Okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak için seferberlik ilan eden Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hedefleri tutmadı. Beş yaşındaki her 10 öğrenciden dördü okula kayıt olmazken, dört yaşındakilerin yüzde 83'ünün, üç yaşındakilerin de yüzde 94'ünün okul kaydı yapılmadı. Okul çağındaki 6-17 yaş arası 675 bin çocuk ise eğitim dışında kaldı.
"Okullaşma oranı kaygı verici"
Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG), Eğitim İzleme Raporları 2021 kapsamında hazırladığı, "Öğrenciler ve Eğitime Erişim" raporu, Milli Eğitim Bakanlığının hedeflerin gerisinde kaldığını ortaya koydu. Salgın sürecinde uzaktan eğitimle öğrencilerin eğitim ve sosyal hizmetlere erişim durumunun değerlendirildiği raporda, okullaşma oranlarına ilişkin çarpıcı rakamlar yer aldı. Raporda 2020-2021 eğitim-öğretim dönemindeki okullaşma oranlarının "kaygı verici" bulunduğu belirtildi.
3 yaşındakilerin yüzde 94'ü kayıt olmadı
Rapora göre, üç yaş grubunda yüzde 94.4 oranına denk gelen 1 milyon 221 bin çocuğun okul kaydı yapılmadı. 4 yaşta ise bir milyon 99 bin çocukla bu oran yüzde 83.6 olarak tespit edildi. Okul kaydı yapılmayan 5 yaş grubunun oranı ise 552 bin 815 çocuk ile yüzde 41.5'e ulaştı. Öte yandan 2021 yılında okul kaydı yapılmayan çocukların sayısı ciddi oranda azaldı. Bu oran bir önceki yıla göre 3 yaşta yüzde 7,7 azalarak yüzde 5,6'ya, 4 yaşta yüzde 17 azalarak yüzde 16,4'e, 5 yaşta ise yüzde 14.3 azalarak yüzde 56.9'a geriledi.
"Diyanet'in kursları verilere dahil edilmemeli"
Raporda yapılan bir başka tespitte ise Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı 4-6 yaş kurslarındaki öğrenci sayılarının okul öncesi eğitim verilerine dahil edilmesinin okullaşma oranının değerlendirilmesini güçleştirdiği belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Örgün eğitim istatistiklerinde ‘toplum temelli kurumlar', ‘Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı 4-6 yaş kurslar, belediyelerce açılan kreşler, derneklerce açılan kreşler'i kapsıyor. Uzmanlar ve kurumlar, 3-5 yaş grubunu kapsadığı belirtilen okul öncesi eğitim verilerine 4-6 yaş grubu çocukların kayıt olabildiği Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı kursların dahil edilmemesini öneriyorlar.
"Ayrıştırarak, şeffaf şekilde sunulmalı"
"Bu kursların belediye ve derneklerce açılan kreşlerle birlikte toplum temelli kurumlar altında verilmesi, okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarının değerlendirilmesini de güçleştiriyor. Okul öncesi eğitime ilişkin veriler Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı 4-6 yaş kurslar ayrıştırarak sunulmalı, toplum temelli kurumlara kayıtlı olduğu belirtilen çocukların ne kadarının Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı kurslarda eğitim gördüğü kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır."
675 bin çocuk eğitim dışında
Raporda 6-17 yaş arasındaki çocukların okullaşma oranları da değerlendirilirken, bu yaş grubunda 675 bin çocuğun eğitim dışında kaldığı tespiti yapıldı. ERG'nin raporuna göre, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim çağında olan ve okulda olması gereken çocukların sayıları şöyle sıralandı:
"Türkiye genelinde 6-9 yaş grubundaki çocukların 143 bin 861'i okul dışında. 10-13 yaş grubundaki 5 milyon 153 bin 504 çocuğun 74 bin 726'sı eğitimin dışında. 14-17 yaş grubunda ise 4 milyon 948 bin 853 çocuğun 457 bin 274'si okul dışında."
"Kaynakların artırılmasına ihtiyaç var"
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı "Sayılarla Uzaktan Eğitim" verileri de raporda mercek altına alındı. Buna göre, en yoksul yüzde 20'lik kesimdeki ailelerin çocuklarının çevrimiçi eğitime erişim oranı yüzde 14'te kaldı. Uzaktan eğitime erişim için cep telefonu kullanan öğrencilerin oranı ise yüzde 60'ta kalırken raporda, "Çocukların nitelikli uzaktan eğitime erişimi için kaynakların artırılmasına ihtiyaç var. Bunun yanı sıra uzaktan eğitime erişebiliyor olmak öğrencinin nitelikli eğitime de erişebildiği anlamına gelmiyor" değerlendirmesi yapıldı.
"Endişe verici boyutlarda"
Salgının öğrencilerin gelişimine yönelik etkilerinin de değerlendirildiği raporda, "Öğrencilerin İyi Olma Hali" başlığı altında şu ifadeler kullanıldı:
"Akademik öğrenme kayıplarının yanı sıra öğrenciler iyi olma halleri, sosyal ve duygusal gelişimleri açısından da zorluklarla karşılaştılar. Günlük düzenin bozulması, grup içi etkileşimin azlığı, hasta olma korkusu, gelecek kaygısı, sosyal mesafe zorunluluğu gibi faktörler öğrencilerin iyi olma halini Mart 2020'den bu yana etkiliyor. Yetişkinlere göre çok daha az sayıda çocuk hastalanmış olsa da araştırmalar Covid-19 salgınının çocukların ruh sağlığına ve refahına olumsuz etkilerinin endişe verici boyutlarda olduğuna işaret ediyor."