Magazin

Maserati hakkımdır

Beyazıt Öztürk, yeni aldığı otomobille ilgili haberlere isyan etti. ‘Maserati hakkımdır’ dedi.

21 Ekim 2008 03:00
Tam 13 yıldır "Beyaz Show" ile ekranlarda olan Beyazıt Öztürk, yeni aldığı otomobille ilgili haberlere isyan etti.

Başarılı talk show'cu, "Paramı kazanıyorum, vergimi ödüyorum. Maserati benim hakkim değil mi?" dedi.

Canımı çok yaktılar

Ben 40 yaşında adamım, paramı kazanıyorum, vergimi veriyorum. Ancak ünlü olduğum için herkes kadar gezemiyorum, herkes kadar sosyal hayatım yok. Ben de Maserati alarak ödüllendirdim kendimi. Hakkım değil mi? Hayatımda belki ikinci kez spor araba aldım kendime... Bunun üzerine "Abisine eski arabasını verdi" dediler. "Yapmayın, çok canım yandı" dedim, ama canımın neden yandığını anlayanlar canımın yandığı yerden vurmaya devam ettiler.

Kahya bile kurgu yaptı

Plakam yokmuş diye beni çeviren polise "Eşinizle gelin programa, en öne oturtayım, yemek yiyelim" demişim. Olayın doğrusunu anlatayım: Park ettiğim yere polis geldi, "Nasılsınız?" dedim. Arkadaş da teşekkür etti ve "Polis çocuğu olduğunuz için sizi seviyoruz" dedi. Teşekkür ettim, "Çocuklar ve hanımla Beyaz Show'a bekleriz" dedim. Bu iki dakikalık sohbeti bir kahya duyuyor, kendince bir kurgu yapıp gazetecilere söylüyor. Kafama odunla vurulmuş gibi oldum.

"Beyaz Show" 11 yıldır ekranlarda değil mi?

- 11 yıl deme, iki yılımı yiyorsun. "Beyaz Show"a 1996 yılında başladık. 13 yıl oldu.

Peki, 13 yıllık "Beyaz Show"da yıllara dair kademeler oldu mu? İlk 5 yıl şöyle geçti, ikincisi böyle gibi...

İlk dört yıl alışma dönemi gibi geçti. Gelen ilk konuklara ben de şaşırıyordum. Çünkü ben de herkesi ilk defa gördüğüm için her aldığım konuğa program yapımcısı gibi değil seyirci gibi bakıyordum. Şu anda olgunluk dönemimi yaşıyorum diyebilirim.

İlk döneminiz bir hayranın program yapması gibi bir durumdu yani...

- Tabii... Rahmetli Barış Manço, Cem Karaca gibi birçok hayranı olduğum kişi programıma geldi. Bu noktaya ulaşmamda programıma konuk aldığım insanların alçak gönüllükleriyle beni desteklemelerinin de etkisi var.

Hiç küstahça hareket ettiniz mi?

- Hiçbir zaman küstahlık yapmadım. Belki sadece esprileri uzatmışımdır o kadar.

Kendinizi "Beyaz Show"da haylaz bir çocuk gibi hissediyor musunuz?

- Evet, bazen hissediyorum. "Beyaz Show" benim hayatımda rahat olduğum yerlerden bir tanesi. Çok heyecanlanıyorum programa çıkarken. Stres de oluyorum ama ilk espriyi yakaladığımda gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Durduramıyorum kendimi.

Peki, bu program nereye kadar devam edecek?

- Gittiği yere kadar... Vallahi bunun bir matematiği yok ki! Eskiden "Üç sene sonra bırakacağım" diye açıklamalarım vardı (gülüyor). O açıklamalar bu işe ilk başlamanın heyecanı işte.

Adnan Şenses 1968 yılından beri müziği bırakacağını söylüyormuş...

- Bırakamaz ki, içinde müzik çalıyor onun. Ben de öyle "Bırakacağım" dedim bir-iki yıl. Sonra kendime "Beyazıt sen bırakamıyorsun, söyleme böyle şeyler" dedim ve kestim o demeçleri.

Kaç yaşına girdiniz?

- 39.

Maşallah, göstermiyorsunuz.

- Teşekkürler ama beni bugün ilk kez görüyor olsaydın "Vardır bu adam bu yaşta" derdin. Ancak çok gözünüzün önünde olduğum için "Değişmiyorsun" diyorsunuz.

Yapmayın canım çok yandı!

40’lı yaşlara merdiven dayayan Beyazıt Öztürk’e göre bu yaşların güncesi ve hazzı nedir?

