T24 - Burak Kara, Alevi olduğu için öğretmeni tarafından dövüldüğünde 14 yaşındaydı. Bugün 17 yaşında ve ayrımcı öğretmenin ifadesi yeni alındı. Üstelik dört yıl önce olayın ortaya çıkmasından sonra Başbakan aramış, TBMM İnsan Hakları Komisyonu harekete geçmişti...
Burak Kara, iddiaya göre, üç yıl önce Esenyurt Ali Kul Çok Programlı Lisesi’nde öğrenciyken öğretmeni Zeki Yılmaz tarafından “Siz Aleviler neden oruç tutmuyorsunuz! Benden çekeceğin var” diyerek tehdit edilip dövülmüştü. Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre; TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun doğruladığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın arayarak “Geçmiş olsun” dediği bu iddiaya ilişkin soruşturma, üç yıl sonra tamamlanabildi. Avukatı Metin İriz’in iddiasına göre, tek bir işlemin bile yapılmadığı soruşturma dosyası, üç yıl boyunca Yılmaz’ın ifadesini bekledi. Hal böyle olunca, savcılığın ulaşamadığı Yılmaz’ın adresini bulmak, avukata düştü. Üç yılın sonunda, yarım sayfalık bir iddianame çıktı. ‘Yaralama’ ve ‘hakaret’ten açılan davanın ilk duruşması, 21 Şubat 2011’e bırakıldı. Şiddet gördüğü tarihte 14 yaşında olan Burak, duruşmadan bir ay sonra 18’ine girecek...
2007’nin Ramazan ayıydı. İddialara göre, 25 Kasım’da Esenyurt Ali Kul Çok Programlı Lisesi’ndeki dersine giren edebiyat öğretmeni Zeki Yılmaz, bir kız öğrenciyi yemek yerken görüp “Oruç tutmuyor musun” diye sordu. Kız öğrenci, “Hasta olduğum için bugün tutmuyorum” dedi. Yılmaz, sınıfa dönüp “İçinizde Alevi var mı?” diye sordu. Burak ayağa kalkıp, “Ben Aleviyim” dedi. Yılmaz, Burak’a “Siz Aleviler neden oruç tutmuyorsunuz. Benden çekeceğin var” dedi. İddiasına göre, Burak’ı bir arkadaşıyla konuştuğu için dövüp karnına vurdu, aşağıladı.
Esenyurt Belediyesi’nde memur olarak çalışan Burak’ın babası Ziram Kara ertesi gün okula giderek şikâyet etti. Okul müdürü, ilgililere başvurmasını önerince TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na, valiliğe ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe yazdı. Bu arada, Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu tarafından çağrıldı. Toplanılan odada Kadıoğlu’nun yanı sıra öğretmen Yılmaz da vardı. Kara’nın iddiasına göre Kadıoğlu, kendisi ile öğretmen Zeki Yılmaz arasında arabuluculuk etmek istedi. Fakat Kara, davasında ısrarcı olunca TBMM İnsan Hakları Komisyonu heyet gönderdi.
TBMM doğruladı
TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu, 7 Aralık 2007’de açıkladığı raporda, Kara’nın iddiasının inandırıcı olduğu, hatta öğretmen Yılmaz’ın “Beyanında, sınıfta Alevilik ile ilgili oluşan gerilimin müfredattan kaynaklandığını bile” söylediği belirtildi. Raporda, şöyle denildi: “Zeki Yılmaz’ın Ramazan’da, sebebi ne olursa olsun oruç tutmayan öğrenciye, ’Neden oruç tutmadığını’ sorması, din ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşmaz. Öğretmenin ’İçinizde Alevi var mı?’ sorusu, kimsenin dini inanç ve kanaatlerini açıklamak zorunda olmadığı şeklindeki anayasa hükümlerine aykırı.”
Kurul Başkanı Zafer Üskül de, Zeki Yılmaz’ın daha önce de öğrencileri dövdüğünü ve hakkında iki kez aylık kesme cezası verildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan da baba Kara’yı arayıp “Geçmiş olsun” dedi.
Fakat sonra Burak’ın öyküsü unutuldu. Avukatı Metin İriz’in verdiği bilgiye göre, Burak önce okul değiştirdiyse de başarılı olamadı. Sonra başka bir okula geçti. Öğretmen Zeki Yılmaz da başka bir okula atandı, ardından emekliye ayrıldı.
2.5 yıl sonra ifade alındı
Bu arada, Yılmaz’ın soruşturulmasına 27 Mart 2008’de izin verildi. Fakat ne olduysa, ondan sonra oldu. Dosya, tam 25 ay boyunca Büyükçekmece Savcılığı’nda bekledi. Savcılık, Yılmaz’ın adresine ulaşamıyordu. İş başa düştü ve İriz, Ocak 2010’da, Milli Eğitim Müdürlüğü kayıtlarından Yılmaz’ın adresini çıkarıp savcılığa verdi. Böylece Yılmaz ifadeye çağrıldı. İfadesi, olaydan yaklaşık 2.5 yıl sonra, 21 Mayıs 2010’da alınabildi. Yılmaz, iddiaları reddediyordu:
“Ders sırasında G. isimli kız öğrencim derste bir şeyler çıkartıp açıkça yiyordu. ‘Sınıfta yiyecek yenmez burası ilkokul değil’ dedim. Ancak ‘Niye oruç tutmuyorsun’ diye ya da ‘Sınıfta Alevi var mı’ diye de sormadım. Başka günkü edebiyat dersinde tasavvuf edebiyatını işlerken Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşi Veli gibi zatlardan bahsederken Burak Kara ‘Ben Aleviyim hocam’ dedi. Ben de ‘İyi tamam oğlum, otur’ dedim. ‘Aleviysen çekeceğin var’ demedim, yumruk atmadım, mezhep ayrımı yapmadım.”
18’ine girerken
2.5 yıl boyunca başkaca işlem yapılmayan soruşturma, Yılmaz’ın ifadesinin alındığı gün bitirilip yarım sayfalık bir iddianame yazıldı. Savcı Dursun Yüzer, iddianamesinde Yılmaz için, ‘kasten yaralama’ iddiasıyla beş yıla, ‘hakaret’ten de iki yıla kadar hapis cezası istedi. Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davanın ilk duruşma, 23 Şubat 2011’e bırakıldı. 31 Mart 1993 doğumlu Burak Kara, 14 yaşında gördüğünü iddia ettiği şiddetin hesabını, bu durumda, ancak 18 yaşına girmeye 10 hafta kala sormaya başlayabilecek...
Avukatı İriz, davanın 2.5 yıl sonra açılabilmesini ve dört yıl sonra da davanın görüşmeye başlanacak olmasını şöyle yorumluyor: “Öğretmen Zeki Yılmaz, devletin koruması altında olmayan görüş ve inançtan olmasaydı, ifadesi bile alınmadan dava açılırdı. İdarenin ve yargının koruması altında olduğu ortaya çıkıyor.”