Memur-Sen, Atilla Uras Lisesi’nde öğretmen ve öğrencilere kantin dışında yemeğin yasaklanmasına destek vererek, "Tebrik ediyor, kendisine karşı yapılmak istenen medya lincine karşı yanında olduğumuzu ifade ediyoruz" açıklamasını yaptı. Eğitim Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Özer Tuncer ise söz konusu açıklamaya tepki gösterdi.
İstanbul Maltepe’de bulunan Atilla Uras Lisesi’nde oruç tutmayan öğretmen ve öğrencilere kantin dışında yemeğin yasaklanmasına iktidara yakın olduğu bilinen Memur-Sen destek verdi. Okulu ziyaret eden Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz sosyal medya hesabından, "Oruca ve oruçluya saygı göstermek, oruçlu olanın yanında yiyip içmemek, batı toplumlarında bile örneklerine şahit olduğumuz, bize ait bir değerimiz ve güzelliğimizdir. Ramazan ayında bu güzel davranışı, okul içinde ve okul dışında gençlerimize de kazandırmak idareci ve öğretmenlerin görevlerindendir, müfredatımızda da vardır. Maltepe Atilla Uras Anadolu Lisesi Müdürü Ulvi Ziya Akbaba, öğretmen ve personeline, milletimize ait değerleri yaşatmak ve geleceğe taşımak adına anlamlı, bir o kadar da öğretici, örnek bir yazı yazmıştır. Tebrik ediyor, kendisine karşı yapılmak istenen medya lincine karşı yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Umarım her fırsatta dini değerlere saldırmayı alışkanlık haline getirenler de bu güzelliklerden nasiplenir" yazdı.
Eğitim-Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Özer Tuncer ise bu desteğe karşı yazılı bir açıklama yaptı.
Tuncer, şu ifadeleri kullandı:
“Bursa’da öğretmenlerle karma eğitim karşıtı yazı paylaşan müdürün yandaş sendikanın açıklamaları sonucunda göreve iade edilmesinden sonra şimdi de Maltepe Atilla Uras Lisesi’nde öğretmen ve öğrencilere yönelik ‘Ramazan kuralları’ yazısını paylaşan müdüre de Memur Sen İl Temsilcisi, Eğitim Bir Sen 4 No’lu Şube Başkanı tarafından sahip çıkıldı. Bu yaşanılanlar tesadüfi değildir. Eğitimde 20 yıldır sürdürülen kadrolaşmanın, eğitimin laik, bilimsel eğitim ilkesinin yok edilmesinin, kamusal, parasız eğitimin tamamen ortadan kaldırılmasının da birincil sorumlularıdır.
Eğitimde kadrolaşmanın sonucu liyakate göre görevlendirilmeyen eğitim idarecileri okullarda kendilerini siyasi iktidarın ve bir dinin, mezhebin temsilcileri olarak görmekte, eğitimin piyasalaştırılmasının da bir sonucu olarak işveren gibi davranmakta, antidemokratik tutumlarını her aşamada göstermektedir. Bursa Osmangazi’de öğretmenlere karma eğitim karşıtı yazıyı gönderen ve görevden alındıktan kısa bir süre sonra görevine iade edilen müdürden sonra bu okulda da aynı ideolojik tavrın görülmesi son 20 yıldır eğitimin dinselleştirilmesi politikalarından bağımsız değildir. Liyakate göre görevlendirilmeyen eğitim idarecileri üyeleri olduğu yandaş sendika ve siyasi parti tercihlerinin sonucu koltuklarını korumak, geleceklerine ilişkin siyasi yatırım yapmak için eğitimi piyasalaştırma ve dinselleştirme politikalarını birbirleriyle yarışarak yaşama geçiriyorlar.
Okul müdürü aynı zamanda Ramazan ayı gerekçesiyle çıkarılan yazıda din ve inanç özgürlüğünü yok sayarak, nöbetçi öğretmenlere sorumlulukları dışında görev tebliğ ederek, kişilerin özgürlüklerine müdahale ederek, kamu hizmetinden sorumlu biri olmasına rağmen eşitlik ilkesini ortadan kaldırarak Anayasa’yı, Milli Eğitim Temel Kanunu’nu yok saymakta ve o suç işlemektedir. Bu uygulamaya ve müdüre sahip çıkan Eğitim Bir Sen 4 No’lu şube Başkanı Talat Yavuz da bu suça ortak olmaktadır.
Bu ve benzer uygulamalar Anayasa’daki laiklik ilkesini, kamusal, bilimsel eğitimi yok sayan ve yaşamın tüm alanlarını, okulları dini kurallara göre dizayn etmeyi amaçlayan zihniyetin, ideolojik bakışın sonucudur.
Eğitim Sen İstanbul 5 No’lu şube olarak öğretmenlerin, tüm eğitim emekçisi arkadaşlarımızın mesleki hakları, öğrencilerimizin eğitim hakkı ve memleketin geleceği için laiklik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bilinmelidir ki Atilla Uras Lisesi’ndeki ve ülkenin her yerindeki eğitim emekçisi arkadaşlarımız ve öğrencilerimiz yalnız değildir.”