Bartın'ın Amasra ilçesinde, özel maden şirketince işlerine son verilen 2 işçi, asansör kulesinde cuma günü başlattıkları eylemlerini 4'üncü günde de sürdürüyor.
Amasra'da faaliyet gösteren özel maden şirketinde çalışan 170'i sendikalı 205 işçi, 'ekonomik kriz' olduğu söylenerek, 22 Eylül'de işten çıkarıldı. Aradan geçen zaman içinde işçiler, alacakları olan 51 günlük ücretlerini, bayram ikramiyelerini ve kıdem tazminatlarını alamadıkları iddiasıyla 5 Eylül Cuma günü sabah saatlerinde maden ocağında eyleme başladı. İşçilerden Serdar Aslan ve Bülent Çevik, şirkete ait 80 metre yükseklikteki asansör kulesine çıkarak, eylem başlattı. Asansörün 50 metre yüksekliğinde duran işçiler, aşağıdaki arkadaşlarının uzattıkları iple yiyecek ihtiyaçlarını karşılıyor.
Aileleri de geldi
İşçiler, bu sabah, eylemlerinin 4'üncü gününde bulundukları yere Türk bayrağı astı. Kulede bekleyen işçiler, zaman zaman sosyal medyadan canlı yayın yaparak, durumları hakkında bilgi verdi. İşçilerden biri, yayında, eylemin sürdürüleceğini söyledi. Kulenin dibinde 100 işçi, eylem yapan arkadaşlarına destek verirken, çevik kuvvet, sağlık ve itfaiye ekipleri de hazır bekletiliyor. Sabah saatlerinde maden işçilerinin aileleri de destek için bölgeye gelirken, polis ekipleri, şirkete ait alana sokmayarak, barikat kurdu. Çocuklarıyla birlikte gelen bazı kişilerin, gözyaşı döktüğü görüldü.
"Bakanlık şirketi aramış"
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ve yönetim kurulu üyeleri, sabah saatlerinde Amasra'ya gelerek, son durumu aktardı. Sendika yöneticileri, şirketin Enerji Bakanlığı'nca aranarak, sorunun çözülmesinin istendiğini söyledi. Şirket yetkililerinin ise işçilere borcu olan 1 milyon 500 bin TL'yi 10'ar günlük aralarla vermek istediklerini işçilere bildirdiği belirtildi. İşçilerin ise bunu kabul etmeyerek, eyleme devam edeceklerini söylediği öğrenildi. Ahmet Demirci, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"Madenci kardeşlerimiz 2 aydır elde avuçta ne varsa onunla idare etmeye çalışıyorlardı. Okullar açıldı, kış kapıya dayandı, üniversitede okuyan, askerde olan çocuklarımız var. Hastası olan var, ev sahibi, marketler, bankalar beklemekte 'Artık yeter' diyoruz. Biz çalıştık, emek harcadık, alın teri döktük. Biz, anamızın ak sütü kadar helal olan alacaklarımızı istiyoruz. Sesimizi duyurmak için her yolu denedik. Sendika olarak işverene, ilgili bakanlıklarla görüştük; ama olmadı. Bıçak kemiğe dayandı ve kardeşlerimiz Bülent Çevik ve Serdar Aslan kuleye çakarak oradan seslenmek zorunda kaldılar. 4 gündür gece gündüz, ayazda soğukta, yarı aç yarı tok sesimizi duyurmaya çalışıyorlar. Biz, arkadaşlarımızın sağlığının bozulmasından endişe ediyoruz. Onlar da haklı olarak çocuklarının sağlığını korumak için mücadele ediyorlar. Biz, kardeşimizin haklı mücadelesine destek olmak için buradayız. İşverene ve tüm ilgililere buradan sesleniyoruz; biz hakkımızı istiyoruz."