Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Marmara Denizi'nde meydana gelen 5,1 şiddetindeki depremin öncü veya artçı olarak tanımlanmasının yanlış olacağını açıkladı. Bu türden depremlerin, öncü ya da artçı şeklinde değerlendirilmesinin, günümüz teknolojisinde mümkün olmadığı ifade edildi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Marmara'da korkuya neden olan depremle ilgili açıklama yaptı.
Marmara depremi öncü mü artçı mı? Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Marmara Denizi'nde dün meydana gelen ve Kırklareli, Balıkesir, Tekirdağ, İstanbul, Yalova, Bursa ile Kocaeli'nden de hissedilen 5.1 büyüklüğündeki depremde can ya da mal kaybı olmadığını bildirdi.
AFAD'dan yapılan açıklamada, dün saat 23.54'te Marmara Denizi içinde, Marmara Ereğlisi'ne yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta meydana gelen depremin dış merkez koordinatlarının '40.86 K' ve '27.90 D' olarak belirlendiği kaydedildi. Depremin büyüklüğünün 5.1 olarak belirlendiğine işaret edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
'Depremin 26.90 kilometre derinliğinde normal bileşenli sağ yönlü doğrultu atımlı bir faya bağlı geliştiği, bu fayında Kuzey Anadolu Fay Sistemi'nin batı bölümünde yer alan parçasına ait olduğu tespit edilmiştir. Bu fay parçası, Kuzey Anadolu Fay Sistemi'nin batı bölümünde Marmara Denizi içindeki kısmında Tekirdağ çukurluğu ile orta çukur olarak adlandırılan bölümün ortasında yer almaktadır. 5.1 büyüklüğünde olan depremin hesaplanan şiddet değeri VI olarak verilmiştir. Deprem Kırklareli, Balıkesir, Tekirdağ, İstanbul, Yalova, Bursa ve Kocaeli'nden hissedilmiş olup, AFAD Başkanlığı'nın deprem sonrası yaptığı çalışmalarda herhangi bir can ve mal kaybına rastlanmamıştır.
AFAD Başkanlığı'nın Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Gözlem ağından elde edilen ivme değerlerinde ise en yüksek değer Tekirdağ ilçe merkezinde bulunan istasyondan elde edilmiş olup, bu değer Kuzey-Güney yönünde 17.87 gal olarak ölçülmüştür. Depremin meydana geldiği saatten itibaren geçen 10 saatlik zaman dilimi içerisinde büyüklükleri 1.7 ile 3.2 arasında değişen 23 adet deprem meydana gelmiştir.'
Tarihsel süreçteki değerler
Depremin meydana geldiği bölgenin, ülkenin tektonik açıdan aktif alanlarından birisi olduğuna dikkati çekilen açıklamada, tarihsel dönem kayıtlarına göre bölgede 1509, 1766 ve 1894 yıllarında hasar yapıcı depremler gerçekleştiği vurgulandı.
Açıklamada, 1900 ve sonrası kayıtlarına bakıldığında 7.4 büyüklüğünde 1912, 5.7 büyüklüğünde 1942 Marmara Denizi, 6.3 büyüklüğünde 18 Eylül 1963 Çınarcık, 7.0 büyüklüğünde 6 Ekim 1964 Manyas, 5.1 büyüklüğünde 24 Nisan 1988 Kuzey Marmara ve 7.4 büyüklüğünde 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremlerinin can ve mal kaybına neden olduğu belirtilerek, bölgede en son 25 Temmuz 2011 tarihinde 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Bu türden depremlerin, öncü ya da artçı şeklinde değerlendirilmesinin, günümüz teknolojisinde mümkün olmadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Bilgi birikimleri ve deprem konusunda yapılan araştırmalar da bu soruya cevap verememektedir. Ancak bölgenin deprem aktivitesi ülkemizin diğer bölgelerinde olduğu gibi AFAD Başkanlığı tarafından 7 gün 24 saat süreyle izlenmekte, elde edilen bilgiler 'www.afad.gov.tr' ve 'www.deprem.gov.tr' adresinden yayınlanmaktadır.
Doğal afetlerden çok fazla etkilenen ve yüksek derecede risk taşıyan bir coğrafyada yaşamaktayız. Bu kabul etmemiz ancak boyun eğmeden mücadelede etmemiz, önlemler almamız gereken bir olgudur. Afetlere yol açan olayları tamamen önleyemeyeceğimizi; ancak afet zararlarını azaltma imkanına sahip olduğumuzu da bilmekteyiz. Bu kapsamda, vatandaşlarımızın deprem yönetmeliğimize uygun yapılmış sağlam yapılarda oturması önem kazanmaktadır.'