Altındağ, geçtiğimiz hafta yaşananların ardından gözünü Suriyeliler’in dükkânlarını yeniden açmaya hazırlandığı Cuma gününe çevirdi. Suriyeli esnafın büyük bölümü, yağmalanan, taşlanan dükkânlarını temizlemek için birkaç gün önce ilk kez sokağa çıktı. Esnaf, cumaya kadar dükkânların açılmasına izin verilmediğini söylese de Ankara Valiliği’nin böyle bir kararı bulunmuyor. Mahalledeki Türk esnaf ise işlenen cinayetin protesto edilmesinin doğru olduğunu düşünse de özellikle mahalleye sonradan gelen kalabalık gruba işaret ediyor. Bu grubun tamamen yağma ve hırsızlık amaçlı olarak mahalleye geldiğini düşünen esnaf, bir yandan yaşanan sıkıntılara dikkati çekiyor bir yandan Suriyeliler’in sokağa çıkmamasının işlerini nasıl bozduğunu anlatıyor.
Ankara Altındağ’da 18 yaşındaki Emirhan Yalçın'ın bir parkta öldürülmesiyle başlayan, Suriyeliler’in ev ve dükkânlarının saldırıya uğraması ile boyutlanan olayların üzerinden bir hafta geçti. Olayların yaşandığı Önder, Ulubey ve Battalgazi mahallerinde mahalle sakinleri ve esnafla yaşananları konuştuk.
18.00'de tüm dükkânlar kapanıyor
Suriyelilerin bir kısmı bugünden itibaren mahalleye gelerek hasar gören dükkânlarını temizlemeye başladı. Polisin özellikle Şehit Rafet Sever, Bostancık ve Selçuk caddelerinde yoğun güvenlik önlemleri sürüyor. Akşam saatlerinden itibaren cadde ve bağlı sokaklara giriş kontrollü bir şekilde sağlanıyor. Türk esnaf da saat 18.00'den itibaren dükkânını kapatıyor.
Öldürülen Emirhan Yalçındağ’ın fotoğrafı 1017. Sokak'a asıldı
Valilik kararı yok ama dükkânlar kapalı
Bölgedeki esnaf, Suriyelilerin dükkânlarının valilik kararıyla kapatıldığını ve yeniden açılması için valilikten haber beklendiğini söylüyor ancak valiliğin bu yönde bir kararı bulunmuyor. Zarar gören ev ve dükkânların tamamı valilik ve belediye ekipleri tarafından onarıldı. Onarım çalışmasının büyük oranda tamamlandığı görülüyor.
“Korkudan evden çıkamadık”
Bir hafta sonra evinden çıkabilen Suriyeli Mahmud Rajvani, dükkânını temizlemeye gelen Suriyeli esnaflardan. Rajvani'nin dükkânı, Emirhan Yalçındağ’ın boydan boya fotoğraflarının asılı olduğu 1017. Sokak'ta bulunuyor. 7 senedir Altındağ'da market işlettiğini ve bugüne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadığını ifade eden Rajvani, T24'e şunları söyledi:
"Biz zaten arkadaşız, dostuz. Bugüne kadar bu mahallede hiçbir sıkıntı yaşamadım. Ama o gün olaylar başladığında dükkânımızı kapatıp, kardeşimle eve gittik. O sırada evdeydim. Bir hafta korkudan evimizden çıkamadık.
Dükkânımdan 80 bin TL'lik mal çalınmış
Ekmek bile çok zor bulduk. Şimdi diğer Suriyeli arkadaşlardan haber aldım, 'Dükkânınıza gidin, temizlik yapın ama sakın satış yapmayın' dediler. Bugün dükkânı temizleyeceğiz. Açmak için de haber bekleyeceğiz. Dükkânımdan hırsızlık yapılmış, komşular görüntüleri de almış. En az 80 bin TL'lik mal çalınmış. Benim zaten borcum var, ben ne yapacağım?"
