Çevre

Küresel ısınmanın tehdit ettiği 6 Dünya Mirası bölgesi

UNESCO, iklim değişikliğinin doğal ve kültürel miraslar için en önemli risklerden biri olduğunu gösteren yüz sayfalık bir Dünya Mirası ve Turizm raporu yayımladı

13 Temmuz 2016 22:59

UNESCO, iklim değişikliğinin doğal ve kültürel miraslar için en önemli risklerden biri olduğunu gösteren yüz sayfalık bir Dünya Mirası ve Turizm raporu yayımladı. Bu rapora göre 6 Dünya Mirası tehlike altında.

Kültür Servisi'nde yer alan habere göre, Bu hafta İstanbul’da toplanan 40. UNESCO Dünya Mirası Komitesi delegeleri, Dünya Mirası Listesi’ne yeni girecek yapı ve bölgeleri belirleyecek.

Fransa’daki sel gibi olağanüstü hava koşulları artarak yaşanırken ve Dünya’nın giderek ısındığı gerçeğini pekiştirirken, bu durumun dünya miraslarına etkisi sıklıkla yanlış anlaşılıyor. İklim değişikliği kentleşme, çevre kirliliği ve doğal kaynakların elde edilmesine dair var olan zorlukları ağırlaştırıyor. Bunun yanında dünyanın en hızla büyüyen ekonomik sektörlerinden turizmle ilgili sorunları da büyütüyor. Ancak, UNESCO’nun raporuna göre, sorumluluk sahibi bir turizm anlayışı “değişen bir iklimde Dünya Mirası Bölgeleri’nin geleceğini güvence altına alabilir.”

 

"İklim değişikliğinin tehdit ettiği bölgeleri daha iyi izlemeliyiz"

 

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (United Nations Environment Program) ve Endişeli Bilim İnsanları Birliği’nin (Union of Concerned Scientists) iş birliğiyle hazırlanan rapor, iklim değişikliğinden zarar görebilecek 29 ülkeden 31 bölgeyi analiz ediyor. UNESCO Dünya Mirası Merkezi’nin başkanı Mechtild Rössler “İklim değişikliğinin tehdit ettiği Dünya Mirası Bölgeleri’ni küresel olarak daha iyi anlamalı, izlemeli ve değinmeliyiz,” diyor. Rapor hükümet kurumlarına, karar alıcılara, turizm kuruluşlarına, yöneticilere, iklim değişikliği tehdidine karşı ne yapacaklarına dair tavsiyeler öneriyor.

İklimsel zafiyete sahip Dünya Mirası Bölgeleri’ne dair kapsamlı değerlendirmeler yapmak; iklimsel zafiyet olgusunu Dünya Mirası Bölgeleri’ne adaylık sürecinin bir parçası haline getirmek; sera gazı salınımının düşürülmesine dair 2015 Paris Anlaşması ile uyumlu stratejiler ve politikalar geliştirmek; insanlığın geçmişte iklim değişikliğine karşı ne yaptığını anlamak için arkeolojik bilgileri kullanmak ve yerel komiteleri ve insanları iklime uyum sağlamanın ve turizm gelişimlerinin tüm aşamalarına dahil etmek, bu önerilerden bazıları.

İklim değişikliği nedeniyle risk altında olan altı Dünya Mirası Bölgesi ise şunlar:

Avrupa: Venedik ve gölcüğü, İtalya

Venedik, deniz seviyesi nedeniyle tehdit altında olan Dünya Mirası Bölgeleri’nin timsaline dönüşmüş durumda. Geçtiğimiz yüzyılda, su seviyesi neredeyse otuz santimetre oranında yükseldi. San Marco Bazilikası’nın da dahil olduğu yüzlerce Venedik evi ve anıtı zarar gördü. Venedik’e her yıl artarak gelen, yüz milyonlarca avro harcayan, on milyon konaklayan, yirmi milyon günlük gelen bir ziyaretçi akını var. Çoğu devasa büyüklükteki yolcu gemileriyle geliyor. Venedik’te oluşacak bir seli engellemek için deniz ve gölcüğün arasına kurulan mobil bariyerlerin yapımı 2017 yılında bitecek ancak her yıl bariyerlerin kapanma sıklığıyla birlikte deniz seviyesi yükselecek. Bu kapanmalar ayrıca yolcu gemilerinin programına da etki edecek. Çevre Bakanlığı denize bir yapı inşa ederek, hiç dümen rüzgarı ya da kirli salınım yaratmadan gemi yolcularını botlarla limana taşıyacak bir projeyi değerlendiriyor. 

