Politika

Meclis'te yeni yasama yılı | DEM Parti ve CHP'nin verdiği 'Narin cinayetinin araştırılması' önerisi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

02 Ekim 2024 17:55

T24 Haber Merkezi

Meclis'te yeni yasama yılının başlamasının ardından bugün Genel Kurul toplandı. Genel Kurulda Saadet Partisinin "eğitimin genel sorunları", İYİ Parti'nin "çocukların maruz kaldığı sorunlar", DEM Parti ve CHP'nin "Narin Güran cinayeti" hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü. Narin Güran cinayetinin araştırılması önerisi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, "Bu önergenin oylaması gerçekleştiğinde 'hayır' oyu için eli kalkan her bir kişi bu cinayetin faillerini gizlemek için elini kaldırıyordur. Narin'in kaybolmasından önce cinayeti tasarlandı. Ablasının cinayeti araştırılmadığı için Narin katledildi. Narin cinayeti Türkiye'nin yeni Susurluk dosyasıdır" diye konuştu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "Okulların hijyen sorunu bize okullar açılmadan önce geldi. Bakanlık bir adım atıyor ama okullar açıldıktan sonra. Biz önleyici tedbir olarak uyardık. Sayın Mansur Yavaş, 'Bütün okullara destek vereceğim' dedi engellendi. Neden engellendi onu da anlamış değilim" dedi.

Erdoğan'ı ayakta karşılama CHP'yi ikiye böldü 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün TBMM Genel Kurulu’nda ayakta karşılanması kararı CHP grubunu böldü. CHP’de, 127 vekilden yarısından fazlası Genel Kurul salonuna girmeyerek karara tepki gösterirken, içeri giren vekillerden 6'sı karara uymadı ve ayağa kalkmadı.

“Erdoğan’ı ayakta karşılama” kararı CHP’yi böldü: Vekillerin bir bölümü içeri girmedi, 6 vekil ayağa kalkmadı

Sera Kadıgil: Değil ayağa kalkmak, Erdoğan Meclis'teyken orada olmayı dahi kendimize yediremiyoruz

Kılıçdaroğlu'ndan “Erdoğan’ı ayakta karşılama” tepkisi: Biz CHP’liler yalnızca halk için ayağa kalkarız!

Özel'den "Genel Kurul'da Erdoğan'ı ayakta karşılama" açıklaması: Makama saygısızlık yapmadık

Meclis'te yeni dönem | Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye; karşımızda devlet değil, katil sürüsü var


TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. TBMM Genel Kurulu’nda Saadet Partisi, öğretmenlerin sorunları ve okullarda yaşanan temizlik sorunlarının çözümüne ilişkin araştırma önerisinin TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesi için grup önerisi verdi.

Saadet Partili Şahin: Bakanlık bir adım atıyor ama okullar açıldıktan sonra

Grup önerisi üzerinde söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, öğretmenlerin mülakat sonuçlarıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Şahin şunları söyledi:

"Bu mülakatları yapmayın. Zaten söz de vermiştiniz, hem sözünüzü tutun hem de Türkiye'nin geleceği adına bu olumlu adımı atın diye itiraz ettik ama dinlemediniz. 20 Eylül'de yanlışlıkla sonuçlar açıklandı. 1 saat 10 dakika açık kaldı. Sonra sistem kapatıldı. Bu sistem neden açıldı, neden geri kapatıldı? Görevden alınan Bakan Yardımcısının da bu konuyla bir ilgisi var mıdır? Puanlamalarda bölgesel farklılıklar çıkıyor. İstanbul'daki adaylara ortalama 1 puan fazla verilmiş, İzmir veya Van'daki adaylara 5-6 puan fazla puan verilmiş. Bunun kriteri nedir? Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlemiş olduğu bir kriter yok. Bütün adaylarımızı diken üstünde. Hakkaniyetli çözüm, KPSS puanı ile mülakat puanının aynı verilmesidir. Öbür türlü açıklanacak her sonuç tartışmalı olacaktır. Öğretmenlik Meslek Kanunu mesleğin sorunlarını çözmek için yeterli değil. Öğretmenlik mesleğinin sorunlarını daha detaylı masaya yatıralım. 4-5 tip öğretmen olmaz, tek bir öğretmen olur. Öğretmen maaşlarıyla ilgili eleştiriler var.”

