız bina sayısı 9 bin 473. Bakanlığımız eğitim öğretim dönemini başlattı. Kısa sürede 117 bin derslik ilave edildi. 2024'ün sonun kadar da derslik ihtiyaçlarının bir kısmı çelik konstrüksiyon yapılarak bitirilecek. Deprem bölgesine ciddi öğretmen atamaları yapılmış, öğretmenlerimizin adaptasyonları için psikolojik destek eğitimleri gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerimize kalmaları için de ciddi sayıda konteyner verildiğini görüyoruz."