Eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan hakkında şok iddia: "Çapan'ı Almanya'dan getirten Veli Küçük'tür. Evinde ilk ziyaret eden kişi ise Adil Serdar Saçan."
Ergenekon'un kirli para trafiği
Gürbüz Çapan, Ergenekon soruşturması kapsamında 27 Eylül 2008'de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çapan'ın belediye ekibinden Bertan Zülaloğlu ile CHP'li Şerafettin Düz, "Çapan'ı Almanya'dan getirten Veli Küçük'tür." dedi. Zülaloğlu ve Düz'e göre Çapan'ı evinde ilk ziyaret eden kişi ise Adil Serdar Saçan.
Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmaktan tutuklu emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, örgütün finansörü olmakla suçlanan eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'la ilişkisine dair yeni iddialar gündemde. Bir dönem Çapan'ın belediye başkan yardımcılığını ve danışmanlığını yürüten Bertan Zülaloğlu ile CHP'li Şerafettin Düz, Çapan'ın Veli Küçük'le tanışıklığının Cumhuriyet Gazetesi'nin ele geçirilmesi sürecindeki ilişkiyle sınırlı olmadığını ileri sürdü. Çapan'ın, kendisinden haraç isteyen örgütlere karşı Küçük'ün korumasına girdiğini savundu. Zülaloğlu'nun verdiği bilgilere göre, 2001 yılında jandarma operasyonunda tutuklanacağı sırada yurtdışında bulunan Gürbüz Çapan'ı geri getirten ve tutuklanmayacağı garantisini veren de Veli Küçük'tü.
Zülaloğlu ve Düz'ün bir başka iddiası da "Çapan'ı tanımam." diyen Adil Serdar Saçan'la ilgili. Saçan'ın doğru söylemediğini anlatan ikili, eski Esenyurt Belediye başkanıyla ilgili birtakım evrakları da kendisinin örtbas ettiğini öne sürdü. Zülaloğlu ve Düz, "Çapan, 2002 yılında Kartal Cezaevi'nden çıktığında kendisini evinde ilk ziyaret eden kişi Saçan'dı." dedi.
Zülaloğlu, "Bunu, kardeşleri Esenyurt'ta gururla anlatıyorlardı. Kurbanlar hazırlanmıştı, Çapan ifadesini verip serbest kalacak, kurbanlar kesilecekti. Çapan, tutuklanmayacağını zannederek Türkiye'ye döndü." iddialarında bulunuyor. "Peki Çapan neden tutuklandı?" sorusunun cevabı da şöyle: "Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanı Hami Çakır, hesapları bozdu. Çakır, operasyon yapıldığı esnada Edirne alay komutanıydı. Hemen sonrasında İstanbul'a tayin oldu. Operasyonu yapan timler de zaten onun ekibiydi. Dürüst bir ekipti o. Çok iyi bir dosya hazırlayarak Çapan'ı DGM'ye tutuklattılar."
Bertan Zülaloğlu, Çapan'ın Küçük'ü nereden tanıdığı sorusunu cevaplarken 1993 yılında yaşanan yolsuzluk iddialarını hatırlatıyor. Zülaloğlu, Çapan'ın belediye başkan yardımcılığını ve danışmanlığını yapmıştı. 1993 yılında Çapan'ı o dönemki partisi SHP İl Disiplin Kurulu'na sevk ettiren kişiydi. Disiplin Kurulu, rüşvet ve yolsuzluk yüzünden Çapan'ın ihracına karar vermiş ancak Genel Merkez'deki Yüksek Disiplin Kurulu bunu kınama cezasına çevirmişti. Zülaloğlu'nun anlatımlarına göre, bu yolsuzluk iddialarının ayyuka çıkması üzerine birçok illegal örgüt Çapan ailesinin çevresini sararak haraç almak istedi. Bunalan Çapan, tanıdığı bir gazeteci vasıtasıyla Veli Küçük'le irtibata geçti ve himayesine girdi.
Veli Küçük'le hisse pazarlığı
Cumhuriyet'in yüzde 10 hissesine sahip olan Gürbüz Çapan, Ergenekon'un finansörü olmakla suçlanıyor. Gürbüz Çapan'ın adı, Cumhuriyet Gazetesi'nin satışı için 'Ergenekon' soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Veli Küçük'le yapılan görüşmede de geçmişti. Çapan'ın satış için, USİAD Başkanı Kemal Özden, Doğu Perinçek, Ferit İlsever, İlhan Selçuk ve Veli Küçük'ü buluşturduğu iddia edilmişti. Çapan, Cumhuriyet hisselerini satmak için Veli Küçük'le pazarlık yaptığını kabul etmiş, görüşmeye Özden'in isteğiyle katıldığını, Küçük, İlsever ve Özden'in, kendisinden Cumhuriyet Gazetesi'nin hissesini ve yine kendisine ait Cumhuriyet TV ile radyosunu almak istediklerini söylemişti. Önerdiği miktar kabul edilmeyince anlaşamadıklarını belirten Çapan'a göre, bu üç isim ulusalcı yayın grubu kurmak istiyordu.