Kuzey Amerika: Özgürlük Heykeli, ABD

Özgürlük Heykeli 2012’de Sandy Kasırgası’nı atlatmış olabilir ancak üstünde durduğu ada atlatamadı. Sel, Özgürlük Adası’nın yüzde 75’ini su ile kapladı, bölgenin tesislerinde ve altyapısında milyonlarca dolarlık zarara sebep oldu. Özgürlük ve Ellis Adaları’nın onarımının toplam maliyeti 77 milyon dolar (yaklaşık 222 milyon lira). Bu meblaaya, aylarca kapalı kalan bölgedeki turist geliri kaybı dahil değil. 2015 yılında ABD Ulusal Park Hizmeti tarafından yürütülen bir zafiyet analizine göre, “Ulusal Özgürlük Anıtı’ndaki demirbaşların yüzde yüzü deniz seviyesinin yükselmesi ve fırtına zafiyeti edeniyle yüksek bir riskle karşı karşıya.”

Güney Amerika: Rapa Nui Ulusal Parkı (Paskalya Adası), Şili

Paskalya Adası’ndaki yekpare Moai heykelleri dünyanın en dikkate değer sanat çalışmalarındandır ve 1250-1500 yılları arasında oyulmuştur. Her yıl 60 civarında turist bu küçük adayı ziyaret eder ve buranın halkı bu gelir akışına tabidir. Ancak sahil erozyonu ve büyük dalga yükseklikleri, sahile direk duran heykelleri risk altına bırakıyor. Uzmanlar, heykellerin üstünde durduğu bazalt levhalardaki artan zararın, heykellerin devrilmesine neden olmasından endişe ediyor.

Afrika: Kilwa Kisiwani ve Songo Mnara Harabeleri, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti

Altın, gümüş, fil dişi ve Çin porselenleri, Afrika’nın doğusundaki bu liman kentlerinde ticareti yapılan mallardan bir kısmıydı. Kilwa Kisiwani ve Songo Mnara adaları, 13. yüzyıldan Portekizlilerin geldiği 16. yüzyıla kadar Hint Okyanusu ticaretinin en büyük merkezleriydi. Erozyon ve kıyısal sel, bu bölgedeki mercan ve kireç taşı kalıntıların en büyük tehdidi.

Asya ve Pasifik: Hoi An Antik Kent, Vietnam

Turistler her yıl 16. ve 17. yüzyılda yapılmış ahşap iskeletli yapıları görmek amacıyla antik liman kenti Hoi An’ı ziyaret ediyor. Dikkat çekecek derecede iyi korunmuş bu evlerin mimari stili, yerli ve yabancı, yani Çinli, Japon ve Avrupalı etkileşimlerin bir karışımını temsil ediyor. Kent deniz seviyesinden sadece iki metre uzaklıkta ve şimdiden yağmurlu mevsimlerde sel yaşamaya yatkın. Uzmanlar tüm bölgenin 2020 yılından itibaren her yıl sel yaşayacağını söylüyor.

Arap Dünyası: Antik “Ksour” Ouadane, Chinguetti, Tichit ve Oualata, Moritanya

Bu dört kervan kenti ya da “ksour” Orta Çağ döneminde Sahra Çölü’nü geçen yolculara hizmet etme amacıyla kuruldu ve İslam kültürünün en büyük merkezlerinden birine dönüştü. Chinguetti İslam’a göre yedinci kutsal kent. Sahra Çölü’nün genişlemesinin kentlerin korunmasını tehdit ediyor oluşu ve aşırı sıcaklığın antik duvarlara ve toprak yapılara zarar vermesi buranın karşı karşıya olduğu riskler arasında.

Raporun yayımlanmasından üç gün sonra Fransa’daki Sen Nehri, son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı, Paris’te nehrin çevresindeki bölgede sel yaşandı ve Louvre ve d’Orsay müzeleri kapatıldı.