Yaşam

'Lazca' Orhun Yazıtları'nda

Bilimsel araştırmalar Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan toplulukların kullandığı dil ve lehçenin Orta Asya boylarının kullandığı lehçe ile aynı olduğunu o

22 Ekim 2008 03:00
Bilimsel araştırmalar Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan toplulukların kullandığı dil ve lehçenin Orta Asya boylarının kullandığı lehçe ile aynı olduğunu ortaya çıkardı. Bulunan örneklerden biri lazca kullanılan “Haçan” kelimesi. Kelime Orhun Yazıtları’nda da geçiyor.

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Salim Küçük'ün yaptığı araştırmalar, Doğu Karadeniz Bölgesi insanının kullandığı dil ve lehçenin Orta Asya Türk boylarının kullandığı lehçe ile aynı olduğunu gösterdi. Doğu Karadeniz Bölgesi ağızlarında kullanılan bazı kelimelerin şekil bilgisi, semantik ve etimolojik yönden incelenmesini amaçlayan çalışma sonuçları hakkında açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Salim Küçük, Doğu Karadeniz'de konuşulan lehçenin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Özellikle Göktürk, Uygur, Karahanlı ve Kıpçak sahasına ait yazılı eserlerde yer alan bazı kelimelerin halen Doğu Karadeniz Bölgesi ağızlarında kullanıldığını kaydeden Küçük, bu kelime ve lehçeden örnekler verdi.

‘Haçan’ kelimesi Orhun Yazıtlarında bile bulunuyor

Özellikle Doğu Karadeniz'de sık kullanılan ve Lazlarla özdeşleştirilen 'haçan' kelimesinin aslının Türk olduğuna işaret eden Küçük, bu kelimenin Orhun Yazıtları'nda bile bulunduğuna dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Küçük, şöyle konuştu: "Haçan kelimesi Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane ağızlarında 'ne vakit, ne zaman, ne zaman ki, her ne zaman, vaktaki, mademki, ne çabuk, nasıl, ne suretle' manalarına gelir. Haçan kelimesinin kökeni Eski Türkçe'de kaçan kelimesine dayanmaktadır. Giresun ağzında kelime zaman anlamının dışında madem manasında da kullanılmaktadır. 'Haçan geldiniz? Haçana kadar geleceksiniz?' şeklinde kullanımlara da rastlamak mümkündür. Anadolu'da Isparta 'Haçan sizin eve geldimse boş bulamadım', İzmir, Balıkesir, Kocaeli, Bolu, İstanbul, Kastamonu, Çankırı, Çorum, Tokat 'Haçan gidip geldin?', Ordu, Samsun, Kars, Erzurum, Niğde, Konya, Mersin, Muğla, Eskişehir ve hatta Kıbrıs ağızlarında 'haçanda, haçanabir: Ben seni kapının önünde haçanabir bekleyeyim?'şeklinde kullanılmaktadır. Kelime Eskişehir, Trabzon, Rize (Dağınıksu), Kırklareli, Tekirdağ, Bursa ağızlarında 'Açan, ben gelinceye kadar ölmüş' şeklindedir. Orhun Yazıtları'nda kelime kaçan şeklindedir"

'Dünür' kelimesinin kökeninin bile Orta Asya'da olduğuna dikkat çeken Küçük, Eski Uygur yazıtlarında yer alan bir cümleyi günümüze şöyle uyarladı: "Eski Uygur yazıtlarındaki dünür kelimesinden bahsedilir. Mesela, 'Ol ellig kan kızın edgü ögli teginke kolmış erti tüşür büşük bolmış erti/ O kral-han'ın kızını iyi düşünceli prense istemiş ve dünür olmuşlardı' şeklindedir." Yrd. Doç. Dr. Küçük, 1071'den sonra, 11. yüzyıldan başlayarak 14. yüzyıla kadar devam eden sürekli göçler ile 24 Oğuz boyundan en az 23'ü olan ve özellikle Kayı, Kınık, Avşar, Salur, Çepni, Bayındır, Bayat, Alayuntlu ve Eymir, Kıpçak, Çiğil, Kanglı gibi Türk boylarının yerleşmiş olduğu Anadolu'da, boylar arasında birtakım ağız ayrılıkları bulunduğu için Eski Anadolu Türkçesi ile yazılan eserlerde ve ağızlarda kullanılmakta olan kelimelerde birtakım ses ve şekil bilgisi ayrılıklarına rastlandığını da kaydetti.