Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Öğretmenlerin daha iyi yetişmiş bireyler olarak sistemimize girmesini sağlamak için büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız” dedi.
2018-2019 eğitim öğretim yılı eylül dönemi mesleki çalışma programı kapsamında öğretmenlere hitap eden Selçuk, "İyi eğitimi büyük binalar değil, iyi insanlar veriyor. Öğretmenlik çocuklara bir şey öğretmek değil, öğretmenin kendi olgunlaşma yolculuğu ve yolcunun kendisi de çocuklar değil, esasen öğretmendir" ifadesini kullandı.
"18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmenimiz yok. Bunlar mevzuattaki rakamlar" diyen Bakan Selçuk, "Biz hepimiz öğrenme yolculuğundayız. İsterim ki bir okul çıksın 'Gözetimsiz sınav yapıyoruz' desin, isterim ki bir başka okul eleştirel düşüncenin örneği olsun" dedi. Selçuk devamında yen gelişmeler yaşanacağından, "Bu hayalleri gerçekleştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir paradigma içinde olduğunu yavaş yavaş hissediyorsunuz. Ekim'de yapacağımız sunuşumuzda da bunu detaylarıyla izah edeceğiz" diyerek bahsetti.
"Çocuklarımızı çift kanatlı yetiştireceğiz. bunlardan biri bilim, öbürü erdem, ahlak. Bir işi yaparken nasıl yapacağımızı tekrar tekrar düşünmek zorundayız" diyen Bakan Şelçuk'un açıklamaları şöyle:
"Çocukları çift kanatlı yetiştireceğiz"
"Deneyimli öğretmenler, sınıfa ilk gelince gözüne gözü değmeden derslerine başlamazlar. Çocuklarımızı çift kanatlı yetiştireceğiz. bunlardan biri bilim, öbürü erdem, ahlak. Bir işi yaparken nasıl yapacağımızı tekrar tekrar düşünmek zorundayız. Öğretmenlerin daha iyi yetişmiş bireyler olarak sistemimize girmesini sağlamak için büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız. Bu sadece bilimsel çalışmalar anlamında değil, öğretmenliğin binlerce yıldır değişmeyen, sanat, ustalık yönü var. Çocuğa gülümsemenin, merhametin adı aslında sanattır. Çıraklık, kalfalık, ustalık dönemleri olan bir iştir. Hepimiz bunun sonunda öğrenmeye devam ediyoruz.
"Hepimiz öğrenme yolculuğundayız"
"18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmenimiz yok. Bunlar mevzuattaki rakamlar. Biz hepimiz öğrenme yolculuğundayız. İsterim ki bir okul çıksın 'Gözetimsiz sınav yapıyoruz' desin, isterim ki bir başka okul eleştirel düşüncenin örneği olsun. Bu hayalleri gerçekleştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir paradigma içinde olduğunu yavaş yavaş hissediyorsunuz. Ekim'de yapacağımız sunuşumuzda da bunu detaylarıyla izah edeceğiz.
"Sistemin tümüyle dönüştürülmesi gereken bir durum var"
"1970'lerden beri eğitim sisteminin istikametinde bir değişiklik, kayıp var. Bugünlerde daha önemli bu. Bizim için günlük operasyonlarla, şu uygulamayı değiştirelim, iki-üç basamaklı olsun gibi bir dönüşüm değil bu. Çok daha büyük. Sistemin tümüyle dönüştürülmesi gereken bir durumdan söz ediyorum. Türkiye'nin imkanları gidierek artıyor. Talim Terbiye Kurulu'ndaki (TTK) görevim sırasında öğretmen, öğrenci sayısı konusunda hayal ettiğim birçok şey aslında bugün var. Çok mesafe almışız. Bunu dönüştürmenin zihniyet kısmındayız. Eğer sizin katkınız, desteğiniz olursa zihniyetin dönüşmesi çok daha kısalacak. Bu çağ bize ilginç mesajlar da veriyor. İnsanı araçlarda zengin, amaçlarda yoksul kılan bir çağda yaşıyoruz. Doğayı yok etmek, uygarlık oldu bu çağda. Biz millet dediğimizde sadece insanlardan bahsetmemeliyiz, kurdu, kuşu, ormanı hepsini milletin içinde ele almalıyız. Bir soru sorma zaruretimiz var: Bizim dünyaya teklifimiz ne olacak? Bunun arayışı ve gayreti içindeyiz. Bilimi, toplumumuzun hayrı için kullanmak gerekliliği var. Mevcut uygarlığın bilimle, akılla yükselen değerleri var. Dünyadaki dördüncü büyük kırılmayı kavrayamazsak büyük sıkıntılarla karşılaşmamız mümkün.
"Dönüşüm kolay olmayacak"
"Kararlı bir öğretmen kitlemiz var. Bunun için mutluyuz. Bir dil kurmak zorundayız. Bunu yapmazsak kavram oluşturamayız. Kendimizi özgürleştiremeyiz. Okullarımızın atölyelerle zenginleşmesi çok önemli. Bilgiden üretime dönen bir eğitime ihtiyacımız var. Bilgimiz gerçekten fazla, ancak bunun görgüye dönüşmesinde sıkıntılar yaşıyoruz. Devasa bir sistemde bu değişiklik, dönüşüm nasıl olacak? Elbette kolay olmayacak. O yüzden zamana ihtiyacımız var. Bizden acil, köklü değişiklikler beklemeyin derken, anlatmak istediğim bu aslında."