Medya

Kulis: TSK'dan sonra TOKİ de Cerablus'ta; mültecilerin bir bölümü kentte yerleştirilecek

Serpil Çevikcan: TSK, güvenlik bütünüyle sağlanana kadar kentte varlığını hissettirecek

26 Ağustos 2016 15:40

Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, TSK'nın IŞİD'e yönelik gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı harekâtından sonra Cerablus'ta güvenliğin sağlanması halinde TOKİ'nin kentte inşaata başlayacağını yazdı. Ankara'nın ÖSO’nun yerleşik hale gelebilmesinin Cerablus’un yeniden bir kent hayatına kavuşmasıyla mümkün olabileceğini düşündüğünü aktaran Çevikcan, "Bunun için de kentin önce güvenliğinin sağlanması, sonra Türkiye’nin, TOKİ’nin de desteğiyle kentin alt ve üstyapısının yeniden yapılması gerektiği ifade ediliyor. Bu nedenle TSK güvenlik bütünüyle sağlanana, kent yeniden yaşanabilir hale gelene kadar varlığını hissettirecek" diye yazdı. Çevikcan, "Bunun ardından savaştan kaçanların, daha önce Türkiye’ye gelenlerin bir bölümünün de Cerablus’a yerleşebileceği değerlendiriliyor" dedi.

Serpil Çevikcan'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (26 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan 'Planlamalar tehdide göre güncellenecek' başlıklı yazısı şöyle:

Fırat Kalkanı operasyonunun daha ilk gününde Cerablus’ta kontrol önemli ölçüde sağlandı, emniyet tedbirleri alındı.

Neredeyse hiç direniş göstermeden çekilen IŞİD’in TSK’nın yoğun ateş gücü ile çatışmak yerine güneye çekilmeyi seçmesi, 14 saat gibi kısa bir sürede ilk hedefin mutlak bir başarıyla gerçekleşmesini sağladı.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ankara’ya ziyaretinin yapıldığı gün operasyona başlanılması Türkiye’nin tek hedefinin IŞİD’in bölgeden çıkartılması olmadığını da gösteriyordu.

Tıpkı operasyona “Fırat Kalkanı” adının verilmesi gibi.

Biden’a Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından en üst seviyede verilen mesajlar, operasyonun kararlılık düzeyiyle birleştiğinde hemen yankı buldu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu dün sabah saatlerinde arayarak PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmeye başladığını bildirmesi bunun yansıması.

Bölgeden gelen haberler de bunu doğrular nitelikte.

TSK’nın Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla başlattığı harekata artık günlük faaliyetlerin yanısıra tehditlere ve hedeflere göre güncellenen planlamaları da düşünürek, daha geniş bir çerçeveden bakmak gerekiyor.

Türkiye’nin operasyondaki en öncelikli hedefi ise hudut güvenliği.

 

Yeniden kent yaşamı

 

TSK’nın bölgedeki faaliyetleri ancak sınırın mutlak güvenliğinin sağlanmasıyla bitecek.

Ankara, bunun ancak ÖSO’nun Cerablus’ta yerleşik hale gelmesi, bölge halkının güvenli bir biçimde evlerinde yaşayabilmesi, dükkanların açılması, Cerablus’un yeniden bir kent hayatına kavuşmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyor.

Bunun için de kentin önce güvenliğinin sağlanması, sonra Türkiye’nin, TOKİ’nin de desteğiyle kentin alt ve üstyapısının yeniden yapılması gerektiği ifade ediliyor.

Bunun ardından savaştan kaçanların, daha önce Türkiye’ye gelenlerin bir bölümünün de Cerablus’a yerleşebileceği değerlendiriliyor.

Terörden bütünüyle arındırılmış, yeniden yaşamın başladığı bir kentin 5-6 bin kişilik ÖSO kuvvetlerince yapılmasının güçlüğü ortada.

Bu nedenle TSK güvenlik bütünüyle sağlanana, kent yeniden yaşanabilir hale gelene kadar varlığını hissettirecek.

Güvenlik bütünüyle sağlandıktan sonra havadan ve sınırdan Cerablus’un sürekli olarak güvenlik çemberinde tutulması, gerektiğinde güvenliği sağlamak için kara birliklerinin sınırdan girip önlem alması, küçük birliklerin sürekli Cerablus’ta tutulması bu kapsamda tasarlanmış durumda.

