Magazin

Kraliçe gibi karşılandım

Oyuncu Songül Öden, Ürdün’de kraliçeler gibi karşılandığını söyledi.

26 Eylül 2008 03:00
Üç sezon devam eden "Gümüş" adlı dizi, Türkiye’deki başarısının ardından Arap ülkelerinde yarattığı etki ile haber oldu. Mısır’da din adamları, Kıvanç Tatlıtuğ ile Songül Öden’in başrolleri paylaştığı dizi yüzünden ülkede boşanmaların arttığını ileri sürdü. Dizinin çekildiği Boğaz’daki yalıya, Arap ülkelerinden turistler akın etti. Yani Arap ülkelerinde bir "Gümüş fenomeni" ortaya çıktı. Öden bu fenomenin oluşmasını Tempo’ya değerlendirdi:

- Aslen Diyarbakırlı'sınız. İstanbul’a gelişiniz nasıl oldu?
Evet, Diyarbakırlı'yım. Ama çocukluğum ve gençliğim Ankara’da geçti. Hacettepe Üniversitesi’nde okudum. Eğitimim bittikten sonra "Havada Bulut" projesi için İstanbul’a çağrıldım. Çok edebi ve sağlam kadrolu bir projeydi. Sonra Devlet Tiyatrosu sınav açtı. Diyarbakır’a yollandım. Orada 2,5 sene çalıştım. Çok fazla genç oyuncu vardı. "Usta tiyatrocu" diyebileceğim kimse yoktu. Beklentilerimi karşılamayan bir ortamdı. İstifa ettim ve İstanbul’a döndüm. Döndükten bir hafta sonra da "Gümüş" dizisinden teklifi geldi.

- "Gümüş" dizisi İstanbul’a sığmadı, Arap ülkelerine kadar uzandı. Orada da çok tutuldu. Bu kadar ilgi görmesinin sebebi ne?
Bunun birçok sebebi var. Birincisi kültürlerimizin yakın olması... Böyle söylüyorum, çünkü gittiğimde ben de onlara bu soruyu sordum. Aldığım yanıt buydu. Bence, Arap kadınlar Gümüş’ü kendileriyle özdeşleştirdi. Çünkü kocasını çok seven, sadık, kendini geliştirmeye çalışan, hayalleri olan biri Gümüş... Kocası Mehmet ise zengin ve karısına sevgisini ifade edebilen, ondan başka hiçbir şey düşünmeyen biri. Mehmet, onların ideallerindeki erkek modeliydi. Dolayısıyla kadını kendileriyle ve Muhammed’i (Mehmet) hayallerindeki erkekle eşleştirdiler. Bunun dışında İstanbul’u çok sevmişler. Dizideki dedeyi, Fikri Bey’i çok seviyorlar. Dedeye herkesin saygı duyması, bir holding bile işletirken ona danışmaları, dizinin kendilerine en yakın buldukları yönleri...

- Proje önünüze geldiğinde bu kadar çok tutacağını tahmin etmiş miydiniz?
Öyle şeyler düşünmedim. Çünkü reyting hakkında bilgim yoktu. Ben oyuncuydum. Tiyatrodan kopup buraya gelmiştim. Sadece çalıştım. Ve gün geçtikçe bunları öğrendim.

- Bu dizi size biraz da zor günler yaşattı. Kıvanç Tatlıtuğ ile ilişkiniz olduğu iddia edildi. Ve eşinizle (Canberk Ucucu) mahkemelik oldunuz. Bu ilişki doğru muydu?
Sadece işimi yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Bu konuyla ilgili söyleyebileceğim başka hiçbir şey yok.

- "Gümüş" dizisi Arap ülkelerinde ayrılık sebebi oldu. Hatta Kıvanç Bey’e evlenme teklifleri geldi. Siz de bir Arap şeyhinden böyle bir teklif aldınız mı?
Evet, böyle bizi şaşırtan komik tekliflerle karşılaştık. Ama hiçbir zaman, bir dizide yaşanan ilişki yüzünden evliliklerin çatırdayacağına inanmıyorum. Başka bir neden vardır. Dizi bahane olmuştur.

- Kıvanç Tatlıtuğ, Lübnanlı sanatçı Rula Said'in klibinde oynadı. Size de böyle teklifler geldi mi?

Geldi, gelmez olur mu? Artık biz de oranın camiasına katıldık. Çok güzel ve bizi heyecanlandıran teklifler geliyor. Bir şeyler yapmaya başladık. Hep birlikte göreceğiz ne olduğunu...

- "Vazgeç Gönlüm" dizisine nasıl dâhil oldunuz?
Bir yıl boyunca dizi projesi yapmak istemedim. Ve gelen projelere de sıcak bakmadım. Çünkü tiyatro yapmak istiyordum. Ama ajans patronum Gaye Sökmen’in sezgileri ve isteği doğrultusunda bu dizi oldu. Kabul etmem için çok çaba gösterdi. Bir de kadro çok kaliteliydi. Murat Han’ın oyunculuğunu beğeniyordum zaten.

- Canlandırdığınız Ezra nasıl biri?
Törenin dayattığı kuraları reddeden, savaşçı, kan davası güden bir aileden kendini soyutlayıp, okumak için çaba gösteren biri... Bana "Kardelen kızları"nı anımsatıyor. Bu yüzden çok saygı duyuyorum.

- Sinemayı düşünmüyor musunuz?
Birçok senaryo geldi. Ama hiçbiri içime sinmedi. Hem tiyatro hem de sinema benim için çok önemli... Bu yüzden içime sinen bir proje olana kadar beklemeye devam edeceğim. Sonradan utanacağım, rahatsız olacağım bir projede yer almak istemiyorum.

- En son "Kadıncıklar" adlı bir tiyatro oyununda rol aldınız. Tiyatroda yeni bir proje var mı?
Yine Sadri Alışık Tiyatrosu’ndan bir teklif geldi. Beni çok heyecanlandıran bir proje. Çok sevdiğim bir şair olan Attila İlhan’ın şiirlerinden uyarlanmış bir senaryo olacak.

Ürdün’de kraliyet ailesinin korumaları karşıladı

- Lübnan’da nasıl karşılandınız?
Hollywood yıldızı gibi karşılandım. Ürdün’e gittiğimde kraliyet ailesinin korumaları karşıladı. Uçak indiğinde limuzin piste gelip beni aldı. Çok duygulandım gerçekten. Diziye başlarken böyle bir iddiamız yoktu. Belli bir kitlesi olan, mütevazı ve işini çok seven bir gruptuk. Bu setten hepimiz çok şey öğrendik. Bunların karşılığını bu şekilde almak çok güzel.

- "Gümüş"ün turizme de katkısı oldu.
Evet. Mardin’e gidiyorum, Mardin Valisi teşekkür ediyor. Çırağan’a gidiyorum, oranın müdürü teşekkür ediyor. Ürdün’de kraliyet ailesiyle sohbet ederken, prensesler “Bize böyle güzel anlar yaşattığınız için çok sağ olun” diyorlar. Bu, çok gurur verici.