Politika

Kürtçe, AKP'nin sinsi açılımı

Kürtçe yayının büyük tehlike olduğunu belirten MHP lideri Bahçeli, 'Biz Türkçe konuşmaya devam edeceğiz' dedi

06 Ocak 2009 02:00
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında hükümetin yayına başlattığı Kürtçe TV kanalını eleştirdi. AKP hükümetinin bu “tehlikeli açılım”ının bazı çevreler tarafından “sessiz siyasi ve zihni devrim” olarak alkışlandığını belirten Bahçeli, şunları söyledi:
 
“MHP, adı üstünde hiç kimsenin anasının dilini beşeri ilişkiler içinde öğrenmesine mani olmayan bir anlayışla meseleye yaklaşmaktadır. Partimiz hiçbir dönemde milli kimliği aşındıracak taleplere açık olmamış, bu tür girişimleri şiddetle eleştirerek ilkeli ve milli duruşunu sergilemiş, konunun ciddiyetini ve önemini sürekli vurgulamıştır. Bu açıdan anadilde yayın ve eğitim gibi talepler konusunda bölücü mihraklar, Avrupa dayatmaları ve AKP tavizleri arasındaki uyum ve anlayış birlikteliği bizim için hiç de şaşırtıcı olmamıştır.

Terör örgütünün 2002 yılında kabul edilen siyasallaşma stratejisinde ‘Kürt kimliğinin tanınması kapsamında yerel dilin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması’ birinci öncelikli hedef olarak ortaya konulmuştur. Bu şekilde ilk köprübaşı tutulmuş, aradan geçen altı yıl içinde bu konuda daha ileri adımlar atılması için her zorlama yapılmış ve nihayet 1 Ocak 2009 itibariyle bir kamu tüzel kişisi olan TRT’nin Kürtçe yayına başlaması noktasına gelinmiştir. Bize göre bu tarih itibariyle milli bir devlet yapısı hükümet eliyle ihanete uğrayarak arkadan hançerlenmiş ve ölümcül bir darbe almıştır.” 

'Biz Türkçe konuşup Türkçe düşüneceğiz'

TRT’nin bu kanalının önümüzdeki dönemde Kürtçe açık öğretim kanalına dönüşmesi taleplerinin hiç kimseyi şaşırtmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Bu gelişme ile Başbakan Erdoğan o dönemdeki partisinin İstanbul İl Başkanı olduğu 1991 yılından beri tasavvur ettiği bir hayaline daha kavuşmuş, sıra YÖK Başkanı'nın gayretkeşliği ile anadilde eğitim ve öğretim konusuna kadar varmıştır. Kim özel hayatında anadiliyle konuşmak istiyorsa konuşsun. Buna engel olacak hiç kimse yoktur. Saygı duyarız. Ancak biz Türkçe konuşup, Türkçe söyleyip, Türkçe düşünmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

Alevi açılımına devam

Konuşmasında 2009 yılına ilişkin beklentileri ve öngörüleri hakkında da bilgi veren Bahçeli, 2009 yılında öncelikli olarak ele alınması gereken konuları da sıraladı. Bahçeli şöyle konuştu:

“Birinci ana başlık altında çözüme kavuşturulması gereken sorunlar bugüne kadar sürüncemede bırakılan, huzursuzluk ve gerginlik kaynağı haline gelen toplumsal sıkıntılardır. Bu sorunların karşılıklı hoşgörü anlayışıyla çözümlenmesi ve son dönemde tehlikeli boyutlar kazanan cepheleşmeleri ortadan kaldırarak bir toplumsal kucaklaşma dönemi başlatılması büyük önem kazanmaktadır. Bu çerçevede ele alınması yerinde olacak ilk konu Alevi İslam inancını benimseyen kardeşlerimizin inanç ve kültürel temelli sorunları, sıkıntıları ve beklentilerdir. Milliyetçi Hareket Partisi bu sürece samimi katkıda bulunmaya hazır olduğunu esasen açıklamıştır. Hükümetin bu konuda başlattığı diyalog sürecinin iyi niyetle ve samimiyetle yürütülmesi, sürüncemede bırakılmaması ve bir an önce somut sonuçlar vermesi en samimi temennimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin çözümlerinin ana unsurları hakkındaki somut düşüncelerini hükümetle ve Alevi kardeşlerimizle paylaşmaya hazır olduğunu belirtmek isterim.” 

Anayasa değişikliklerine destek

2009 yılında çözülmesi gereken bir başka konunun devletin organları arasındaki görev ve yetki çatışması olduğunu dile getiren Bahçeli, parlamentonun yasama yetkisine ve hukukuna sahip çıkmak için demokratik meşruiyet ve Meclis’in anayasadan kaynaklanan yetkileri çerçevesinde kalınarak gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Bahçeli, siyasi partilerin ve yönetim kadrolarının faaliyetlerini etik esaslara bağlayacak “Siyasi ahlak kodlarını” kapsamlı bir şekilde düzenleyen Siyasi Ahlak Yasası’nın da öncelikle ele alınması gerektiğine işaret ederek “Bu kapsamda önem taşıyan diğer bir husus da siyasi ve sosyal ahlak üçgeni olarak tanımlanabilecek ‘siyaset-medya-iş dünyası’ ilişkilerinde geçerli olacak temel anlak kurallarının etraflı bir şekilde belirlenmesi ve etkili yaptırımlara bağlanmasıdır” dedi.

Bahçeli 2009 yılında dokunulmazlıklar konusunun de öncelikli olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekerken Meclis gündemine getirilmesini istedikleri bir başka konunun da rektör atamaları süreci ile Cumhurbaşkanı ve YÖK’ün bu konudaki yetkileri olduğunu söyledi. MHP’nin dört ana başlık altında topladığı bu konular dışında kalan ve Türkiye’nin milli devlet niteliğine, üniter siyasi yapısına, milli kimlik ve birliğine haleldar etmeyecek diğer konulardaki anayasa değişikliğine de destek vermeye hazır olduğunu belirten Bahçeli, yerel seçimleri de değerlendirdi.

'Seçim AKP'ye ihtar olacak'

1 Ocak 2009 tarihi itibariyle Mahalli İdareler Genel Seçimleri takviminin işlemeye başladığına dikkat çeken Bahçeli, “Bu itibarla önümüzdeki seçim, öngördüğümüz bütün bu kötü gidişin durdurulacağı, hükümete ihtar anlamı taşıyacak bir dersin verileceği artık kaçınılmaz bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmıştır. AKP’ne verilmesi gereken ilk ikaz yerinin sandık başı olduğunu düşünüyorum. Bu itibarla vazgeçilmez vatandaşlık görevi olan oy kullanma hakkının bütün seçmenler tarafından mutlaka ve ısrarla yerine getirilmesini bekliyorum” diye konuştu.