Bakanlık, bu sistem ile meslek hastalıklarının hızla teşhis edileceğini ve meslek hastalıklarına karşı önlem alınacağını ifade etmişti. Bizler ise şirkete bağlı çalışan iş yeri hekiminin meslek hastalıkları ile ilgili veri girişini sisteme yapamayacağını, sisteme giriş yaptığında da hastalık tehdidi bulunan işçinin işten atılacağını söyledik. Bu verilerin gerçeği yansıtmayacağının altını çizdik. Bırakın verilerin gerçeği yansıtmasını, aradan geçen bir yıla karşın veri girişi dahi başlamadı. Bakanlığın ‘erken uyarı’ sistemi çalışmadı.”
"Verilerin kaydı tutulmuyor"
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi üyesi ve iş yeri hekimi Arif Müezzinoğlu ise sisteme giriş yapmadıklarını çünkü böyle bir sistemin olmadığını belirterek, “Bakanlık eksik dahi olsa veri girişini başlatmadı” dedi. Son yıllarda görünürlüğü artan iş kazalarının üstünün örtüldüğünü ifade eden Müezzinoğlu, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2018 İş Cinayetleri Raporu’na göre, en az bin 923 işçi hayatını kaybetti. ILO ve Dünya Sağlık Örgütü verilerinde, bir ‘iş kazası sonucu ölüm’ karşılığında yaklaşık altı ‘meslek hastalığı sonucu ölüm’ olduğu hesaplanıyor. Yani en az 2 bin iş kazası sonucu ölüm yaşanan Türkiye’de 12 bin de meslek hastalığı sonucu ölüm yaşanıyor; fakat bunun kaydı tutulmuyor” diye konuştu. Türkiye’de sadece SGK’nin tazminat ödemekle yükümlü tutulduğu durumlarda meslek hastalığının gündeme geldiğini söyleyen Müezzinoğlu, “O süreçte de işçilerin yıllarca hukuk mücadelesi vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.