TBMM'de yeni yasama yılı resepsiyonu | Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, ülkemizde barışı sağlamak lazım

Okullarda temizlik görevlisi bulunmaması nedeniyle yaşanan temizlik ve hijyen sorununa da dikkat çeken Şahin, “Okulların hijyen sorunu bize okullar açılmadan önce geldi. Sanırım tasarruf tedbirleri kapsamında bu yapıldı. Burada çalışacak hizmetlilerin genel sağlık sigortası kapsamında olması ve maaşlarının da çok düşük bir düzeyde olması nedeniyle kimse burada çalışmak istemedi. Bakanlık bir adım atıyor ama okullar açıldıktan sonra. Biz önleyici tedbir olarak uyardık. Sayın Mansur Yavaş, 'Bütün okullara destek vereceğim' dedi engellendi. Neden engellendi onu da anlamış değilim” diye konuştu.

HÜDA- PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, bu kez Meclis'te yineledi: Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri olmamalı

TBMM'nin yeni yasama yılı açılışı kapsamında düzenlenen resepsiyona katılan HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri olmaması gerektiğini savunarak, ''Ben şunu söylüyorum: Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğuna dair hüküm değiştirilemez olsun ama bugün siz o Anayasa'nın ilk 4 maddesinin her bir harfine kutsiyet tanırsanız, bugün için belki değiştirme ihtiyacı olmayabilir ama 50 sene sonra gelecek nesillerin bunu değiştirmek istemeyeceğini kim iddia edebilir" dedi.

İYİ Partili Kırkpınar: Kadrolu temizlik ve güvenlik görevlisi alımları şart, çocuklarımızın canını siyasi hesaplarınıza alet etmeyin

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar da öneriye ilişkin şunları söyledi:

"Okullarda ders zili değil, 'dert zili' çalıyor. Okullarda ne öğretmen var, ne temizlik ne güvenlik görevlisi. Çocuklar açlık, okullar pislik içerisinde bırakıldı. 512 gündür öğretmen atanmadı, peki Bakanlık ne iş yapıyor? OECD'nin son raporuna göre Türkiye'de 6.5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Bakanlık yayınladığı sağlıklı beslenme kamu spotuyla ailelerle dalga geçiyor. Siz önce okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemeği verin. Çocukların okula aç gittiği bir ülkede bundan daha can yakıcı bir sorun olabilir mi? İktidar bütçede en büyük payın eğitime ayrılmasıyla övünmüyor muydu? Kadrolu temizlik ve güvenlik görevlisi alımları şarttır. Çocuklarımızın canını siyasi hesaplarınıza alet etmeyin.”

Özel'den Erdoğan'a: Anayasaya uymayanla anayasa masasına oturmayı düşünmüyoruz

CHP'li Halıcı: Türkiye milli eğitimde geri saymaya devam ediyor

CHP Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, belediyelerin okulların temizlenmesine destek vermesinin engellendiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Okullar açıldığından beri milli eğitim konusunu görüşüyoruz. Milli eğitim her zaman Türkiye'nin en önemli problemlerinden biri. Bu sefer yaklaşan dalga var ve bu dalga daha öncekilere benzemiyor. Eğitimin dijitalleşmesinden bahsetmemiz gerekiyor fakat gündem okullardaki tuvaletlerin temizlenmemesi, hijyen sorunu, yeteri kadar görevli atanmaması ve buna benzer birçok sorunumuz var. Türkiye milli eğitimde geri saymaya devam ediyor.

