Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’de yurtdışından ekiplerin yürüttüğü arkeolojik kazılar için en az yüzde 51 Türk çalışan şartı getirdi. Arkeoloji alanında daha fazla Türk bilim insanının yetişmesi gerekçesiyle alınan karar, devam eden 32 yabancı kazıda başlatıldı.
Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, anahtar kadro olarak nitelendirilen arkeolog, antrepolog, sanat tarihçi, restoratör, mimar, fotoğrafçı gibi farklı disiplinlerdeki çalışanlar Türk vatandaşlarından seçilecek. Uygulama, Bakanlar Kurulu kararıyla izin verilen 32 yabancı kazının tamamında başlatıldı.
Türkiye’de, Bakanlar Kurulu kararıyla yabancı ülkelerin 32 antik kentte arkeolojik kazı çalışması yürütülüyor. Almanya, İtalya, ABD, Belçika, İsviçre, Fransa, Japonya ve Kanada üniversitelerine ait arkeolojik kazılar Osmanlı’dan bu yana izinli olarak sürüyor. Her yabancı kazıya müze ve bakanlık çalışanlarından bir kazı komiseri eşlik ederken, çıkan buluntular kazı sezonu sonunda raporlanarak bakanlığa bildiriliyor. Yabancı kazıların başkan yardımcılarının da Türk olması zorunluluğu yakın zamanda mecbur kılınmıştı. Yabancı kazı başvuruları önce Dışişleri Bakanlığı’na yapılıyor. Oradan gerekli onay alındıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayı isteniyor. Önceki yıllarda yabancı bilim insanları sadece kazıda çalışacakların isim listelerini bakanlığa bildirmekle yükümlüydüler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu yıl yabancı kazılarda görev yapacak bilim insanları için yeni bir düzenleme getirdi. Kazı başkanlarına gönderilen talimatla bu yıl kazılarda anahtar kadro olarak nitelendirilen arkeolog, mimar, antrepolog, restoratör, kazı fotoğrafçısı, sanat tarihçi gibi çalışanların yüzde 51’inin Türk vatandaşı olması istendi. Tüm kazı başkanları bu talebe uyarak kazı heyetini bu yeni düzenlemeye göre yapıp Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne gönderdi. Yaklaşık 600 Türk vatandaşı yabancı kazılarda görev alacak.
ÇEKİRDEK KADRO ŞARTI
Bakanlık yetkilileri bu yeni düzenlemenin amacını şöyle değerlendirdi: “Her ülkenin bilimsel arkeoloji ekolü var. Bu ekollerin hiçbirinden Türk bilim insanları faydalanamıyor. Yabancı kazılarda çalışanlar sadece işçiler ve geri hizmetlerde çalışanlar oluyordu. Hem bilimsel ilerlemenin önünü açmak, Türk arkeolojisine sinerji katıp, dünya ile entegre olmasını sağlamak bir yandan da arkeolog, sanat tarihçi, antrepolog gibi meslek dallarından mezun olan, istihdam bekleyen üniversite mezunlarımıza iş alanı sağlamak düşüncesinde olduk. Bir asırdan fazla süredir Efes’te kazı yapan Avusturyalılar bir tane Türk arkeolog yetiştirmemişler. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Yeri geldiğinde ülkemiz şartlarına uymayan kazı heyetlerini değiştirebilmek için yetişmiş nitelikli bilim insanlarına ihtiyacımız oluyor. Önümüzdeki yıl bu düzenlemeyi çekirdek personel olarak kazıda görev alan bilim heyetinde de yüzde 51’lik oran isteyeceğiz. Doktora, yüksek lisans yapan bilim insanlarımızın da bu heyetlerde yer almasını talep edeceğiz.”