Yaşam

Korkunç cinayete şok edici ifadeler

İzmir'in Bornova İlçesi'nde 3 yıl önce, bir çiftlik evinde 4 kişinin işkence edilerek öldürülmesiyle ilgili organize suç örgütü lideri ve üyelerinin yargıla

08 Nisan 2010 03:00
T24- İzmir'in Bornova İlçe'sinde 3 yıl önce bir çiftlik evinde 4 kişinin işkence edilerek öldürülmesiyle ilgili yapılan duruşmada, hakkında 4 kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istenen Yıldırım Özkahraman savunmasında, “Hepsini tek tek ben öldürdüm. Ama öldürmeden önce Kelime-i Şahadet getirttim” dedi. Bu savunma, duruşma salonunda bulunan ölenlerin yakınlarını ve diğer dinleyicilerin kanını dondurdu.


Altındağ'da geçen Temmuz ayında bir çiftlik evine yapılan operasyonda, çiflik evinde 4 kişinin 2007 yılının Mart ayında işkence edilip öldürüldüğü, cesetlerinin bidonda yakıldığı ortaya çıkmıştı. Bu olayla ilgili davanın ilk duruşması, İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya, davanın tutuklu 10 sanığı ile tutuksuz yargılanan 24 sanık ve ölenlerin yakınları katıldı.


Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianamenin okunmasıyla başlayan duruşmada, organize suç örgütü elebaşı olduğu öne sürülen Yıldırım Özkahraman için, ‘Mustafa Dinç, Cenk Çelik, Fevzi Aluç ve Mehmet Özer'i tasarlayarak öldürülmesine iştirak etmek suçundan’ 4 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi. İddianamede çete lideri Özkahraman'ın ayrıca ‘silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek’, ‘konut dokunulmazlığının ihlali’, ‘silahla ve birden fazla kişiyle, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’, ‘silahlı tehdit’, ‘nitelikli yağma’ “Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet’ suçlarından toplam 101 yıl hapis cezası istendi.


İddianamede öldürme olaylarına karıştıkları belirlenen Esat Beşok, İsmet Ülçay'ın da yer aldığı çetenin 10 üyesi hakkında, 4'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, cinayete iştirak edip suçu üstlendiği kaydedilen Haki Gürboğa için de 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilirken, ayrıca karıştıkları suçlardan da cezalandırılmaları talep edildi. Diğer yandan, ruhsatsız tabanca taşımak suçundan yakalanan örgüt üyelerine yardım ettikleri, sahte evrak tanzim ettikleri iddia edilen 5 polis memurunun da silahlı suç örgütüne yardım etmek suçundan cezalandırılmaları istendi.


İddianameden kısaca okunmasından sonra sanıklardan çete lideri olduğu iddia edilen Yıldırım Özkahraman'ın savunması alındı. Özkahraman, 4 kişiyi öldürdüğünü itiraf ederek savunma yaptı. Özkahraman, bu kişilerle aralarında alacak meselesi olduğunu, kardeşi Ayhan Özkahraman’ın, M.E.'nin talimatıyla ölen 4 kişi tarafından dağa kaldırıldığını, daha sonra da İsmet Ülçay'ı lokantada bacağından vurduklarını belirtip, “Hepsini kendim öldürdüm. Öldürmeden önce de Kelime-i Şahadet getirmelerine izin verdim” dedi.


Duruşma salonunda bulunan ölenlerin yakınlarını ve diğer dinleyicilerin kanını donduran bu savunma üzerine mahkeme başkanı, “Ölmeden önce başka ne dediler?” diye sordu. Özkahraman, ölenlerin yakınlarının duruşma salonunda olduğunu bildiğini ve daha fazla bu konuda konuşmak istemediğini söyledi. Duruşma daha sonra diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.


ÇİFTLİKTE MAHKUM ODASI KURMUŞLAR


İzmir'de ‘Sinemacılar Kralı’ olarak bilinen Yavuz Çamlıca ve kardeşi Bülent Çamlıca'yı öldürdükleri gerekçesiyle üyeleri cezaevinde bulunan Beşok grubunun yerine silahlı faaliyette bulunan çete elemanlarının kendilerine direnen kişileri çiftliklerinde ‘Mahkum odası’ olarak adlandırdıkları yere götürüp işkence yaptıkları ortaya çıkmıştı. Çete elamanlarının, ihtilafa düştükleri Cenk Çelik, Mustafa Dinç, Mehmet Özer ve Fevzi Aluç'u, 2007 yılının Mart ayında Yeşilyurt Semti'ndeki evlerinden kendilerini polis olarak tanıtarak kaçırdıkları anlaşılmıştı.


Çete elemanlarının ahırda, kurbanlarını Filistin askısına alıp işkence yaptıkları saptandı. Dinç ve Çelik'i öldürenlerin, bir gün sonra da Mehmet Özer ile Fevzi Aluç'u öldürdükleri ardından ahır içerisine gömdükleri tespit edildi. Çetenin aradan 10 ay geçtikten sonra polisin cesetleri bulabileceği ihtimali üzerine Mehmet Özer ve Fevzi Aluç'un, kemiklerinin topraktan çıkarıp variller içerisinde yakıp tekrar gömdükleri de ortaya çıktı.