Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında yayımladığı ‘Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği’yle yasallaşan alternatif tedavi yöntemi hacamat, düzenlemeye rağmen hâlâ merdiven altında
Fatih’te neredeyse adım başında bir ‘hacamat merkezi’ bulunduğu belirtildi. Evlerinin bir odasını muayenehaneye dönüştüren hacamatçı, "Eşim 10 yıldan fazladır yapıyor. 3 yıla yakındır da ben yapıyorum. Eşim oturma odasında erkeklere ben de burada kadınlara yapıyorum. İşlerimiz çok iyi. Yılın bazı günlerinde nefes dahi alamaya fırsatımız olmuyor. Hacamat tedavisini herkes yapamaz. Yapanın iman gücünün kuvvetli olması gerekiyor. İman gücüyle bu hastalardaki üç harflilerin hastadan çıkmasını sağlıyorum” diye konuşuyor.
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın izlenim haberi şöyle:
İstanbul İkitelli’de cin çıkardıkları iddiasıyla halkı dolandıran ‘Manevi Şifa Merkezi’nin Kaçakolduğunun anlaşılması sonrası kapatılması gözleri bu tip merkezlere çevirdi. Sülük ve hacamat tedavisi, ruhsal terapi ile büyü bozma işlemleri yapan merkezlere ulaşmak sadece birkaç dakika sürüyor.
İnternetteki ilanlardan ulaştığımız merkezlerin büyük çoğunluğu Fatih bölgesinde. Randevuyla gittiğimiz yerlerde hacamat tedavisi yapanların herhangi bir ruhsat ve yetkisi olmamasına rağmen evlerinin bir bölümünü bu tedavi için ayırdıklarını gördük. İlk gittiğimiz adres Atikali Mahallesi Hasan Fehmi Paşa Caddesi’ndeki iki katlı bir apartman. Apartmanın giriş kat zilinde ‘Kupa Terapi Derneği’ yazıyor. Daire olarak kullanılan ve hacamat hizmeti veren evin odalarının birinde kadınlara diğerinde ise erkeklere tedavi uygulanıyor. 5 yıldır hacamat tedavisi uygulan Ayşe Hanım "Uzmanlığı”nın aileden miras olduğunu anlatıyor.
Kupa başına 10 lira
Hacamata gelmeden bir gün önce hayvansal hiçbir gıda tüketmememiz konusunda uyarıda bulanan ve 3 saatlik açlık sonrası hacamat yapıldığını söyleyen Ayşe Hanım, kupa başına 10 lira ücret aldığını ifade ediyor. Hacamat işleminden geçen kişinin abdestli olması gerektiğini de kaydeden Ayşe Hanım’a, bir arkadaşımıza büyü yapıldığını ve bu büyüyü nasıl bozdurabileceğimizi soruyoruz, "Tedavisi için geldiğinizde arkadaşınız da gelsin. Onu görmem lazım, sizin anlatmanızla olmaz. Konuya çok hakim değilsiniz" diyor. Tedavi için Ayşe Hanım’ın evine gelen başka bir kadın ise yıllardır hacamat yaptırmak için Ayşe Hanım’a geldiğini ve Ayşe Hanım’ın tedaviyi İslam’a uygun bir şekilde yerine getirdiğini söylüyor.
İnternet yoluyla ulaştığımız diğer bir hacamatçı da yine Fatih’te. Beyceğiz Mahallesi’ndeki 5 katlı bir apartmanın giriş katındaki dairede buluştuğumuz Yüksel ve Nazmiye Fazlıoğlu çiftinden yıllardır hacamat tedavisi yaptığını öğreniyoruz. Eve gittiğimizde bizi Nazmiye Fazlıoğlu karşılıyor ve hacamat yaptığı odaya alıyor. Odada sadece bir sedye, hacamat bardakları ve tıbbi eldiven bulunuyor. Bunların dışında yönetmelikte bulunması gereken diğer malzemeler ne yazık ki yok. Bizden kimin hacamat tedavisi olacağını öğrendikten sonra hacamatla ilgili bilgi veren Fazlıoğlu, "Eşim 10 yıldan fazladır yapıyor. 3 yıla yakındır da ben yapıyorum. Eşim oturma odasında erkeklere ben de burada kadınlara yapıyorum. İşlerimiz çok iyi. Yılın bazı günlerinde nefes dahi alamaya fırsatımız olmuyor. Hacamat tedavisini herkes yapamaz. Yapanın iman gücünün kuvvetli olması gerekiyor. İman gücüyle bu hastalardaki üç harflilerin hastadan çıkmasını sağlıyorum” diyor.