Yeteri kadar önlem alınmadı
56 yıldır Battalgazi Mahallesi'nde yaşadığını ve 21 senedir de dükkânı bulunduğunu belirten esnaf Musa Güvercin ise son dönemlerde özellikle parklarda çok fazla olayın yaşandığını ancak yeteri kadar önlem alınmadığını savundu. Müşterilerinin birçoğunun Suriyeli olduğunu ancak şimdi iş yapamadığını ifade eden Güvercin, şunları söyledi:
Dışarıdan geldiler
"Normalde dükkânımı sabah 8'de açardım. Şimdi öğlene doğru açıyorum. Çünkü kimse gelmiyor. Olaylar, mahallelinin cinayete tepkisiyle başladı. İlk başta sıkıntı yoktu. Fakat, sonrasında dışarıdan kalabalıklar gelince ev ve işyerleri taşlanmaya başlandı. Dışarıdan gelenlerden dükkânları yağmalayanlar oldu. Valiliğin burada tek hatası, parklarda yeterince güvenlik önlemi alınmaması oldu. Daha önce de çok olay oldu. Bunları görüp önlem almalıydılar.
"Benim dükkânıma da zarar verdiler"
Şehit Rafet Sever Caddesi'nde kasap dükkânı bulunan Mevlüt Öksüzoğlu ise ev ve işyerlerine zarar verilmesini doğru bulmadığını belirterek, "Keşke olmasaydı, keşke başka türlü tepki verilseydi" dedi. Dükkân ve evlere verilen zararın vatandaşın cebinden çıkacağını ifade eden Öksüzoğlu, şöyle konuştu:
"İlk gelen grup, dükkânlara zarar vermiş, doğru mu değil ama ondan sonra saat 22.30 civarı gelen daha kalabalık grup sırf hırsızlık için gelmiş. Her dükkâna zarar verdiler. Benim dükkânım da zarar verdiler. Yağmalamak için gelmişler.
"Suriyeliler de denetlensin"
Kesinlikle düzenleme olması şart. Bu ülkelerde yaşamalarını istesek de istemesek de artık bizle birlikteler. Daha tertipli, düzenli, bizim kurallarımıza uyarak yaşasınlar. Ben burada geçen ay 19 bin 500 TL KDV ödedim. Ben vergi öderken kasap, bakkal açıyor hiçbir ruhsat, denetleme, kontrol yok."
Taksiciler: İkinci grup yağma için geldi
Ulubey, Önder ve Battalgazi mahallesinde taksicilik yapan esnaf da yaşananlardan dolayı mağdur olduklarını belirtti. Tepki görmekten çekindikleri için isim vermek istemeyen taksiciler, neredeyse bütün müşterilerinin Suriyeli olduğunu bu yüzden bir haftadır iş yapamadıklarını ifade etti. İsmini vermek istemeyen bir taksici ise, "Tepki gösterilmeliydi ama Suriyelilerin kaçmasına neden olacak kadar ev ve işyerlerinin taşlanması hiç doğru olmadı. Mahalleye ikinci gelen grubun büyük oranda provokasyon ve yağmalama için geldiğini düşünüyoruz" dedi.
“Bin liralık evi Suriyeliye 5 bine veriyorlar”
15 senedir Şehit Rafet Sever Caddesi'nde kuaförlük yapan Fatma Nurcan da kiralarla ilgili yaşadıkları soruna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"2018'e kadar mahallede çok bir sıkıntımız yoktu. Özellikle son üç yıldır burada Suriyeli nüfusu yoğunlaşmaya başladı. Kira fiyatları da bir anda arttı. 1000 TL'lik evleri Suriyelilere 5 bin TL'ye kadar kiralar vermeye başladılar. Benim Suriyeli müşterilerim de var gelip gidiyorlar, bugüne kadar o anlamda bir sıkıntı yaşamadım. Ama ekonomik olarak Suriyelilerden dolayı zor duruma düşüyoruz. Diğer yandan Suriyeliler dükkân açtığında hiçbir denetime tabi olmuyorlar: Bizim verdiğimiz vergileri vermiyorlar, bu yüzden sıkıntıdayız. Şu anda zaten birçoğu gitti mahalleden, gelirler mi tekrar bilemiyoruz."