T24 - CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını koyan, kamuoyunun ve partinin büyük desteğini alan Kemal Kılıçdaroğlu, önemli mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “keşke” derken, yolsuzluk tartışmalarını sürdüreceğini belirterek, “Masaya Tayyip Bey’i bekleyeceğim” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun Milliyet gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Adaylığınız, CHP’de çatlak yarattı mı, Baykal’a rağmen mi aday oldunuz?
Sayın Genel Başkan, ‘uzlaşın’ mesajı vermişti. Ben de bunun için çaba harcadım. ‘Partinin kurmaylarıyla görüşün’ demişti. Sayın Selvi, Sayın Sav ve MYK üyeleriyle, başkan vekilleriyle görüştüm. Ortaya Deniz Bey’in, arzu ettiği, geniş uzlaşma yelpazesinin sağlandığı bir tablo çıktı. Önemli olan bunu sürdürmek.
Sadece genel başkan değişimi değil, ilk seçimlerde iktidar olmanın çabasını harcamak zorundayız. Bu nedenle, kurultay sonrası içe değil, dışa dönük, halka dönük, üniversite, sendikalara dönük çalışılmalı.
Değişiklik, CHP’nin ulaşamadığı kesimlere ulaşmasını sağlayacak mı, planınız var mı?
Genel Başkan seçilirsem, Türkiye yürüyüşü başlatacağız. Çalmaya çırpmaya, yolsuzluğa, işsizliğe umutsuzluğa çözüm yaratan bir Türkiye anlayışını yaratmak zorundayız. Halka güven veren çözümlerle halka gitmemiz lazım. Bunu kararlılıkla ifade edeceğiz.
Yurttaş kararlılığı gözünüzden anlayacak. Siyasal yaşamın her noktasında, halka hesap vermeyi onurlu bir görev bileceğiz.
CHP’nin yoksul kesimlere gidemediği noktasında eleştirileriniz vardı?
Türkiye yürüyüşünde, her gün bir ile giderseniz, 81 gün ediyor. Takvim kısa. Gecekondular, köylüler, çiftçiler, işçiler. Sonraki aşamalarda parti içi çalışmalar yapılabilir. Demokratikleşme, örgütün daha fazla yetkiyle donatılması, demokrasinin gereği olarak seçimlerde fazla sesin çıkması. Zamana bağlı bunlar. Bunu yapacağız.
İhanet sözcükleri partide olmamalı
Baykal’dan yana içiniz rahat mı? Genel Başkan’ı arkadan hançerlemek, ihanet gibi kavramlar konuşuluyor. Kendisiyle görüştüğünüzde adaylığınız netleşti mi?
Ben ihanet, arkadan bıçaklama gibi sözcükleri demokrasinin yerleştiğine inandığım bir partide kullanılmaması gereken sözcükler olarak görüyorum. Ben Sayın Baykal ile görüştüm. Bana, uzlaşma sağlanırsa, adaylar anlaşırsa, kendisinin de destek vereceğini söyledi. Ben de o söylemden hareketle girişimlerde bulundum. Girişimlerin Sayın Baykal’ın beklentilerine uygun olarak geliştiğini görüyorum. İl başkanları toplantısı da Baykal’ın düşüncelerinin gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
Görüşmeden çıkarken kafam netleşti demiştiniz?
Evet, evet. ‘Kapı aralık ama uzlaşmayı sağla’ mesajı almıştım. Kafam o zaman netleşti. Sayın Baykal’ın bahsettiği uzlaşmanın gerçekleştiğine inanıyorum.
Baykal ismimi söylemiş
Mustafa Özyürek’in isminizi erken zikretmesi, önünüzün kesilmek istendiği yorumlarına yol açtı, siz nasıl değerlendirdiniz?
Açıklamayı duyunca önce şaşırdım. Televizyonda alt yazı olarak gördüm. Ama daha sonra Sayın Baykal ile yaptığım görüşmede, ismimin dile getirildiğini öğrendim. Baykal, CHP’li kurmaylara, ‘aranızda uzlaşın, mesela işte Kemal Bey’in ismi medyada dillendiriliyor’ diye kendisi ifade etmiş. Sonradan Özyürek’in açıklamalarının doğru olmadığı ifade edildi ama işin gerçeği bu.