Geçtiğimiz 2-3 haftada bu konunun ne kadar büyük bir problem olduğunu hep beraber izledik. Veliler, öğretmenler temizlemeye çalıştı; okul aile birlikleri kendi aralarında temizletmeye çalıştı, en sonunda belediyelere mevzu kaldı. Onlar da 'memnuniyetle biz bunu yaparız' dediler. Başta CHP'li belediyeler olmak üzere bütün belediyeler bu konuda engellenmeye başlamış ve Sayın Bakan çıkıp televizyonlardan diyor ki, 'Para toplamayın, bağış da almayın', belediyeler de yapmasın bu işi ama bize önerisi ne Sayın Bakanın. Öğrenci başına 1000 TL göndermiş olsaydı bütçenin 1.48 ile bu problemlerin hepsini çözmüş oluyorduk."

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, Saadet Partisi’nin grup önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.


DEM Partili Akça Cupolo: 'Hayır' oyu için eli kalkan her bir kişi cinayetin faillerini gizlemek için elini kaldırıyor

Genel Kurul'da DEM Parti'nin 'Narin Güran cinayetinin araştırılması' üzerine verdiği araştırma önergesi reddedildi. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo şunları söyledi:

"Bu önergenin oylaması gerçekleştiğinde 'hayır' oyu için eli kalkan her bir kişi bu cinayetin faillerini gizlemek için elini kaldırıyordur. Narin'in kaybolmasından önce cinayeti tasarlandı. Ablasının cinayeti araştırılmadığı için Narin katledildi. Narin kaybolduktan sonra o köyün elektrikleri kesildi ve o karanlık içinde kim kimi nasıl kolladı belli olmadı. Narin'in cenazesi kalktığında gelip herkes o mezar başında fotoğraf çekti ama o köyde hala o erkek aklının akıl ettiği sessizlik yemini altında boğulmaya çalışılan kadın ve çocuklar ne yapıyor, desteğe ihtiyaçları var mı diye hiçbir görüşme yapılmadı. Narin için kentte yürüyüş yapan insanlara biber gazı sıkıldı, uyarılar yapıldı. Bir çocuğun cinayetinin aydınlatılması için yürüyen kitleye biber gazı sıkmanın nasıl bir mantığı olabilir? Bunun mantığını biz sadece 'özel savaşla' açıklarız.

"Narin cinayeti Türkiye'nin yeni Susurluk dosyasıdır"

Narin cinayeti Türkiye'nin yeni Susurluk dosyasıdır. Devletin, Kürtlerin muhalif seslerini kısması için kontrollü bir şekilde illegal yapılara kucak açması sebebiyle böyle olmuştur. Soruşturmayı neredeyse faillerin ne söyleyeceklerini fısıldar şekilde kim sızdırdı? Kur'an kursu hocasının taciz geçmişi olduğu söyleniyor, o adam nasıl çocukların içerisine geri dönmüş? Cephaneliklerden bahsediliyor, bir kişi de çıkıp 'böyle bir şey yok' demedi. Niye incelemiyor, niye araştırmıyorsunuz?"

Saadet Partili Kaya: Her yıl ortalama 10 bin çocuk kaybolmuş

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya şunları söyledi:

"Çocukların büyükler tarafından katledildiği bir ortamda kimliklerimizin, ideolojilerimizin, inançlarımızın anlamını bir bir yitirdiği birçok başlık var. Narin Güran davasında bakanlıklardan biri bir şey söylerken diğeri başka bir şey söyledi. Vatandaşlar arasındaki kafa karışıklığını devlet kurumları desteklemiş oldu. 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk kaybolmuş. 2016'dan sonraki verileri bilmiyoruz. Yani her yıl ortalama 10 bin çocuk kaybolmuş. Bu isimlerini konuştuğumuz çocukları medya farketti ama Leyla gibi, Narin gibi günde 32 çocuk kayboluyor. Narin Güran meselesi hangi gerekçeyle olursa olsun bütün detaylarıyla ortaya çıkartılmalıdır. Toplumda 'böyle şeyler oluyor ve üstü örtülüyor' algısı yerleştirilirse bu istatistiklerin çok daha fazlasını yaşarız."

