T24 Haber Merkezi
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, milletvekilliği düşürülen Can Atalay ile ilgili soruyu yanıtlarken, “Burada kesinleşmiş bir yargı hükmü karşısında TBMM’nin kendisini yargı yerine koyarak herhangi bir şahsı bırakabilme, şahsın tutukluluğunu ya da hükümlülüğünü kaldırabilme imkanı yoktur, böyle bir gücü yoktur ama gerekirse yüksek yargı organlarının fonksiyonlarını yeniden gözden geçirebilir” dedi. Kurtulmuş, Meclis'in yeni yasama yılında en önemli konulardan birinin yeni anayasa olacağını söyledi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’nin yeni yasama yılının açılış resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Yeni dönemde, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili tutumunuz nasıl olacak?" sorusunu Kurtulmuş, şöyle yanıtladı:
"Benim tutumumum meseleyi değiştiriyor olsa meselenin çözümü kolay. Bir kere hukuken, TBMM Başkanlığının ya da TBMM’nin herhangi bir şekilde kendisini mahkeme yerine koyarak tutuklu ya da hükümlü bir sanığı salıverme yetkisi yoktur. Ama TBMM’nin, Anayasa'dan bahsediyoruz, Türkiye'de yüksek yargı organları dahil bütün anayasal kurumların yetkilerini, görev ve sorumluluklarını gözden geçirme yetkisi vardır. Bunu karıştırmamak lazım. Yani bizim birşey istiyor olmamız ya da herhangi bir arkadaşımızın bir şey istiyor olması başka bir şey ama bunun yasal zemininin mevcut olup olmadığı başka bir şey. Yani burada kesinleşmiş bir yargı hükmü karşısında TBMM kendisini yargı yerine koyarak herhangi bir şahsı bırakabilme, şahsın tutukluluğunu ya da hükümlülüğünü kaldırabilme imkanı, böyle bir gücü yoktur ama gerekirse yüksek yargı organlarının fonksiyonlarını yeniden gözden geçirebilir."
"Yeni anayasa, meclis iç tüzüğü gibi önemli değişiliklerin gündeme gelmesi muhtemeldir"
TBMM'nin yeni yasama yılına ilişkin temennilerini dile getiren Kurtulmuş, "Gönlümüz arzu eder ki TBMM’de nezaket içinde, siyasi olgunluk içinde her türlü konuyu alabildiğince tartışan, ama sonunda bu tartışmalarını siyasi nezaket içinde gerçekleştiren bir dönemi icra edelim" dedi.
Geçen yasama yılında Meclis'in bin 512 saat çalıştığını söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Neredeyse 20 saate kadar çalışmaların olduğu günler olmuş. Yeri gelmiş iktidar partisi söz almaktan vazgeçmiş, yeri gelmiş muhalefet grup önerilerini geri çekmiş, müzakereler daha rahat devam etsin diye. Bu kadar yasa çıkarılmış, bu kadar önemli kararlar alınmış TBMM’de ama maalesef zaman zaman ortaya nadiren de olsa çıkan o kaba söz, karşı tarafı incitici, hakaret eden, karşı taraıfı yok sayan sözler ya da birtakım şiddet görüntüleri ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu siyasi olgunluğunun üzerine bir gölge gibi düşüyor. Bunun olmaması lazım.
Bunun için de hemen önümüzdeki günlerde bütün partilerle bu konuların görüşülebileceği bir zeminin olması lazım. Hele hele çevremiz bir ateş çukuruna dönüşmüşken bu konuda devletlerin varlığı büyük tehlike altındayken, Türkiye siyonizmin ve Netanyahu hükümetinin nihai hedefinde olan bir ülke iken bizim basit meseleleri kavga, ayrışma vesilesi haline getirme lüksümüz olamaz. Dolayısıyla siyasi mücadelelerimizi yapacağız, her türlü siyasi mücadelemizi vereceğiz ama olgunluk içinde, Türkiye’nin milli menfaatlerinde bir araya gelmeyi başaran bir üslupla çalışmalarımıza devam edeceğiz diye ümit ediyorum.
Özel'den "Genel Kurul'da Erdoğan'ı ayakta karşılama" açıklaması: Makama saygısızlık yapmadık
Zaten uluslararası alanda bütün Meclis’teki arkadaşlarla, diğer partilerden arkadaşlarla birlikte yaptığımız dış gezilerde de hep birlikte hareket ediliyor ve burada herkes ortak milli meselelerimizi konuşuyor, bunların üzerinde yoğunlaşıyoruz. Ümit ediyorum ki bu yıl, 28. yasama döneminin üçüncü yılı çok verimli olur. Önümüzde yeni anayasa gibi, meclis iç tüzüğü gibi önemli köklü değişiliklerin gündeme gelmesi muhtemeldir. Bununla ilgili olarak tabii partiler görüşlerini ortaya koyacaktır, burada görüşmeler tartışmalar yapılacaktır."
"En önemli konularımızdan biri yeni anayasa olacak"
“Cumhurbaşkanı da konuşmasında yeni anayasayla ilgili önemli mesajlar verdi, görüşmeler ne zaman başlayacak, bir takvim var mı? sorusu üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Görüşmeler başladı. Hemen, Meclis açıldıktan sonra önemli konularımızdan birisi bu olacak. Geçtiğimiz sene yaptığımız görüşmelerde hemen hiçbir parti kapıyı kapatmadı. Kategorik olarak 'Biz bu işin içinde yokuz' demedi. Zaten Meclis’te temsil edilen partilerin tamamı ya seçim beyannamelerinde ya parti programlarında ya yeni anayasa demiş ya da anayasada köklü değişikliklerden bahsedilmiş. Biz zaten bu çalışmalara başlarken partilerin geçmiş dönemlerde ortaya koyduğu bu vaatlerinden de cesaret alarak yola çıktık. Nihayetinde Türkiye’nin özgürlükçü, demokratik, kuşatıcı, kapsayıcı, güçler ayrılığını esas alan çağdaş bir anayasaya ihtiyacı var. Bu anayasayı yapabilirse bu Meclis yapar.
Biz siyasi partilerle görüşmelerimizi yaparken şunu da gerçekleştireceğiz, herhalde bir yıl içinde tüm konular olgunlaşır, Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, özellikle hukuk camiasının, birtakım kanaat gruplarının yani kimin fikri varsa onların fikirlerinin tartışıldığı belki de Anadolu'nun birçok farklı yerinde yapılan toplantılarla bu görüşlerin gündeme gelmesini temin etmemiz lazım. TBMM Başkanı olarak benim bu süreçte yapacağım şey, olgun, açık, şeffaf ve herkesin işin içinde olduğu, herkesin görüşlerine itibar edildiği bir müzakere sürecini yürütebilmektir. Burada iyi niyetli, samimi olarak görüşler ortaya çıkarsa sonuç alınacağına inanıyorum.
Anayasa yapmanın mantığı, bir partinin veya partilerin anayasası olmaz, partilerin anayasa teklifi olur. Dolayısıyla en doğrusu parlamentoda en yüksek konsensüse ulaşabilmektir. Bunun için de parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin ön yargısız bir şekilde bir araya gelmesi, müzakere etmesi gerekir diye düşünüyorum. Biz bu sürecin şeffaf ve açık bir şekilde yürütülmesini temin etmeye çalışacağız."