Mahsun Kırmızıgül'ün 12 Mart'ta vizyona girecek Güneşi Gördüm filmi dünkü ön gösterimle görücüye çıktı. Filmin 'Kürt sorunu'na yaklaşımı takdir toplarken, farklı birçok konuyu aynı hikâyede anlatma çabası yapımın 'handikapı' olarak değerlendirildi...
Güneşi Gördüm fragmanı - VİDEO
Kırmızıgül Güneşi Gördüm'le dönüyor - FOTOGALERİ
Mahsun Kırmızıgül, 12 Mart'ta gösterime girecek yeni filmi Güneşi Gördüm'de, Kars'ın bir köyünde yaşayan geniş ailenin, askerlerin terör gerekçesiyle köyü boşaltma emri vermesi üzerine başlayan göçlerini 'epik' bir anlatımla işliyor. Hal böyle olunca 'Kürt sorunu', terör, göç, aile ilişkileri, geniş ailenin parçalanışı, eğitimsizliğin getirdiği zorluklar ve cinsel ayrımcılık gibi Türkiye'nin kronikleşmiş birçok sorunu filmde kendine yer buluyor.
İki ateş arasında
Sabah gazetesinin haberine göre, Kırmızıgül'ün Beyaz Melek'te olduğu gibi çok karakterli bir hikâyeyi insani duyarlılık çerçevesinde anlatma çabası, çoğu zaman duygu patlamalarına neden oluyor. Ancak dün sinema yazarlarına yapılan basın gösteriminde, kimi eleştirmenler bu duygu patlamalarının bir istismara dönüştüğünü belirtti.
Kimi ise 'acılarla yüzleşme' olarak değerlendirip normal karşıladı. Kırmızıgül'ün, filminde Doğu insanının yıllardır iki ateş arasında kalmasının altını çizmesi, Kürt sorunuyla ilgili barışçıl mesajlar vermesi ve filmin sonunda seyirciye duyurduğu 'bu işi erkekler değil, ancak kadınlar çözecek' repliği genel olarak takdirle karşılanmışa benziyor. Bu övgülere rağmen, Güneşi Gördüm'de birçok tema ve konunun 'aynı iki saat' içinde anlatılmak istenmesi ise, filmin handikapı olarak görülüyor. Lakin terörle mücadeleyle ilgili olarak, filmin sonunda yapılan 'arşivsel' veri dökümü her şeyi özetliyor:
Buradan tek bir detayı aktaracak olursak; 30 yılda terörle mücadeleye harcanan para 300 milyar dolar ve yaklaşık 40 bin insan yaşamını yitirmiş. Basın gösterimine katılan Kırmızıgül ise, "Filmde anlatılan her şey bu ülkede yaşandı, Doğu'da bir kuşak iki ateş arasında kalarak büyüdü. Artık bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Ben sanatın itici gücüne inanıyorum. Yıllar önce Hepimiz Kardeşiz diye bir şarkı yaptım, insanlar hâlâ bu şarkıyı söylüyor. Umarım bu film de bazı gerçeklerin anlaşılması için itici güç olur,"diyor.
Atilla Dorsay (SABAH)
Entelektüel bakış açısıyla filme bazı kusurlar bulmak mümkün. Ama filmin başarılı olduğuna inanıyorum. Söylediği sözler çok önemli. Bu sözleri Mahsun Kırmızıgül gibi popüler bir insanın söylemesi de ayrıca önemli.
Tunca Arslan (SİYAD üyesi)
İstismar sineması denilen türün muazzam bir örneği. Ele aldığı her konuyu istismar edip seyircinin duygularını sömüren bir film. Teknik olarak iyi ama istismarcı yaklaşımı bunun önüne geçiyor.
Nil Kural (Milliyet)
Fikirleri ile cesur, bazı sahneleri ile şaşırtıcı, teknik işçiliği ile pırıl pırıl. Tek kusur, çoklu olay örgüsünün bazı bölümlerinin dağılması olabilir.
Uğur Vardan (Radikal)
Yönetmenlerimizin, 'Kimbilir belki bir daha film çekemeyiz,' mantığıyla olsa gerek, yapıtlarına her türlü sorunu doldurma refleksi var. Güneşi Gördüm'de de bu tür bir anlayış hakim gibi. Film, Güneydoğu'daki 'kirli savaş' hakkında bugüne kadar yapılmış en cesur yapımlardan. Umarım filmin mesajları, çok sayıda insana ulaşır. Özellikle de 'Devlet Baba'ya...
Cüneyt Cebenoyan (Birgün)
Bana kalırsa Güneşi Gördüm'ün olumlu yanları da var; olumsuz yanları da. Meselâ Kürt sorununu terör meselesi olarak koyuyor önümüze, doğru düzgün bir analiz yapamıyor. Ama filmin kadınlara yaklaşımını beğendim.
Esin Küçüktepepınar (SABAH)
Böyle bir konunun Türk sinemasında yer bulması çok cesurca ve önemli. Film yer yer fantastikleşiyor. Film, 'devlet ana' ile 'devlet baba' arasında kalıyor, aynı duruma seyirci de düşüyor.
Murat Özer (SİYAD Başkanı)
Kırmızıgül, Beyaz Melek'e kıyasla yine de bu filmde aşama kaydetmiş. Yapım, Doğu'daki sorunlara yaklaşımıyla dikkate alınmayı hak ediyor.