Politika

Mansur Yavaş'tan tarihi karar: 'Cumhurbaşkanlığı adaylığını değerlendirme' kararımı İmamoğlu hukuksuzluğu ortadan kalkana kadar askıya alıyorum!

"CHP içindeki dayanışma duygumuzu kimse küçümsemesin; en büyük makamlar karşısında bile bu birlikteliği kaybetmeyeceğimizi unutmasın."

18 Mart 2025 19:02

T24 Haber Merkezi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafıdan iptal edilmesinin ardından aldığı tarihi kararı açıklarken, "'Cumhurbaşkanlığı adaylığımı günü gelince değerlendireceğim' kararımı, bu hukuksuzluk ortadan kalkana kadar askıya alacağımı da kamuoyuna ilan ediyorum" dedi. Yavaş, söz konusu kararın "hukuki istikrar ve hukuk devleti ilkelerine aykırı" olduğunu belirterek, "Buna izin vermek bu ülkeye ve demokrasisine yapılan en büyük ihanettir. İstanbul Üniversitesi’nin bugün verdiği karara karşı tüm hukuki sürecin işletileceğini ve Genel Merkezimiz öncülüğünde Anayasa’yı yok sayan, hukuku ayaklar altına alan bu karara karşı gereken adımların atılacağını herkesin bilmesini isteriz" dedi. 

CHP'nin öne çıkan iki cumhurbaşkanı aday adayından biri olan ve 23 Mart'ta partisinin yapacağı aday belirleme ön seçiminde İBB Başkanı İmamoğlu'nun karşısında yer almayacağını açıklayan Yavaş, diploma iptali sonrası sosyal medyadan açıklama yaptı. 

TIKLAYIN - İmamoğlu'nun diploması iptal edildi!

"Türkiye demokrasisi bir başka evreye geçmiştir" 

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, yol arkadaşım Sn. Ekrem İmamoğlu’nun hukuka ve tüm mevzuata uygun diplomasının iptal edilmesine ilişkin karar sonrası Türkiye demokrasisi maalesef bir başka evreye geçmiştir" diyen Yavaş, şunları kaydetti:

"Hatırlatmak gerekir ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu, partimizin cumhurbaşkanı adayını belirleme yetkisine anayasal olarak sahip TBMM Grubumuzun büyük çoğunluğunun verdiği imzalarla; Parti Meclisimizin Cumhurbaşkanı adayımızı belirlemek için yöntem olarak öngördüğü ön seçime katılma hakkı elde etmiştir. Demokrasiye uygun olmayan bir biçimde rakipleri devreden çıkarmak öncelikli olarak Türkiye’ye ve on yıllarca yıl kurumsallaştırmaya çalıştığı demokrasisine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali; Hukuki istikrar, hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Buna izin vermek bu ülkeye ve demokrasisine yapılan en büyük ihanettir. İstanbul Üniversitesi’nin bugün verdiği karara karşı tüm hukuki sürecin işletileceğini ve Genel Merkezimiz öncülüğünde Anayasa’yı yok sayan, hukuku ayaklar altına alan bu karara karşı gereken adımların atılacağını herkesin bilmesini isteriz.

"Adaylığımı değerlendirme kararımı askıya alıyorum" 

İmamoğlu’nun hukuk ve demokrasi dışı bir zorlama ile adaylık hakkının elinden alınmasına sessiz kalacağımızı ya da bundan hoşlanacağımızı kimse düşünmesin. Ben Ekrem Başkanımıza yapılan bu haksızlığı kabul etmiyorum. Tüm bu hukuki ve siyasi sürecin her dakikasında Ekrem Başkanımızın yanında olacağımı, böylesine hukuksuz bir süreçte daha önce üçlü masada ifade ettiğim “Cumhurbaşkanlığı adaylığımı günü gelince değerlendireceğim” kararımı, bu hukuksuzluk ortadan kalkana kadar ASKIYA alacağımı da kamuoyuna ilan ediyorum. Ayrıca, yaşanan tüm adaletsizliklere ve demokrasi dışı müdahalelere karşı sessiz kalmayacağız.

"CHP içindeki dayanışma duygumuzu kimse küçümsemesin" 

En güçlü mücadeleyi de Cumhuriyet Halk Partisi olarak, milletvekili grubumuzla, il başkanlarımızla, örgütümüzle, belediye başkanlarımızla, tüm üyelerimizle ve demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla vereceğimizden kimsenin de şüphesi olmasın. CHP içindeki dayanışma duygumuzu ise kimse küçümsemesin ve bizlerin, en büyük makamlar karşısında bile bu birlikteliği kaybetmeyeceğimizi unutmasın. Hele, ‘selden kütük kapmaya’ çalışanlarla bizleri aynı tutmaya kalkmasınlar. Türkiye’de hukukun üstünlüğüne gölge düşüren her adımın karşısında olmaya, adalet ve demokrasi mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Ekrem başkanım; haklı mücadelenizin sonuna kadar yanınızdayız."

TIKLAYIN - Diploması iptal edilen İmamoğlu'ndan ilk açıklama: Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır!

Ne olmuştu?

İmamoğlu'nun lisans okurken KKTC'deki Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yapmasıyla ilgili 'usülsüzlük' iddiaları yeniden gündeme getirilirken, İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. 

İmamoğlu, soruşturma kapsamında ifadesi alınmak üzere savcılığa davet edilmişti.

Başsavcılık, İmamoğlu hakkında, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan açılan soruşturma kapsamında İstanbul Üniversitesine gönderdiği yazıda, İmamoğlu'nun diploması dayanak gösterilerek kurulacak iş ve işlemlerin hukuka aykırı olmaması adına gerekli işlemlerin bir an önce yapılmasını istemişti.

İmamoğlu'nun avukatları konuyla ilgili basın toplantısı yapmış, YÖK'ün raporda işaret ettiği "Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınmadığı" kararının detayları anlatılmıştı. Avukat Mehmet Pehlivan'ın anlattığına göre İmamoğlu, 1990 yılında yatay geçiş başvurusu yapmıştı. Pehlivan, YÖK'ün "Girne Amerikan Üniversitesi'ni tanımama kararını" 1991 yılında aldığını, ilerleyen yıllarda da yürürlüğe koyduğunu belirtmişti. 

Pehlivan, "Biz olan hukukla değil, yaratılmak istenen algıyla mücadele ediyoruz. Yatay geçiş başvurusunun yapıldığı tarihte tanıma ve denklik işlemlerinin yasal mevzuatta bir karşılığı yok. YÖK'ün tanıma ve denklik işlemlerinin yasal bir dayanağa kavuşması ancak 14 Temmuz 1996 tarihli RG'de yayımlanan yönetmelikle olmuştur. YÖK'ün tanıma ve denklik kuralı, İmamoğlu'nun yatay geçiş müracaatından 6 yıl sonra getirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen bir kuralı geriye yürütmeyi hukukla açıklamak mümkün değildir" açıklamasını yapmıştı.

Eski Danıştay Üyesi ve İdare hukuk Profesörü Ali Uzun da "İdare hukuku açısından 34 yıl önce yapılmış bir yatay geçişin ve sonrasındaki diplomanın şimdi geri alınabilmesi ve iptal edilebilmesi hukuken mümkün değil" demişti.