- Vallahi 40’lı yaşlara merdiven dayamak bence acayip güzel. 30’lu yaşlar da güzel geçti benim için ama 40’lı yaşlar da güzel başlıyor. Bir pişkinlik, bir olgunluk yaşadığımı artık cidden damarlarımda, beynimde hissetmeye başlıyorum. Belli bir yaştan sonra dedelerin niye güvercinlerle, annelerin neden çiçeklerle konuştuğunu anlamaya başlıyorsun. İçine dönmeye ve her şeye değer vermeye başlıyorsun. Koluma sinek konuyor, acayip rahatsız ediyor kıyamıyorum, kolumu silkeliyorum. Sonra dönüp ne güzel bir şey yaptığımı düşünüyorum. O sineği yakalayıp, kanatlarını kopartıp yere çakarsın ama yapmıyorum. Yapmadığım her seferinde kendimle gurur duyuyorum. Hayat beni güzel yumuşatmış, sivri uçlarımı iyi törpülemiş.

Oysa ki şöhret ne kapılar açar değil mi?

- Bu meslek ve içinde bulunduğum ortam delice eğlencenin olabileceği bir ortamken, bazı noktalarda kendimi dizginledim. Daha doğrusu mesleğim beni dizginledi.

Yaş ilerledikçe daha masum şeyler arıyor sanırım insan?

- Kesinlikle.. Yalnız kalmaktan müthiş keyif almaya başladım. Beş kişilik bir arkadaş grubum var yıllardır. Bizim hayatımızın standardı şu: Tatile çıkacağımızda birimizin parası yetmediğinde hepimiz para koyup pansiyonda kalınacaksa pansiyonda kalıyoruz. Hayatı sadeleştirmekten bahsediyorum.

Bu konuya başka bir açıdan yaklaşalım. Örneğin aldığınız son model Maserati manşetlere taşındı. Buna ne diyeceksiniz? - Bunun açılımı şu: Ben 40 yaşında adamım, vergimi veriyorum, paramı kazanıyorum. Ancak ünlü olduğum için herkes kadar gezemiyorum, herkes kadar sosyal hayatım yok. Maserati alarak ödüllendirdim kendimi. Hakkım değil mi! Hayatımda belki ikinci kez spor araba aldım kendime. Ve spor araba hakkında ’Abisine eski arabasını verdi’ dediler. "Yapmayın, çok canım yandı" dedim. Ama canımın neden yandığını anlayanlar canımın yandığı yerden vurmaya devam ettiler. Devamlı ’yeni oyuncağı’ diye yazdılar. Bütün yaz bunu yazdılar.

Yeni oyuncağı ve yeni sevgilisiyle diye de yazıldı.

- Alakası olmayan şeyler. Plakam yokmuş ben de polise "Ne olur eşinizle gelin Beyaz Show’a, en öne oturtayım, yemek yiyelim" demişim. Sonra da tekzip ettiler haberi. Olayın doğrusunu anlatayım: Park ettiğim yere polis geldi ve "Nasılsınız" dedim. Arkadaş da teşekkür etti ve "Polis çocuğu olduğunuz için sizi seviyoruz" dedi. Ben de teşekkür ettim ve "Çocuklar ve hanımla Beyaz Show’a bekleriz" dedim. Bu iki dakikalık sohbeti bir kahya duyuyor sonrada kendince bir kurgu yapıp gazetecilere söylüyor. Durup dururken kafama odunla vurulmuş gibi hissetim.

Gamze ile ’nişanlıyız durumu’na gelmedik

Peki, Karaman’ın koyunu durumu var mı?

- (Gülüyor) o nedir ya?

Gamze Karaman ile ilişkiniz olduğu söyleniyor.

- Hayır yok. Bir tanışmışlığımız, sohbetimiz vardı ama o kadar ileri derecede bugünlere gelen bir sohbet değildi. Nihayetinde şunu diyebilirim, "Yaşadık evet ama yaşamadık!" Hani elinden tutup da dışarı çıkalım, artık nişanlıyız durumuna gelecek bir şey olmadı. Şu anda da öyle bir şey yok. Açıkçası olsun diye de bir uğraş içerisinde değilim. Ne zaman kafama takıp ben de biraz hamle yapıp, geri çekildim dediysem hiç olmuyor! Daha da geri tepiyor.

40’lı yaşlarında hoş bir adam ve şov dünyasının içindesiniz. Seçtiğiniz kadınların da şov dünyasının içinde olması sizi mutsuz ediyor olamaz mı?

- Ünlü kadın, şov dünyasından kadın durumunu aşalı çok oldu. İnsanların yanımda görecekleri kadının kafamda her şeyiyle oturmuş bir ilişkinin insanı olmasını isterim.