Milliyet yazarı Melih Aşık, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sırasında internete sızdırılan ses kayıtlarında yer alan Cengiz İnşaat'ın sahibi Mehmet Cengiz'in "İstanbul suçu işlediğini" belirtti. Aşık, TMSF tarafından 2013 yılında işadamı Mehmet Cengiz’e satılan Fethi Paşa Korusu'yla ilgili olarak, "Nasıl oldu da tam Koruma Kurulu karar vereceği zaman 100 yıllık köşkte yangın çıkıverdi? Bunlar sır! Yargının bunları araştıracak gücü yok. Çünkü Mehmet Cengiz yargıdan daha güçlü çevrelerce korunuyor. Şimdi de koruya iş makinesi sokuyor" dedi.
Melih Aşık'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (12 Temmuz 2016) nüshasında yayımlanan 'Fethi Paşa’ya balta!' başlıklı yazısı şöyle:
Üsküdar’daki tarihi Fethi Paşa Korusu, TMSF tarafından 2013 yılında işadamı Mehmet Cengiz’e satılmıştı. Tapu kayıtlarında korunun ve içerisinde bulunan tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün satış bedeli “0” lira olarak yer aldı. Tarihi köşkün restorasyon başvurusu karara bağlanacakken köşk bir gece yarısı yanarak kül oldu.
Son haber... Bayram tatilinde tarihi korunun Paşa Limanı Caddesi kenarındaki bölümde hafriyat çalışması başlatıldı. İş makinelerinin kazdığı alandaki onlarca ağaç kesildi, onlarcası da kökleri topraksız kaldığı için diğer ağaçlara halatla bağlandı.
Hüseyin Avni Paşa Köşkü nasıl oldu da “0” liraya satıldı? Nasıl oldu da tam Koruma Kurulu karar vereceği zaman 100 yıllık köşkte yangın çıkıverdi? Bunlar sır! Yargının bunları araştıracak gücü yok. Çünkü Mehmet Cengiz yargıdan daha güçlü çevrelerce korunuyor. Şimdi de koruya iş makinesi sokuyor. Mehmet Cengiz açıkça İstanbul suçu işliyor. Fethi Paşa Korusu İstanbul’un en görünür yerinde hem kenti hem bölgedeki insanları nefeslendiren bir güzelliktir. Cengiz bu alanda ne yapmak istiyor? Gerekli izinleri aldı mı? Burası bir dünya metropolü. Bir kişinin kesip biçeceği, keyfine göre yakıp yıkacağı alan değil. Mehmet Cengiz ne yapmak istiyor? Açıklamalı. İstanbul halkı korunun akıbetini bilmeli. Nihayetinde bu kent birkaç kişinin değil, hepimizin.
Sallama ajans!
Anadolu Ajansı (AA), Atatürk’ün talimatıyla kurulmuş devletin resmi haber ajansı. Bütçesi büyük ölçüde devlet tarafından karşılanıyor. Türkiye’nin ve dünyanın hemen her tarafında büroları, muhabirleri var. İşte bu ajans, dört gün önce bir haber geçiyor. PKK’nın önde gelen isimlerinden Bahoz Erdal’ın Irak’ın kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın bir yerde suikast sonucu öldürüldüğünü yer, zaman, hatta saat verecek şekilde ayrıntılı olarak bildiriyor. Ancak ajans, özellikle bu iktidar döneminde ciddi güven kaybına uğradığından geçtiği flaş haber aboneleri tarafından ihtiyatla karşılanıyor. Kimi aboneler haberi kesin bir dille “Bahoz Erdal öldürüldü” diye verirken kimileri kuşku cümleleriyle aktarıyor. Ajansın haberi üç gün sonra Cumhurbaşkanı’na soruluyor. Anlaşılan o da Anadolu Ajansı’na pek güvenemeyenlerden ki, soruyu;
- Bizim aldığımız bilgiler de bu yönde. Haberin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor, diye yanıtlıyor.
Aynı soru bu kez ajansın bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a yöneltiliyor. Onun verdiği yanıt:
“Bahoz Erdal’ın öldürüldüğüne dair bilgiler var. Ancak bu bilgiler teyit edilmiş değil.”
Anlayacağınız, Erdoğan da Kurtulmuş da “haber yalan” diyecekler ama dilleri varmıyor. Devletin TRT’si bir âlem, AA’sı başka âlem...
- “Ruslar gelsin” diye Putin’den özür dileneceğine, “Suriyeliler gitsin” diye Esad’dan özür dilense ya… (İnternetten)
Köşk
Yalova’da, Atatürk’ün ünlü köşkünü herkes bilir. Çınar ağacının uzayan dalı köşke değince herkes dalı kesmeyi önermiş Atatürk ise köşkün altına ray döşeterek 5 metre yürütmüş, böylece dalı kesilmekten kurtarmıştı.
O günler için dünyada bir ilkti bu...
Adı “Yürüyen Köşk” e çıkan bu mekân son yıllarda müzeye dönüştürüldü.
Derken DHA şaşırtıcı bir haber geçiyor. Köşkün bahçesine masalar konulmuş. Düğün yapılacakmış.
Yalova Belediye Başkanı CHP’li Vefa Salman tepkiler üzerine
“Köşkün bahçesinde daha önce de çeşitli organizasyonlar yapılmıştı. Yılda 4-5 organizasyona izin veriyoruz” diyor.
Koskoca Yalova’da organizasyon yapacak yer kalmadı mı? Bula bula müze köşkün bahçesi mi bulundu?
Ne saygısızlık bu?
“Suriyeliler Çanakkale’de savaştı” diyorlar...
Kendi ülkelerindeki savaştan niye kaçıyorlar peki?
Akif Kökçe
Vayy!
Emin Çölaşan 10 Kasım 2015’te Atatürk’ün İnönü’ye yazdığı bir mektubu köşesine taşımıştı. Bunun üzerine imam Elvan Bal, facebook sayfasında Emin için şöyle yazmış:
“Vay o. çocuğu vay, senin Bizans artığı bir pislik olduğunu zaten biliyorduk.”
İmam savunmasında şöyle diyor:
“Bu yazıları niçin paylaştığıma hâlâ anlam verebilmiş değilim. Basiretimin bağlandığını düşünüyorum!”
Niçin “O. çocuğu” demiş, savunmasında onu da kendince anlatıyor.
“Bu yorumda kastettiğim ‘Vay Osmanlı çocuğu vay’dır. Emin Çölaşan’a kesinlikle hiçbir hakaret kastım yoktur.”
Diyanet İşleri İmam Elvan’a yer değiştirme cezası vermiş.
İmam bir başka camide cemaate önderlik etmeye devam ediyor.
Mahkemesi ekim ayında.