Meksiko şehrine kuşbakışı bakılırsa, kirli çatıların arasına serpiştirilmiş gibi görünen yemyeşil çatılar, çöldeki bir vaha gibi duruyor. Bu çatılarda bodur ağaçlar, pembe çiçekler ve çimler yetişiyor. Bunlardan biri de Çevre Bakanlığı’na ait. Bu bahçenin birkaç kat altında Yeşil Çatı Projesi'nin fikir babası Rubén Lazos Valencia’nın ofisi bulunuyor. Valencia,"Çatılardaki bitkiler, kurak günler için su depoluyor. Meksiko’ya 6 ay bir damla yağmur yağmadığı oluyor. Bu bitkilerin bir diğer avantajı da hiçbir bakıma ihtiyaç duymamaları" diye konuşuyor.
Yeşil çatıların faydaları
Yeşil çatılar, ayrıca "sıfır enerjili klima" olarak da işlev görüyor ve elektrik giderlerini düşürüyor. Valencia "Yeşil çatılar, sıcak günlerde binanın serin kalmasını sağlıyor, soğuk günlerde ise bir yalıtım sistemi işlevi görüyor. Ayrıca bitkiler, toz ve zararlı maddeleri tutuyor" diyor. Ve tabii oksijen de üretiyor. Bu sayede hava kalitesi artıyor. Rubén Lazos Valencia, akıllı telefonundaki bir uygulama ile havadaki kirlilik oranını ölçüyor. Uygulama, sarı rengi gösteriyor. Yani hava kalitesi fena değil. Uygulamadaki yeşil renk, hava kalitesinin mükemmel olduğuna, turuncu kötü, kırmızı çok kötü, eflatun ise aşırı kötü olduğuna işaret ediyor.
Meksiko’nun gri gökyüzü geçmişte kalmış görünüyor. Zira geçen yıl havadaki kirlilik oranı, sadece 3 gün kritik değerlere ulaştı. Çevre Bakanlığı, başkentteki yaklaşık 2 milyon çatının yeşillendirilmesi için bütçe ayırdı. Bu bütçenin daha da artırılması öngörülüyor. Şu an kentteki 35 bin metrekarelik çatı, yeşillendirilmiş durumda. Bunları daha çok hükümet binaları, hastane ve okulların çatıları oluşturduğunu belirten Valencia, "Tabii ki teşvik ettiğimiz birçok özel firma ve teşebbüs de bulunuyor" diyor.
Çatılarda domates yetiştiriliyor
Bakanlık, çevre bilincinin yaygınlaşması amacıyla kent halkı için birçok seminer de düzenliyor. Bazı semtlerdeki çatı bahçeleri, sadece havanın temizlenmesini sağlamıyor aynı zamanda halkın sebze ihtiyacını da karşılıyor. Tıpkı Roma adlı semtte olduğu gibi. Paco Ayala da birçok semt sakini ile birlikte bu bahçelerden birinde domates, soğan ve salata yetiştiriyor ve projeye dair şunları kaydediyor: "İnsanlar burada sebzelerin nasıl yetiştirildiğini görüyor. Evlerindeki sebze ve meyvelerden çıkan çöplerden gübre elde etmeyi ve bu gübreyi daha sonra başka sebzeler yetiştirmek için kullanmayı öğreniyorlar."
Rubén Lazos Valencia, özellikle geliri düşük aileler için bu bahçelerin büyük bir potansiyel oluşturduğunu düşünüyor. Şimdiye dek çatılardaki yeşil alanların yüzde beşinin sebze bahçesi olarak kullanıldığını belirten Valencia, ancak giderek daha fazla kişinin kendi sebzesini yetiştirmeye ilgi gösterdiğini kaydediyor.