Küsmek, kapıları kapatmak yanlış
Solda birlik yaratmayı, küskünleri partiye çekmeyi düşünüyor musunuz?
‘Şu küstü gitti, ona artık kapıları kapattık’ gibi bir anlayışın yanlış olduğuna inanıyorum. Her kesimi kucaklama isteğimiz varken, elbette partiye emek vermiş insanları da kucaklamamız gerekiyor. Ama ‘Partiye geliyorum’ denilirse, Türkiye çıkarları için gelinmeli. Partinin gençleşmesini, yenilenmesini, umut vaad etmesini istiyorum. Gelen kişiler ‘bana şurayı ver, burayı ver’, yani pazarlık olursa bu süreç baştan tıkanmış olur.
Parti içi demokratikleşme vurgusu yaptınız. Nasıl bir liste oluşuyor kafanızda?
Kafamda elbette isimler var ama bugünden liste çalışması yapmak doğru değil. İlla yönetimde görev yapmak gerekmiyor. Partinin dışında daha özgür düşünce üreten kişi ve kuruluşlardan da biz görüş ve destek alacağız.
Baykal zaten onursal başkan
Baykal’ın konumu ne olacak, onursal genel başkanlık düşünceniz var mı?
Baykal’la ilgili bir öneri getireceksek, önce rızasını almak durumundayız. Sayın Baykal, toplumu aydınlatan bir lider. Aday olmak isterse, elbette saygı duyacağız. Ama, aday olmaz ve destek verirse, mutluluk duyarız. Karar kendisine ait. Böyle bir paye verilmese de bence Sayın Baykal, bütün sosyal demokratların gönlünde zaten onursal genel başkandır.
Deniz Bey’e haksızlık yapıldığını herkes kabul etti. Siyasal iktidar, komplonun faillerini ortaya çıkartmak zorundadır. Aksi takdirde hükümet bunun bir parçası olur. Bunu her yerde söyleyeceğiz ve takip edeceğiz.
Takipçisi olacak mısınız?
Belki CHP iktidarında bunları ortaya çıkartmak daha da kolay olacak. Uluslararası siber suçlarla ilgili bir sözleşme var. İnternetin yarattığı olanaklardan yararlanarak, başka ülkelerin üzerinden geçirilip Türkiye’de insanları vurmaya kalkıyorsanız, o zaman bu anlaşmayı bugüne kadar niye getirip parlamentodan geçirmediniz. Sizi o anlaşmayı uygulamamaya zorlayan etken nedir? Genel başkanlığımda da Deniz Bey’in verdiği bu mücadeleyi sürdüreceğim.
Hükümet yaptı diye eleştirmek yanlıştır
İran konusundaki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin uluslararası sorunlarda bir hakem konumuna gelmiş olması güzel bir şey. Hükümet yaptı diye her şeyi eleştirmek doğru değil. Hükümetin doğru yaptıklarına doğru diyeceğiz.
Ama, ben Rusya’yla yapılan nükleer santral anlaşmasının parlamentodaki görüşmelerinde farklı ve ciddi seslerin ortaya çıkacağına inanıyorum. Siz nükleer santral yapıyorsanız, nükleer teknolojininin de aşama aşama Türkiye’de gerçekleşmesine de olanak sağlayacaksınız.
Tayyip Bey’i bekleyeceğim
Türkiye yürüyüşünüzde, olası referandumla ilgili çalışmanız olacak mı?
Hem seçim, hem referandum için kendimizi anlatacağız. Gittiğimiz yerde şu sözü vereceğiz: ‘Daha demokratik anayasayı AKP yapamaz, biz yapacağız’, onun sözünü vereceğiz. Bu anayasa oy verirlerse bu anayasa 12 Eylül anayasasının sivil versiyonu. Biz ikisini de reddediyoruz. Doğrusu batı standartlarında yeni anayasayı getirmek. Onun sözünü vereceğiz. Her kesimle uzlaşarak yapacağız. AKP de uzlaşma sürecine dahil olacaktır.
AB konusunda, Türkiye’nin eksen kayması yaşadığı eleştirileri var?
AB, önemli bir süreç Türkiye açısından. Bugüne kadar gelen her hükümetin kararlılıkla sürdürdüğü süreç. Ama, Türkiye’de ve dünyada dengeler değişiyor. Bir tarafta Amerika ve Avrupa var, öbür tarafta Çin, Hindistan ve Rusya gerçeği var. Bu coğrafyaya ekonomik olarak açılmanız lazım. AB ile siyasal entegrasyon var ama öbür tarafta ciddi ekonomik boş alan var.