 

Çembere alındı

 

Operasyonun ikinci gününde yaşananlara gelince.

Fırat’ın batısında yerleşik unsurlar dışında hiçbir yapının kalmaması hedefi doğrultusunda güvenlik çemberleri oluşturulmuş durumda.

Kontrolün bütünüyle sağlandığını söylemek için “dış çember”, “iç çember” olarak nitelenen bölgelerin bütünüyle tehditlerden arındırılması bekleniyor.

Önceki gün Cerablus’a ilk olarak 60 kişilik ÖSO keşif timi gönderilmişti.

Bu timdeki ÖSO’lular, ağırlıklı olarak Cerablus’ta yaşamış olanlardan seçildi.

Hemen ardından güney ve batı cephesinden ÖSO unsurları, Cerablus merkezine çekildi.

Merkezi kontrol eden bu unsurlar, artık ev ev IŞİD militanlarını ve bombalı tuzakları arıyor.

IŞİD militanları geçmişte terk ettikleri yerlerde bazen saklanarak, bazen bombalı tuzaklarla eylemler yaptığından bu temizlik harekatına büyük önem veriliyor.

 

7 hat açıldı

 

Daha büyük bir sorun Cerablus’la çevresindeki yollarda.

Mayın tarlasına çevrilmiş yollarda aralıksız temizlik yapılıyor.

Dün bir iş makinası mayın nedeniyle kullanılamaz hale geldi ancak can kaybı yaşanmadı.

Direnmeyerek El Bab’a kadar kaçan IŞİD’lilerin mayın dışında bombalı tuzaklamalar yapmış olabileceği de değerlendiriliyor.

IŞİD’in elinde bol miktarda roket, Katyuşa füzesi ve silahlı zırhlı araç olduğu biliniyor.

Bunlarla vur-kaç eylemleri yapabileceği de değerlendiriliyor ve güvenlik çok sıkı tutuluyor.

Bir diğer hedef PYD ve IŞİD’in Cerablus’a giden yolları kontrol altına alma girişimlerini bütünüyle engellemek.

Bu yüzden kentin dış çemberinde de güvenlik en üst düzeyde tutuluyor.

Cerablus’ta kontrolün sağlanmasından sonra bölgede 30-35 kişilik özel kuvvetler timi aktif çalışmayı sürdürüyor.

Dün tanklardan 10’a yakını Türkiye’ye döndükten sonra yeniden Cerablus’a girip çıktı.

Önceki gün 3 hat açılarak girilen Cerablus’a doğru sınırdan yeni 7 hat daha açıldı.

Bu faaliyetlerin iki anlamı var.

Hem yüksek vurucu güçle bölgeye yönelik tehditleri ortadan kaldırmak, hem de Türkiye’nin gerektiğinde kara birliklerini, zırhlı araçlarını yeniden Cerablus’a sokabileceğini bölgedeki bütün unsurlara göstermek.

 

Bütün koşullara göre planlama

 

Ankara, PYD’nin sözlerini tutmayarak tehdit oluşturması durumunda Suriye içerisinde askeri güç tahkim edebileceğini de böylece gösteriyor.

Bütün olası tehditlere göre de Ankara’da değişken planlamalar yapılıyor.

Bölgede kalan tanklar ve birlikler ise Keklice ve Cerablus merkezinin çevresine konuşlanmış durumda.

TSK ve ÖSO unsurları, Cerablus çevresini güvenlik çemberine aldı.

Dün akşam saatlerine kadar havadan atış yapılmasını gerektiren bir tehdit görülmedi ancak keşif uçağı Awacs ile 2 F-16 tedbir amaçlı olarak havada tutuldu.

IŞİD mevzilerine yönelik topçu atışlarına ise devam edildi.

ABD, operasyona desteğini açık biçimde göstermişti.

Rusya’dan ve Suriye rejiminden gelen tansiyonu düşük itirazlar ise zımni bir kabule işaret ediyor.

Uzun vadeli planlanan operasyonun henüz başındayız.

Fırat Kalkanı operasyonu, bölgede bu ismin içini bütünüyle dolduracak tedbirlerin yaşama geçmesiyle başarılmış sayılacak.

11 ay önceki Cerablus'tan gizli kamerayla çekim görüntüleri: