Politika

Meclis'te 'Zerdüştlük' tartışması

TBMM genel kurulunda 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan Uludere olayı ile ilgili araştırma önergesinin görüşülmesi sırasında, 'Zerdüştlük' tartışması yaşandı

31 Mayıs 2013 00:29

Hülya Karabağlı/ Ankara

TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin Uludere Araştırma önergesinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önerisi reddedildi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Kürtlere hiçbir zaman "Zerdüşt" ifadesi, Başbakan tarafından kullanılmamıştır” deyince tartışma çıktı. CHP Grup Başkanvekili  Akif Hamzaçebi,  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medyaya yansıyan  sözlerini  okudu. CHP Genel başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, AKP’lilere, “Zerdüşklik bir  inançtır.  Nefret söylemi yaratamazsınız” diye seslendi. 

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu'nda, partisinin, Uludere'de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin önerisi üzerine söz aldı.

AKP sıralarına yönelik "Hafızanızı tazelemek istiyorum. Uludere'de 34 yurttaşımız öldü" diyen Tanrıkulu, bu konuda oluşturulan alt komisyonda da katliamın üzerine gidilmediğini ileri sürdü. AK Parti milletvekillerinin olayı "trafik kazası, iş kazası" gibi gördüğünü iddia eden Tanrıkulu, "Sayın Başbakan başkasının tavuğu ölse özür dilerdi ama 34 yurttaşımızın ölümü ile ilgili 'özür dilenecek olay değil' dedi. Sayın Başbakan bütün Kürtleri'i aşağılayarak 'Zerdüşt' demedi mi? Sayın Başbakan değil miydi idam isteyen? Ama şimdi o barıştan yana oldu, biz barış karşıtı olduk" diye konuştu

Tanrıkulu, Uludere olayını protesto eden öğrencilerin cezalandırıldığını belirterek, AK Parti sıralarına yönelik, "Sizin yargınız onlara ceza verdi" dedi.

Bunun üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açık bir şekilde konuşmasına rağmen Tanrıkulu'nun bunu farklı ifade ettiğini belirterek, "Sayın Başbakan Kürtler'e yönelik hiçbir zaman 'Zerdüşt' ifadesini kullanmamıştır. Sayın Başbakan o konuşmayı, PKK'nın yöneticilerinin, Kürtler'in geçmişte Zerdüşt olduğu, İslam dininin Kürtler'in inancıyla paralel olmadığı yönündeki ifadelerini bertaraf etmek adına yapmıştır. Terör örgütü yöneticileri bunu söylerken Sayın Başbakan buna şiddetle itiraz etti. Kürtler'in, İslamiyet'in gelişmesine önemli katkı sağladığını da söylemiştir" şeklinde konuştu.

Elitaş, Tanrıkulu'nun, "sizin yargınız" ifadesine de tepki gösterdi. Mustafa Elitaş, Tanrıkulu'nun daha önce baro başkanlığı da yaptığını anımsatark, "Bunu ifade etmek, şuur altında eskiden yargının kimlerin güdümünde olduğunun en açık delili ve göstergesidir" dedi.

Elitaş ayrıca, Tanrıkulu'nun, "Toplumsal barışı bozan olayların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi" ile ilgili araştırma önergesinden imzasını çektiğini anımsatarak, "Attığınız imzanın arkasında duramayan bir milletvekilisiniz" diye konuştu.


'İnanç konusunu siyasi malzeme yapıyor'


Yeniden söz alan Tanrıkulu, Elitaş'ın yargı konusundaki eleştirisine yanıt verdi. Tanrıkulu, baro başkanlığı döneminde de şimdi de yargının birilerinin vesayeti altında olmasına karşı çıktığını ifade etti. Elitaş'ın "Zerdüştlük" konusundaki açıklamasına da değinen Tanrıkulu, Zerdüştlügün de bir inanç olduğunu, bu inancı, Başbakan da olsa kimsenin aşağılayamayacağını belirterek, inançlar üzerinden kutuplaşma yapılamayacağını dile getirdi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de Başbakan Erdoğan'ın "inanç konusunu siyasi malzeme yaptığını ve bu nedenle sürekli tökezlediğini" iddia etti. Hamzaçebi, "Sayın Başbakan, 2011'de Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, BDP'lilere hitaben, 'Siz zaten açıklamışsınız. Ne diyorsunuz: 'Kürtler'in dini Zerdüştlüktür.' Bunlara göre Apo peyamberdir. Bunu da ilan ediyorlar' dedi. Hem Sayın Başbakan Kürtler'e 'Zerdüşttür' diyecek hem de onun sözcüsü buraya çıkacak, 'Sayın Başbakan böyle söylemedi' diyecek" diye konuştu.

Mustafa Elitaş ise Başbakan Erdoğan'ın söz konusu konuşmasında, BDP'lilerin sözlerini aktardığını söyledi. Elitaş, "BDP'lilere hitap ederek, 'Sizin zaten Kürtler'e tavsiyeniz (Bizim dinimiz, inancımız İslam değil bizim dinimiz aslında Zerdüştlüktür)' diyor. Hatta diyor ki 'BDP'liler, PKK'lılar öyle bir noktaya gelmiştir ki Apo'yu peygamber ilan etme yanlışlığına düşmüşler' diyor. Sayın Başbakan, BDP'lilerin, Kürtler'in dini ile ilgil bir tanımlamayı kamuoyu ile paylaşmış, Apo'nun peygamber ilan edilmesini eleştirmiştir" ifadelerini kullandı.


'Müslümanlıkla ilgili kaygı biliyorsanız, ülkenin diğer taraflarına bakın'


BDP Grup Başknvekili İdris Baluken, 'Zerdüştlük' tartışmasına değinerek, şunları söyledi:

"Başbakan o yaptığı yanlıştan geri adım attı. Zerdüştlük ile ilgili ne sizin ne Başbakan'ın hakaret etme hakkı yok. Evet Kürtler, milattan önce 2000'li yıllarda Zerdüştlük inancını yaşamışlardır ancak eğer Müslümanlık tartışmasına girerseniz, siz ateşe taparken Kürtler zaten Müslüman olmuştu. İşi ırkçılığa çevirirseniz oradan çıkamazsınız. Siz Müslümanlıkla ilgili kaygı besliyorsanız, ülkenin diğer taraflarına bakın. Kürtlerin farklı inançlara sahip bireyleri vardır. Bütün bu bireylerinin ortak kültürü vardır. Eğer Kürtlerin Müslümanlığı ile ilgili ırkçı yaklaşmıyorsanız Şeyh Sait'in mezarını neden Kürtlere vermiyorsunuz? Seyit Rıza'nın mezarını neden Kürtlere göstermiyorsunuz? Roboski'nin kanı ellerinizdeyken burada gelip Müslümanlık edebiyatı kimse bize yapmasın."

Yeniden söz alan Sezgin Tanrıkulu, Elitaş'ın, imzasını geri çektiği önergeyle ilgili eleştirisini anımsatarak, "Burada hile ile iş yapılmaz. O önergeyi verdiğim tarih belli. Siz neden müzakere etmediniz? Hileye başvuruyorsunuz. Nerede mutabakat arayacaksınız?" dedi.

Mutafa Elitaş da Tanrıkulu'nun, imzasını geri çektiği önergenin altında ezildiğini bu nedenle AK Parti'yi hile ile suçladığını söyledi.

CHP ve AKP milletvekilleri arasında tartışma başlaması üzerine TBMM Başkanvekili Meral Akşener birleşime ara verdi.

Verilen aranın ardından yapılan oylamada CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.