Sağlık Bakanlığı’nın, ‘Türkiye Bebek ve Beş Yaş Altı Çocuk Ölümleri Araştırması’na göre yılda 60 bin kürtaj, 'merdiven altı' diye tabir edilen yerlerde gerçekleşiyor.
Araştırmaya göre, bir yılda 1 buçuk milyon civarında gebelik vakası gerçekleşiyor, gebeliklerin yüzde 8,7’si kürtajla (isteyerek yapılan düşükle) sonlandırılıyor. Yani bir yılda yaklaşık 130 bin kürtaj yapılıyor. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri, kamu, özel ve üniversite hastanelerine bir yılda 70 bin hasta için kürtaj parası ödendiğini gösteriyor. Geriye kalan 60 bin kürtajın durumu belirsiz. Çünkü özellikle hamile olduğunun bilinmesini istemeyenler, ‘merdiven altı’ diye tabir edilen muayenehane ve özel kliniklerde kayıt dışı kürtaj yaptırıyor.
SGK’nın, hastanelere parasını ödediği yasal kürtajların sayısı da her yıl artıyor. Kurum, 2008 yılında hem yasal sınırın altında hem de üstünde 29 bin 246 kürtaj için ödeme yaptı. Bu sayı, 2009’da 34 bin 425 iken geçen yıl yeşil kartlıların dahil edilmesiyle 70 bini buldu. Bugün on haftalıktan daha düşük gebeliklerde isteyen kürtaj yaptırabiliyor. On haftadan büyük gebeliklerde tıbbi gereklilik şartı aranıyor.
İstanbul’da kürtaj yapan bir merkezin fiyat tarifesi ise şöyle: “7 haftaya kadar gebelik sonlandırma işlemi lokal anestezi ile 400 TL, komple uyuşturma ile 500 TL. Fiyatlar 7. haftadan sonra haftalık olarak 100 lira artıyor.” Kayıt dışı kürtaj piyasasının büyüklüğünün ise 200 milyon lira civarında olduğu tahmin ediliyor. Kamuda çalışan bir kadın doğum uzmanı, kendilerine gelen gebelik işlemlerinin resmi kayıda girmesinden rahatsız olmayan kişilerden oluştuğunun altını çiziyor. Fakat bu işin duyulmasını istemeyen binlerce kişinin merdiven altı tabir edilen yerlerde kürtaj işlemini gerçekleştirdiğini anlatan doğum uzmanı sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bazen yasalara uyması gereken özel hastanelerde bile bu çok rahat yapılabiliyor. İnsanlar ne isimlerinin ne de hamileliklerinin kaçıncı ayında oldukları bilgisinin bilinmesini ve kayıt altına alınmasını istemiyor. Bu yerler de bunu sağlıyor. Gebeler buraya geliyor. Sanki bir eşya bırakır gibi çıkıyorlar. Çoğu gebelik de maalesef gayri meşru ilişkilerden oluşan gebelik.” 25 yaşındaki S.U. 6 haftalık hamileliğini, resmi kayıt altında değil kayıt dışı bir ortamda sonlandırmak isterken polis operasyonuna takıldı. İzmir’de sevgilisinden 5 buçuk aylık hamile olan E.K.’nin ise yasa dışı gerçekleştirmek istediği kürtajda bebeğin kafası koptu.
1983 yılında çıkarılan Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun’la kürtaj her durumda serbest bırakılmıştı. Bugün 10 haftadan daha düşük gebeliklerde isteyen kürtaj yaptırabiliyor. 10 haftadan yukarı gebeliklerde tıbbi gereklilik şartı aranıyor. Sağlık Bakanlığı Nisan-Mayıs 2012 tarihleri arasında, 121 bin 446 kadın ile görüşerek gerçekleştirdiği çalışmada kadınların hayatları boyunca başından geçen tüm gebeliklerin sonlandırma şekline bakıldı. Örneklem büyüklüğü kır-kent yerleşimine göre ve 12 bölgeye göre TÜİK tarafından tüm Türkiye’yi temsil etmek üzere hesaplandı. Bu araştırmaya göre Türkiye’deki gebeliklerin yüzde 77,9’unun canlı doğumla, yüzde 10,9’unun kendiliğinden düşük ile yüzde 8,7’sinin isteyerek yapılan düşükle (kürtaj) ve yüzde 1,7’sinin ölü doğum ile sonlandığı belirlendi. Yılda bir buçuk milyon gebeliğin gerçekleştiği Türkiye’de, 130 bin gebeliğin isteğe bağlı kürtajla sonlandırıldığı ortaya çıktı. SGK, bir yılda özel, kamu ve üniversite hastaneleri olmak üzere 50 bin kürtaja ücret ödüyor. Buna yeşil kartlılar ve resmi özel klinikler de dahil olunca rakam 70 bine çıkıyor. Fakat geriye kalan 60 binin akıbeti bilinmiyor. Kayıt altına alınan tüm kürtaj işlemlerini SGK ödüyor. Üstelik SGK’nın kürtaj için ödediği rakamlar her yıl artış gösteriyor. Kurum, 2008 yılında hem yasal sınırın altında hem de üstünde 29 bin 246 kürtaj işlemini ödedi. Bu 2009’da 34 bin 425, 2010’da 45 bin 686, 2011’de 51 bin 498 ve 2012 yılında ise yeşil kartlıların dahil edilmesiyle 70 bini buldu.
Resmi kayıtlara giren 18 yaş altı 526 kürtaj vakası var
SGK’nın 2011 ayrıntılı verilerine göre toplam 51 bin 498 kürtajın 28 bin 503’ü özel hastanelerde, 20 bin 53 Sağlık Bakanlığı hastanelerinde, 2 bin 942’si de üniversite hastanelerinde gerçekleşti. Yaş grubunda ise 18 yaş altı 526, 46 yaş üzeri 627 kadın kürtaj yaptırdı. Kürtaj sayısının en fazla olduğu yaş aralığı ise 27 bin 472 kişiyle 25-35 yaş grubu oldu. 36-45 yaşta 12 bin 264 kürtaj, 18-25 yaşta ise 10 bin 69 oldu. Kayıtlara giren kürtajın 10 bini, 10 hafta büyük gebeliklerden oluşuyor.
Araştırma için 121 bin kadınla yüz yüze görüşüldü
Bebek ve çocuk ölümleri araştırması kapsamında, 2012’nin Nisan ve Mayıs aylarında, 121 bin 446 kadın ile görüşüldü. Kadınların hayatları boyunca başından geçen tüm gebeliklerin sonlandırma şekline bakıldı. Örneklem büyüklüğü kır-kent yerleşimine ve 12 bölgeye göre TÜİK tarafından tüm Türkiye’yi temsil etmek üzere hesaplandı. Gebeliklerin yüzde 77,9’unun canlı doğumla, yüzde 10,9’unun kendiliğinden düşük ile yüzde 8,7’sinin isteyerek yapılan düşükle (kürtaj) ve yüzde 1,7’sinin ölü doğum ile sonlandığı belirlendi.