Koronavirüs

Koronavirüs'ü yenen Prof. Özyaral yaşadıklarını anlattı: O kadar hızlı ilerliyor ki inanamazsınız

14 Nisan 2020 22:02

Koronavirüs tedavisinin ardından iyileşen Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Oğuz Özyaral, "Bu virüs tak diye vuruyor sizi. O kadar hızlı ilerliyor ki inanamazsınız. Kendisinde bir değişiklik fark ettiğinde insanların hastaneye geç gitmemesi çok önemli" dedi. 

Koronavirüsü yenen Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Oğuz Özyaral, yaşadığı süreci RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında anlattı.

 

Koronavirüsün Türkiye’de ilk çıktığı 10 Mart’tan sonra TV’lerde halk sağlığı konusunda uyarıyla tanınan Prof. Özyaral, virüsü nerede ve kimden kaptığını bilmediğini anlattı:

'Virüsle tanıştık ama sevişmedik, anlaşamadık gönderdik'

“Ben virüs çıktığı günden itibaren 20 gün aralıksız TV, radyo yayınlarına çıktım. Toplam 78 saat. İnanılmaz bir tempoydu. Belki günde 4-5 kere medya kuruluşlarına gittim. Hangi araca bindim, kimlerle görüştüm hiç bilmiyorum. Bir gün vücudumda bir değişiklik fark ettim. 3 kez üst üste ter boşaldım. Ateşim 38’den aşağı inmedi. Hemen hastaneye gittim tomografi çekildi. Bir baktık ki akciğer üzerinde lezyonlar var. Korona bana oradan bakıyor. Ben aşağı iniyorum diyor. Tedavi uygulanmaya başlandı ama cevap alamadık. Ben buna rağmen hiç moralimi bozmadım. Tansiyonum nabzım bu nedenle hep düzgündü. Ama kan testlerim kötü çıkınca Çin’den Sağlık Bakanlığı tarafından getirilen ilacı yüklü dozda kullanmaya başladık. C vitamini yüklemesi de yapıldı. 5 günlük tedavi ile vücudun antikor üretmeye başladığı anlaşıldı ve beni eve gönderdiler. Şimdi dinlenip tamamen iyileştikten sonra serum bağışında bulunacağım. Birkaç kişinin hayatına dokunursak ne mutlu. Virüs bitti gitti. Yolcu ettik. Tanıştık ama sevişmedik. Anlaşamadık gönderdik...”

'Millet güneşi görüyor, hoppa dışarı'

Prof Özyaral, sokağa çıkma yasağıyla ilgili yaşananlara ise yayında şöyle tepki gösterdi:

“Millet güneşi görüyor hoppa dışarı. Ya bizim çocukluğumuzda sokağa çıkma yasağı denilince çıt çıkmazdı evde. Baktım millet kuruyemişçi baklava kuyruğunda. Ya iki gün baklava yemesen ne olur? İnsanlar sinir krizi geçirdiler. Ama dikkat ettiniz mi o kuyruklara girenler arasında hiç kadın yoktu. Çünkü Türk kadının evinde mutlaka iki paket makarna, un vardır. Bir hamurla neler yapar kadınlar inanamazsınız..”

Atilla Güner’in “İnsanlara nasıl bir uyarı yaparsınız?” sorusuna ise Prof. Özyaral’ın yanıtı şöyle oldu:

“Yahu bu virüs tak diye vuruyor sizi. O kadar hızlı ilerliyor ki inanamazsınız. Kendisinde bir değişiklik fark ettiğinde insanların hastaneye geç gitmemesi çok önemli. Kendinde hastalık olduğunu saklayıp kaçanlar bunu en ağır geçirenler oluyor. Virüsle mücadelede sağlık sektörümüz çok iyi durumda. O kadar kaliteli bir sistem oturtuldu ki mahalle bazlı sağlık hizmeti alabiliyor bizim insanımız.”