CHP'li Özcan: Bu soruşturmaya bir siyasi etki oldu mu?

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan da şunları kaydetti:

"Bir çocuk cinayetinin etrafında bazı siyasi figürlerin, kamu görevlilerinin olayı örtbas etmek için yayın yasağı getirenlerin, gazetecilerin köye giriş ve çıkışına kısıtlama getirenlerin girift ilişkilerine ne yazık ki şahit olduk. Hala nasıl oluyor da bir milletvekili 'bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var, aile bizim dostlarımız' cümlesini kurabiliyor? Bu açıklamanın en başta aile üzerine muteber bir aile zırhı geçirmeye sebep olacağı nasıl hesaba katılmaz? Neden kolluk kuvvetleri o köydeki herkesi şüpheli olarak görerek işlem yapmadı? Buraya bir siyasi etki oldu mu? Cinayet soruşturmasında 41 gün geçmesine rağmen hala ifade, delil toplama işlemleri sürüyor."

İYİ Partili Çömez: Narin'in soruşturmasında hata olarak değerlendirilemeyecek bir sürü hata yapıldı

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de şunları söyledi:

"Çocuk, bir ülkenin istikbalidir ve çocuk bize emanettir. Sadece anne babaya değil devlete emanettir. TÜİK'e göre geçen yıl 537 bin 583 çocuğumuz çeşitli olaylara karıştıkları gerekçesiyle hakkında işlem yapılmış. Korkunç bir rakam. 178 bin çocuğumuz suça sürüklenmiş, 242 bin çocuğumuz da mağdur edilmiş, 25 bin çocuğa cinsel istismar yapılmış. Çocukların, kadınların korunamadığı, sınırların korunamadığı bir Türkiye'den bahsediyoruz. Ülkemizde her 4 çocuktan biri gece yatağa aç giriyor. Çok ciddi beslenme bozuklukları var, buna bağlı gelişme gerilikleri başladı.

...Küçücük bir köy, çoğu akraba... Bir öğleden sonra Narin ortadan kayboluyor ve bütün Türkiye ayakta. Hangi bilgiye, delile göre koskoca Jandarma Komutanı 'Narin'i yakında sağ salim bulacağız' açıklaması yaptı ve ortadan kayboldu? İçişleri Bakanı'na sesleniyorum; bu ifadenin ardına düş ve bunun hesabını sor. Tam 15 gün Jandarma Komutanı'ndan cevap alamadık. Narin'in soruşturmasında hata olarak değerlendirilemeyecek bir sürü hata yapıldı."


Tüm partilerin oylarıyla "yapay zeka" ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kararlaştırıldı

AKP'nin, Yapay Zeka ile ilgili Araştırma Komisyonu kurulması konusundaki önergesine ilişkin öngörüşme yapıldı. AKP’nin önergesinde “Ülkelerin, yapay zekanın potansiyel kazanımlarından faydalanmak amacıyla emniyetli ve güvenilir bir şekilde geliştirilmesi, uygulanması ve kullanımı için politikalar geliştirdiği görülmektedir” ifadeleri yer aldı.

Tüm partilerin oylarıyla "yapay zeka" ile ilgili, 22 üyeden oluşacak Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kabul edildi. 

Tüm partilerin konuya ilişkin önergeleri birleştirildi ve TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, gruplara söz verdi.

Saadet Partili Kaya: Hukuki alt yapısının olması lazım

Saadet Partisi grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, "Bütün alanlarda kullanımı teşvik edilen ama teşvik edilmesiyle birlikte de risklerinin ne olduğu kestirilemeyen hukuki altyapısının nasıl yapılacağına dair tam olarak anlaşma, uzlaşmanın olmadığı alan. Böyle bir durumda ülke olarak bizim yapay zekadan farklı yol çizmemiz doğru değil" dedi.