"İki sokak ötede var"
Yine büyü konusunda yardımını talep ettiğimiz Fazlıoğlu hacamatın zaten büyüye iyi geldiğini söylüyor ve hacamat yaptığında okuduğu dualar sayesinde büyüden de kurtulunacağını sözlerine ekliyor. Fazlıoğlu büyüden tamamen kurtulmak istiyorsak iki sokak ileride büyüden çok iyi anlayan Arif Coşkun adında bir hocadan söz ediyor ve istersek bizi bu hocaya götüreceğini söylüyor.
"Büyüleri bozuyor"
Telefonla ulaştığımız Ümraniye’de bulunan ‘Ümraniye Hacamat’ın yetkilisi de hacamatın faydalarını anlattıktan sonra fiyatın 80 TL olduğunu söyleyip her sağlıklı insanın yılda 2 defa hacamat yaptırması gerektiğini söylüyor. Tamamen dine uygun yöntemleri uyguladıklarını belirten yetkili, "Tedavi için gelen kadınlara kadınlar, erkeğe erkek bakıyor. Büyüleri de bozuyor. Dinimizde de zaten bu böyle değil mi?" diyor.
Profesör uyarıyor: Faydasız bir yöntem
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, hacamat tedavisinin lüzumsuz olduğunu belirtiyor. Erez, "Eskiden bizlere de yapılırdı, pis kanın dışarı atıldığı inancı var. Ama lüzumsuz bir yöntem. Faydası sıfır. Uygulanan bazı hastaların sırtlarında yanmalar oluyor. Diğer tarafta kan akıtılması da kişilerin mikrop kapmasına neden oluyor. Mikroplanmaya neden olan bir şey neden yapılıyor anlamış değilim. Devletin desteklememesi gerekiyor. Alternatif tıbbın önü Sağlık Bakanlığı tarafından açılmamsı gerekiyor. Tıbbı bir çare varken bu yöntemlere ne gerek var. Hiçbir tedaviye yanıt vermiyor ve bir şeye yaramıyor. Tıbbı olarak tek bir faydası yok. Bu yöntemin ne hastane de ne de evde yeri var. Sağlık Bakanlığı tarafından bazı doktorlara hacamat belgesi veriliyor. Bu belge ile bu yöntemlerin önüz açılıyor. Yeterince doktorun ve hastanenin olduğu bir yerde bu uygulamaların yapılmaması gerekiyor” diye konuştu.
"Unutkanlığa kesin çözüm"
Fatih’teki diğer bir hacamatçı da Deniz Hanım. Fatih’te bir apartmanın ikinci katında hacamat hizmeti veren Deniz Hanım uzun yıllardır hacamat yaptığını ve eğitimi Mehmet Sarı adlı bir doktordan aldığını belirtiyor. Asıl mesleğinin öğretmenlik olduğunu ifade eden Deniz Hanım, “Allah inancı olan herkesin hacamat yaptırması gerekiyor. Peygamber efendimiz özellikle ümmetine emrediyor ve diyor ki, ‘Hacamatı ümmetime emrediyorum’ ve yapan kişilerden de övgüyle söz ediyor. Bu nedenle ben de kesinlikle tavsiye ediyorum. Aklınıza gelecek birçok hastalığa faydası var. Unutkanlığı da kesin gideriyor” diyor.
Bir doktor gözetiminde
Hacamat, 2014’teki yönetmelikte ‘Kupa uygulaması’ olarak anılıyor. Serfikası bulunan tabipler, diş tabibi ve tabip gözetimde sertifikalı sağlık meslek mensubu tarafından uygulanabileceği belirtilen hacamatın yapılacağı merkezlerde; muayene masası, tansiyon aleti, steteskop, laringoskop, ambu cihazı, airway, endokrakeap tüp, seyyar oksijen tüpü, oksijen maskesi, enjektör, kanül, seyyar lamba, mobil aspiratör ve aspirasyon sondasının bulunması zorunlu tutulmuş.
Yönetmelikte ayrıca, kupa uygulamasının tedaviyi destekleyici yöntem olarak kullanıldığı belirtiliyor ve hastalığı ortadan kaldıracağı veya tek başına tedavi edeceği gibi beyanlarda bulunulamayacağı uyarısı yapılıyor.
Yönetmeliğe göre hacamat şu hallerde uygulanıyor;
Organik bir rahatsızlığı tanımlamayan hastalarda immün sistemi güçlendirme.
Fibromiyalji sendromu.
Romatizmal hastalıklara ait kronik Ağrı, eklem hareket kısıtlığı, Sabah tutukluluğu, yorgunluk gibi sendromlar.
Kas-iskelet sistemi mekanik ağrıları.
Diz ağrısı (osteoartrit vb.)
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı gibi organik olmayan baş ağrıları.
Organik olmayan uyku bozuklukları.
Sindirim sistemi hastalıklarına ait bulantı, kabızlık gibi durumlar.