Politika

Merve Kavakçı: AKP’nin listesinden memnun değilim

Merve Kavakçı, başörtülü kadın aday gösterme konusundaki tutumu bakımından AKP dahil hiçbir partiden memnuniyet duymadığını açıkladı.

27 Nisan 2011 03:00

 


 

YILDIZ YAZICIOĞLU Washington

journalofyy@twitter.com

 

 

Fazilet Partisi’nden İstanbul’dan seçildikten sonra milletvekilliği düşürülen Merve Kavakçı (İslam), başörtülü kadın aday gösterme konusundaki tutumu bakımından AKP dahil hiçbir partiden memnuniyet duymadığını açıkladı. Kavakçı, AKP’nin lider kadrosunun başörtülü eşleri olmasının da sorunu çözmediğini belirtirken, “Varlıklı aileler çocuklarını eğitim almaları için yurtdışına gönderir hale geldi ancak Erzurum, Sivas gibi yerlerdeki genç kızlara uzun süre beklemeleri söyleniyor” dedi.

 

Merve Kavakçı, SETA-DC (Siyasal, Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı Washington Merkezi) tarafından düzenlenen “Türkiye’de Başörtüsü ve Çalışma Hayatında Ayrımcılık” konulu toplantıya konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Dilek Cindoğlu da çalışma hayatındaki başörtülü kadınlara ilişkin araştırmasını sundu.

 

Türkiye’nin Batı ülkelerinde “Müslüman dünyasında istisna ülke” sunulmasına karşı olduğunu açıklayan Kavakçı, Türkiye’nin kuruluşundan itibaren dindar kesimlere uyguladığı baskı ve insan hakları ihlallerinin “istisnai ülke” imajıyla örtüldüğünü iddia etti. Kendisi Fazilet Partisi’nden 1999 yılında TBMM’ye seçilene değin başörtülü kadınların yaşadığı sorunların uluslar arası kamuoyunda da görmezden gelindiğini savunan Kavakçı, milletvekilliği düşürülmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) konuyu taşımasıyla birlikte artık Türkiye’ye ilişkin raporlarda başörtüsünün insan hakları ihlali maddesi olarak yer aldığını anlattı.

 

Seçildiği dönemde ve bugün de kendisini “başörtülü kadın” olarak tanımladığını söyleyen Kavakçı, türban ve başörtüsü karşıtlığının laik kesimlerce yaratılan bir devlet söylemi olduğunu öne sürerken, “Benim örtüme onlar ‘türban’ diyor” dedi. Kavakçı, başörtüsüne ‘türban’ tanımlaması yapılmasında temel etkeni eğitimli bir kadın olmasına ve kamusal alanda bu yasağa tepki göstererek konuşmasına bağladığını da anlattı.

 


Örtüsüz kadına ayrımcılığı da kabul etti

 

Kavakçı, AKP Hükümeti’nin 2002’de göreve gelmesinden sonra özellikle “erkek bürokrasi” de başörtüsüz kadınlara yönelik ayrımcı davranışlarla ilgili soru üzerine ise, “Bu ayrımcılığını da kabul etmek zorundayım” karşılığını verdi.

 

AKP’den memnun değilmiş

 

AKP’nin milletvekili aday listelerinde başörtülü kadınları seçilebilecek konumlarda aday göstermediği yönündeki soru üzerine ise, Kavakçı, “Bundan nasıl memnun olabilirim. Mesela, ABD’de profesör olarak görev yapabiliyorum ama Türkiye’de çalışamıyorum. AKP’nin hiçbir hükümet (başörtü sorunu çözmeye yönelik) uygulamasından da memnun değilim” dedi. Ancak Kavakçı, AKP’nin yine de Avrupa Birliği’ne giriş süreci çerçevesinde Türkiye’de demokratik haklar konusunda ciddi adımlar attığını ve başörtüsü sorunu konusunda da bazı girişimleri olduğunu da sözlerine ekledi.

 

Türkiye’de kadınların yüzde 69’unun başörtülü olduğu düşünülürse Türkiye’nin kendi kendini inkar ettiğini söyleyen Kavakçı, “Bugün tüm girişimlere de sonuçları itibariyle baktığımızda AKP Hükümeti döneminde de örtülü kadınlara, genç kızlara yönelik ayrımcılık da değişiklik olmadı” diye konuştu. Kadınlara uzun süre beklemeye devam etmeleri sinyali verildiğini öne süren Kavakçı, Türkiye’de “cam tavan”ın varlığını koruduğunu dile getirdi. Kavakçı, başörtüsü nedeniyle sadece kadınlar değil, kocaları ve çocuklarıyla bütün ailelere yönelik ayrımcılık olduğuna da iddia etti.

 

Başörtülü eşler

 

Kavakçı’ya, bugün Türkiye’nin eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu ve AKP’nin lider kadrolarının başörtülü eşlerini gündeme taşıdığını anımsatılarak, “AKP’nin mağdur eşler politikası” da soruldu. Kavakçı, “Bunun bize (başörtülü kadınlara) yardımcı olmadığını söyleyebilirim. Mesela, varlıklı aileler çocuklarını yurtdışına eğitim alması için göndermeye başladı ancak Erzurum, Sivas gibi pek çok yerdeki kızlara uzun süre daha beklemeleri söyleniyor” diye konuştu.

 


“Erkekler Cuma namazı ile konumlarını güçlendirdi”

 

Doç.Dr. Cindoğlu ise, başörtülü kadınlara yönelik ciddi ayrımcılık olduğunu savunurken, Kavakçı’nın iddia ettiği gibi Müslüman erkeklere yönelik baskı olduğuna katılmadığını belirtti. Örneğin, Türkiye’deki çalışma hayatında Cuma namazı baskısı kılmakta olan erkeklere yönelik aleyhte ayrımcılık ya da baskı olmadığını kaydeden Cindoğlu, “AKP Hükümeti’nden sonra bunun tam tersi iş yerinde erkekler açısından konumlarını güçlendiren bir duruma dönüştüğünü söyleyebiliriz” dedi.

 

AKP’nin çoğunluğundaki TBMM gündeminde halen iş ortamında cinsel ayrımcılığa karşı hazırlanmış yasa tasarısının da beklemede tutulduğunu anımsatan Cindoğlu, Türkiye’nin kadınları korumaya yönelik bir yasal düzenlemesi olmadığını vurguladı. Cindoğlu, başörtüsü meselesinin de cinsiyetçi bir ayrımcılık unsuru olduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi.