Pandemi döneminde uzaktan çalışmanın yaygınlaşması, son bir yılda artan rekabet ve TL'deki dalgalanmalar küçük teknoloji girişimleri için büyük bir sorun yarattı: Yazılım geliştirici bulmak
''Yazılımcılar uzun süredir Türkiye'den yurt dışına göçüyorlar ama bu defa farklı bir durumla karşı karşıyayız. Artık evlerinden çıkmadan Avrupa'dan ya da Amerika'dan bir şirketle çalışabiliyorlar."
BBC Türkçe'ye konuşan Türkiye merkezli mobil uygulama stüdyosu Appcent'in CEO'su Ozan Uysal, artık aileleriyle birlikte yerleşik hale gelmiş olan ya da yurt dışında mutsuz olup Türkiye'ye geri dönen yeteneklerin bile önündeki bariyerlerin bir bir kalktığını anlatıyor.
Pandemi ile birlikte yazılımcılar arasında uzaktan çalışmanın yaygınlaşmaya başlaması, Türk Lirasındaki dalgalanmalar ve artan ekonomik belirsizlik ortamında özellikle yerli ve küçük teknoloji girişimleri için büyük bir sınav anlamına geliyor.
Uysal, 135 kişiyi istihdam ettikleri firmalarında artık yüksek enflasyon moduna geçtiklerini aktarıyor.
''Maaşlara artık senede iki kez düzeltme yapmamız gerekiyor. Bunu da doğrudan müşterileri fiyatlarına yansıtıyoruz. Büyük bankalarla çalıştığımız için halden anlıyorlar çünkü onlar da yazılımcılarının önemli bir bölümü kaybettiler.''
Uysal, girişimlerinin liranın değerindeki belirsizlik sürecinden etkilenmediğini söylüyor ancak Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli birçok yazılım girişimi için durum böyle değil.
BBC Türkçe'ye konuşan ve Türkiye'de toplu yaşam alanlarının yönetimi için yazılım servisleri sağlayan Apsiyon adlı girişiminin kurucusu Kudret Türk, gelirleri büyük oranda TL'ye endeksliyken maliyetlerinin özellikle yazılımcı maaşlarının etkisiyle katlandığını söylüyor ve şöyle devam ediyor:
''İngilizce bilen kıdemli yazılımcılar yurt dışına gitti, orta düzey çalışan bulmaksa pandemi döneminin etkisiyle çok zor hale geldi. Eskiden 10-15 bin TL'ye işe alabildiğiniz seviyedeki yazılımcılar için artık 20-25 bin TL'yi gözden çıkarmanız gerekiyor. Biz bu şartlarda yazılımcıları işte tutamıyoruz, çok zorlanıyoruz.''
Unicorn'larla rekabet etmek
Türkiye'deki yerli girişimlerin yazılım alanında çalışan yetenekleri tutmakta zorlanmasının bir diğer nedeni ise son dönemde artan rekabet.
Türkiye teknoloji girişimleri ekosistemi verilerini derleyen Startups Watch'a göre Türkiye'deki teknoloji girişimleri 2020'de yurt dışından rekor seviyede yatırım çekti.
Yerli oyun stüdyosu Peak Games'in Zynga'ya 1,8 milyar dolarlık satışıyla ilk unicorn'unu çıkaran ekosistemde unicorn sayısı 2021'de beşe ulaştı. Getir, trendyol, Hepsiburada ve dream bir milyar doların üzerinde değerlemeye ulaşan startup'lar oldu.
Delivery Hero tarafından satın alınan Yemeksepeti ya da PayU'nun bünyesine kattığı yerli fintek girişimi iyzico da bu yatırım trendinin erken örnekleriydi.
Türkiye merkezli teknoloji girişimi Craftgate'in kurucu ortağı ve CEO'su Hakan Erdoğan, yurt dışından yatırım alan ve nakit akışlarında bir sorun yaşamayan bu şirketlerle maaş ve yan hak paketleri bağlamında rekabet etmenin, yerli girişimler için imkansız olduğunu söylüyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Erdoğan, yazılımcılarını şirkette tutabilmek için önümüzdeki yıldan itibaren, onlara hisse senedi opsiyonu sunmaya başlayacaklarını söylüyor.
Yazılımcı ücretleriyle birlikte dolara endeksli olarak artan bir diğer maliyet de, kullanıcı başına ücretlendirilen bulut servisleri.
Pazar araştırma şirketi IDC'nin BBC Türkçe ile paylaştığı tahminlere göre, Türkiye'de özellikle pandemi sonrasında, bu son derece rekabetçi pazarda geride kalmak istemeyen KOBİ'lerin dijital dönüşüm harcamaları arttı.
IDC'de Kıdemli Araştırma Müdürü Eren Eser, ''Bu nedenle önümüzdeki yıllarda bulut harcamalarının ve yazılım harcamalarının artması bekleniyor. Ancak TL'nin değer kaybı nedeniyle Bilişim Teknolojileri (BT) yatırımları en çok etkilenecek olan segment KOBİ'ler.'' diyor.
Artan maliyetlerini dengeleyebilmek için bulut servislerinin bir bölümünü şirket içinde geliştirdiklerini söylüyor Kudret Türk.
Bağımsız geliştiriciler ne diyor?
Yazılım geliştiriciler için dünyanın lider topluluğu GitHub, yıllık olarak yayımladığı State of the Octoverse raporunun 2021 sonuçlarını Kasım ayında paylaştı.
Dünya çapında 12 binden fazla geliştiricinin katıldığı anket sonuçlarına da yer veren rapora göre, pandemi sürecinde yazılım geliştiriciler için bir tür uzaktan çalışma evrimi gerçekleşti.
İş ve özel yaşamlarını dengelemeyi daha iyi öğrenen bu topluluk, uzaktan çalışmanın gerektirdiği iş süreçlerini ve kalıplarını daha iyi tasarlama konusunda önemli bir yol kat etti.
Bunun bir sonucu olarak uzaktan çalışma bugüne kadar görülmediği kadar yaygın hale geldi. GitHub anketine göre, pandemiden önce ofiste çalıştığını söyleyenlerin oranı yüzde 41'ken, pandemiden sonra ofise döneceğini düşünenlerin oranı yüzde 10,7'ye düştü.
GitHub'ın kendi verilerine göre 2020'de Türkiye'den kullanıcılarının sayısı yaklaşık 600 bin kişiyken, 2021'de bu sayı 863 bine yaklaştı.
GitHub'ın Türkiye'de en aktif kullanıcılarından biri olan Ata Hakçıl, Türk Lirasının hızla değer kaybettiği dönemde yurt dışından gördükleri ilginin de arttığını söylüyor.
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Bilgisayar Mühendisliği'nde yüksek lisans yapan Hakçıl, aynı zamanda Kape Technologies adında İngiltere merkezli bir girişiminde siber güvenlik araştırmacısı olarak uzaktan çalışıyor.
Hakçıl, son bir ay içinde Fransa'dan ABD'ye hiç almadığı kadar çok sayıda iş teklifi aldığını anlatıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"Yurt dışındaki şirketler, bu durumu kendileri için fırsat görerek Türkiye'deki genç ve yeni mezun kesime ulaşarak iş teklifleri sunmaya başladılar. Genel olarak teklif ettikleri şartlar ve maaşlar Türkiye'deki bir şirketin teklif edeceğinden çok daha iyi, fakat kendi ülkelerindeki vatandaşlarına teklif edeceklerinden daha kötü.''
Yazılım geliştiricilerin aktardığı maaş farkları arasındaki uçurum TL'nin değer kaybıyla açılıyor. Üniversiteden yeni mezun olan bir yazılımcının Türkiye'den aldığı maaş teklifi 4 ila 7 bin TL arasında değişirken, yurt dışından gelen teklifler 2 bin doları civarında seyrediyor.
"Türkiye'de artık maaş tutturmanız neredeyse imkansız."
Türkiye'deki Kadın Yazılımcı topluluğunun dönemlik organizasyonunu yapan İrem Gülmez, Sakarya Üniversitesi'nden 2020 yılında mezun olduğunu ancak 2,5 senedir şirketlere danışmanlık hizmeti verdiğini söylüyor.
Müşterilerinin çoğu İstanbul'da olmasına rağmen orada yaşamak istemediği için uzaktan çalışmanın kendisi için bir avantaj olduğu belirten İrem, yakın zamanda Fethiye'ye taşınmayı planlıyor.
Gülmez, ülkenin 18-20 yıl boyunca eğitim yatırımı yaptığı gençlerin yurt dışına göç edip bu birikimi de götürmelerinden dolayı üzgün olduğunu söylüyor ancak iyi bir teklif aldığında Avrupa'ya gitmeyi düşünebileceğini de ekliyor.
Londra merkezli headhunting firması Spencer and Associates'ın Yönetici Direktörü Leyla Spencer, ''Türkiye'de lokal bir şirketseniz ve yetenek arıyorsanız artık maaş tutturmanız neredeyse imkansız.'' diyor ve özellikle ABD ve Hollanda'dan yazılımcılara büyük talep olduğunu belirtiyor.
- Trendyol 1,5 milyar dolar yeni yatırım aldı, değeri 16,5 milyar dolara ulaştı
- Peak Games: 1,8 milyar dolara ABD'li Zynga'ya satılan Türk oyun şirketi hakkında bilinenler
- Uzaktan çalışma eşitsizlik konusunda neleri gösteriyor?
''Türkiye'de çalışan ve teknik aktarılabilir becerileri olan ara kademe yöneticilerin yurt dışından aldığı teklifler, bu kur farklarıyla artık patronların 'kal' diyebileceği seviyelerde değil.'' diyor Spencer.
Yazılımcılar için uzaktan çalışmanın getirilerine rağmen, aynı kültürü paylaşan insanlarla çevrili olmamak önemli bir eksi.
''Bir keresinde üzerinde çalıştığım bir raporun editörden editöre devredilmesi üzerine orjinalinden çok uzaklaştığını dile getirmek için "kulaktan kulağa" oynunu anlatmıştım. Fakat iş arkadaşlarım bu oyunu bilmediklerini ve küçüklüklerinde hiç oynamadıklarını söylediler. Bu tür küçük şeyler bile bazen insanın içinde ukte bırakıyor.'' diyor Hakçıl ve ekliyor:
''Aynı koşullar sunulsaydı yerli bir şirkette çalışmayı tercih ederdim.''