İYİ Partili Türkeş: Doğal afetler ve acil durumlarda hızlı bir müdahale sağlayabilir

İYİ Parti grubu adına Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş "Yapay zeka, doğal afetler ve acil durumlar sırasında veri analizi ve tahminlerinde bulunarak hızlı ve etkili bir müdahale sağlamak için kullanılabilir. Yapay zekada etik ve hukuki sorunlar karşımıza çıkıyor. Kimlerin hedef alındığı, verilerin nasıl kullanıldığı ve yapay zeka kararlarının şeffaflığı konuları hala konuşulmaktadır" şeklinde konuştu.

DEM Partili Akça Cuppolo: RTÜK gibi olmamalı, kimi beğenmese 'Talimat verdim bakacaklar' diyor

DEM Parti Grubu adına Diyarbakır Milletvekili Cuppolo da şunları söyledi:

"Biz yapay zekaya ne tümüyle karşıyız ne de tümüyle yanındayız. Çünkü yapay zekaya bakışımızda da üçüncü yol anlayışımız geçerlidir. Şu an içinden geçtiğimiz dördüncü endüstriyel devrimi var. Bu endüstriyel devrimin emeği odağına alan, bütün insanlara saygı duyan, işçiyi işsiz bırakmayan bir şekilde dönüşeceğini düşünüyoruz. Bu, RTÜK gibi olmamalı. RTÜK çıktığında, 'televizyonlar, radyolar istediği gibi yayın yapmasınlar' dendi. Şimdi RTÜK Ebubekir Şahin'in arka bahçesine dönmüş durumda, kimi beğenmese 'Talimat verdim bakacaklar' diyor."

CHP'li Öztürk: Kamu ve özel sektör teknoloji merkezi gibi çalıştırılmalı

CHP grubu adına konuşan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de "Yapay zeka ile ilgili Türkiye'nin yüksek teknoloji kullanan değil sadece yüksek teknoloji üreten bir ülke olmasını sağlayacak vizyon Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için tasarlanan kalkınma amaçlı tüm stratejilerin merkezinde olmalıdır. Türkiye'yi bütüncül bir teknoloji üretim merkezi haline getirmek için kamu, özel sektör akademi ve sivil toplumla birlikte uçtan uca tek bir teknoloji merkezi gibi çalıştırılmalıdır. Bizim hedefimiz budur" diye konuştu.

AKP'li Dönmez, yapay zekanın hazırladığı metni okudu

AKP Grubu adına Fatih Dönmez, Genel Kurul'da komisyonunun kurulmasını bir yapay zeka programına sorduğunu belirterek yapay zekanın hazırladığı metni okudu. Dönmez, "Yapay zeka programlarından birisine 'Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulacak bu konuda bir konuşma metni hazırlar mısınız?' diye sorduk. Teknolojinin geldiği noktayı açıklamak açısından ilginç" dedi.

Dönmez, "Risklerin de doğru değerlendirilmesi kanaatindeyim. ABD, 'bekle gör' politikası izliyor. Avrupa Birliği, bu yıl içerisinde temmuz ayında düzenleme yaptı ve üye ülkelerinden de bunu talep etti. Bu komisyon kurulduğu takdirde, dijital Türkiye vizyonu ve milli teknoloji hamlesi hedeflerimize büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, komisyonu kurulmasını oylamaya sundu. Yapay Zeka Araştırma Komisyonu tüm partilerin oylarıyla kabul edildi. Komisyon 22 üyeden oluşacak. Komisyonun çalışma süresi üç ay sürecek ve komisyon gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilecek.

Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin görüşmelerine geçilemedi

Meclis Başkanvekili Bozdağ, Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin görüşmelerine komisyonun yerinde bulunmaması nedeniyle geçmedi. Bozdağ, birleşimi yarın 14.00'te toplanmak üzere kapattı. (Anka/AA/T24)

'Gecenin Kıyısı'nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye