Ergenekon sanıkları orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'u TSK adına ziyaret eden ve Kıbrıs'ta görev yaptığı sırada birçok yasadışı olaya adı karışan Korgeneral Galip Mendi'nin, sorumlusu olduğu Kayseri Tugay Komutanlığı'na bağlı askerlerin 28 Eylül 1999'da Şemdinli'ye bağlı Öveç Yaylası'nda 7 sivili öldürdüğü, Mendi'nin bu nedenle İHAM'da yargılandığı ortaya çıktı.
Günül Evrensel gazetesinde yayımlanan habere göre, Korgeneral Mendi’nin adı, 1998 ile 2000 yıllarında Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde yaşanan birçok faili meçhul cinayetle gündeme geldi. O dönemde Kayseri Tabur Komutanlığında etkin bir göreve sahip olan Korgeneral Mendi’nin görev sorumluluğu sırasında Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Öveç Yaylası’nda 28 Eylül 1999 tarihinde 5’i Irak uyruklu 7 kişinin ölümünde sorumlu olarak İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nde (İHAM) yargılandığı ortaya çıktı.
Köylülerin ölümünden sorumlu tutuldu
Mendi, görev yaptığı sırada Kayseri tabur komutanının operasyonu sırasında Şemdinli ilçesinde bulunan Öveç Yaylası’nda 5’i Iraklı olmak üzere 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan köylülerin cesetleri, 28 Eylül 1999’da yaylada bir kayanın altına kazılmış çukura gömülü halde bulundu.
Eruygur ziyaretten memnun
TSK ziyaretine şikayet
“Türk askeri gasp yapacak kadar şerefsiz değildir”
Cenazeler arasında bulunan Bozyamaç köylülerinden Mehmet Arıcı’nın yakınlarının savcılığa bilgi vermesi üzerine soruşturma başlatıldı. Köylüler, olaydan bölgede görev yapan Kayseri 1. Komondo Tugayına bağlı 2. ve 3. tabur askerlerini sorumlu tutarken, Tugay Komutanlığının “Türk askeri gasp yapacak, adam öldürecek kadar şerefsiz ve haysiyetsiz değil” yazılı bir metin davanın görüldüğü Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
“Arıcı’dan para istediler”
O dönemde mahkemeye giderek ifade veren Bozyamaç, köyünden Burhan eren, Arıcı’nın askerler tarafından gözaltına alındığını şöyle anlatmıştı: “Ben ve amcamın oğlu Emin Eren birlikte keçilerimizi otlatıyorduk. Mehmet Arıcı’da bizim biraz ilerimizde keçilerini otlatıyordu. Daha sonra Kayseri Komandoya bağlı askerek askerler gelerek üstümüzü aradılar. Arıcı’yı da yanımıza getirdiler. Onun üstünden de hiçbir şey çıkmadı. Tüm elbiselerini çıkardılar. Daha sonra kendisinden para istediler. Arıcı, parası olmadığını söyledi. Daha sonra bizi bıraktılar. Arıcı’yı ellerini bel bağlarıyla bağlayıp, yanlarında götürdüler. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra onların gittiği istikametten silah sesleri geldi.”
Askerler hakkında dava açıldı
Şemdinli İlçe İdare Kurulu tarafından askerlerin yargılanması için yetki verildikten sonra Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi’nde gasp ve kasten adam öldürmek suçundan dava açıldı.
Yargılama İHAM’da sürüyor
Kaymakamlığın izin vermesi üzerine olayı gerçekleştiriği iddia edilen askerler hakkında Şemdinli Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatıldı. Ancak savcılık 1999 tarihinde hazırladığı 294 sayılı dosya kapsamında görevsizlik kararı aldı. İç hukuk yollarının tıkanmasından dolayı mağdurların avukatları 2001 yılında davayı İHAM’a taşıdı. İHAM’da ise yargılanma sürüyor. Dosyada aralarında dönemin Tugay Komutanı Galip Mendi’nin yanı sıra Piyade Komando Yüzbaşı Hakkı Volkan, Kıdemli Piyade Yüzbaşı Ferhat Soycan ile Kıdemli Piyade Yüzbaşı Kemal Aksu’nun da bulunduğu birçok askeri yetkili yargılanıyor.
Ortaklar köyünde 14 kişi kaybedildi
Kayseri Taburu'nun tek vukuatı Övenç Yaylası olayı değil. Tabur 23 Temmuz 1994 yılında Ortaklar (Balgate) köyüne bağlı Ormancık Mezrası'na bir baskın düzenledi. Baskın yapan askerler tarafından Kerim İnan isimli köylü köy meydanında öldürülürken, Aşur Seçkin, Kemal İzce, Yusuf Çelik, Reşit Şevli, Mirhaç Çelik, Seddık Şengül, Naci Şengül, Casım Çelik, Hurşit Taşkın, Cebbar Sevli, Hayrullah Öztürk ile Salih Şengül isimli köylüler de gözaltına alındı. Gözaltına alınan köylülerden bir daha haber alınmazken, Müdahil Avukat Levent Kanat, iç hukuk yollarının tükenmesi sonucu 2003 yılında dosyayı AİHM'e gönderdi. O dönemde birçok kişi baskından dolayı akıl dengesini yitirirken, babası askerler tarafından öldürülen Sefer İnan ifadesinde: 'Olaydan bir gün önce Ormanca köyü Xebêrt Yaylası'nda çatışma çıkmıştı. Sonraki gün binlerce asker köye girdi. Kadınları, erkekleri ve çocukları üç ayrı grupta köyün meydanında topladılar. Bize burada 6 saat boyunca işkence yapıldı. Daha sonra babamın da bulunduğu 14 kişinin ismi okundu. Babamı yanımızda tarayarak öldürdüler. Köyün içinde bulunan 7 kişiyi aldılar. Kalan 6 kişi ise Şemdinli'den köye gelirken yolda askerler tarafından alındı. Biz bu 13 kişiden bir daha haber alamadık. Köyümüz hayvanlar ve eşyalarla birlikte ateşe verildi, silahlarla tarandı' demişti.