Genel başkan olursanız, yolsuzluk dosyaları, tartışmalar sürecek mi?
Masaya Tayyip Bey’i bekleyeceğim.
İki günde hayatınızda neler değişti?
Sadece eve biraz daha geç gidiyorum. Baştan beri ailem karşı siyasete. Biraz da suratı asıldı eşimin adaylığı duyunca.
Gandi lakabından memnun musunuz?
Gandi’ye benzemek sadece ve sadece bana onur verir. Gandi önemli siyasi lider aslında, şiddete başvurmadan bir ülkenin bağımsızlığını sağlayan önemli bir hareketin lideri. Onun yaptıklarını keşke yapabilsek. Bütün sosyal demokrat liderleri örnek alacağız, dünyadaki sosyal demokrat liderleri örnek alacağız. Gandi olabileceği gibi Willy Brandt da olabilir, Olof Palme de, Bülent Ecevit, Deniz Baykal da olabilir.
Fenerbahçe-Trabzon maçını izlediniz mi?
Fenerbahçeliyim. İzledim. Trabzon kalecisine tebriklerimi yolladım. Anonsa da üzüldüm.
Tekin, başarısını ortaya koydu
Deniz beyin cumhurbaşkanı adayı olabileceği belirtiliyor?
Keşke. Keşke. Yani, Deniz Bey’in cumhurbaşkanı olması Türkiye’nin çıkarlarını çok daha net, çok daha somut, topluma ve dünyaya duyurması demektir. Deniz Bey birikimiyle ve deneyimiyle de bunu çok daha fazla hakeden bir siyaset adamıdır.
Siz aday gösterir misiniz?
Bugünden şöyle ya da böyle olacak demek çok zor. Koşullar uygun olursa, Deniz Bey de kabul ederse niçin olmasın.
Gürsel Tekin’i genel merkezde görecek miyiz?
Ben kollektif çalışmayı seven bir insanım. Uzmanlıkların yönetime yansıması lazım. Gürsel Bey halkla iletişimde çok başarılı. Halk gibi konuşan, davranan, sıcak diyalog kuran bir başkan. Başarısını da ortaya koydu. Ama şimdiden şu gelecek, bu gelecek diye yorum yapmamalıyız.
Katı devlet Türkiye’yi tıkar
Çok devletçi bir düşünce yapınız olduğu söyleniyor, ekonomiye de yansır mı bu?
Katı devlet anlayışı Türkiye’nin önünü tıkar, tam tersine üreten sanayicinin önünü açmamız lazım. Varsa engeller, bu engelleri kaldırmamız lazım ve sağlıklı hukuk yorumları oluşturarak, üreten Türkiye’yi yaratmamız lazım.
Bürokrasiye boğulan bir yönetim anlayışı sadece Türkiye’de değil dünyanın hiçbir tarafında başarılı olamaz. Türkiye’yi yeniden üreten Türkiye konumuna getirmek istiyoruz. Üreten ve ihracat yapan. Gelir dağılımını adil bölüşen, bölgeler arası dengesizliği olabildiğince gideren bir Türkiye.
Türkiye’de teslim olmaları güzel
Terör politikanız var mı?
Türkiye’nin barış ortamına ihtiyacı var. Bunun yolu barış gelsin demekle olmuyor. Önce bölgenin ekonomik olarak kalkınmasına olanak sağlamak lazım. Eğer, çalışan üreten bir Türkiye yaratıyorsak, terörü zaten marjinalleştirirsiniz. Ama, insanlar aç, işsiz ya da yoksulsa, şu ya da bu şekilde ya dağa çıkacak veya mafyanın elemanı olacak.
Demokratik açılım süreci Habur’la kesintiye uğradı, bunu nasıl değerlendirdiniz?
O yanlıştır. Tepki doğurdu. Hükümet geri adım attı. Samim söylüyorum, açılımdan hükümetin neyi kastettiğini ve neyi öngördüğünü, şu ana kadar anlamış değilim ama, terör örgütü üyelerinin gelip Türkiye’de teslim olmaları elbette güzel bir olay. Ama, o tablo, geri adıma yol açtı.