Yazar Hasan Uygun’un toplumun gözünde sokak köpeği kadar değeri olmayanları anlattığı kitabı “Köpek Yarası” raflarda yerini aldı. Kafka’nın böcek metaforuna benzer şekilde, Uygun da kahramanlarını köpekleştiriyor.
Liber Kitap’tan çıkan “Köpek Yarası”, sistemle sorunu olan ötekilerin hikayelerini anlatıyor. 171 sayfadan oluşan kitabın kapak tasarımı Gökhan N. Gül’e ait. Kitapta “Çok bekledim, ama geçmedi; bazı yaralar zamanla kapanmıyor çünkü” diyen Hasan Uygun’un öykülerinin genelinde yaralarını bile isteye kanırtan karakterler yer alıyor. Böylelikle görünür bir hale geliyorlar.
Kitabın arka kapak yazısı şöyle:
Delilik ile naiflik arasında yaşayan, bilinçli olarak sisteme dahil olmayan ötekilerin öyküleri, kısacık anların toplamı Köpek Yarası.
Kent insanının yabancılaşmasını ve edilgen ruh halini geçen yüzyılın başında Kafka kahramanını böcekleştirerek anlatıyordu. Hasan Uygun ise kahramanlarını köpekleştiriyor bir anlamda. Toplumun gözünde sokak köpeği kadar değeri olmayan insanların yaralarını deşiyor. Köpekleştirmek, Kafka’nın “Dönüşüm” öyküsündeki gibi bir böcekleşme metaforudur elbette. Köpekler yaralarını yalayarak iyileştirirler. Sürekli yaşamına müdahale edilen, kendine yabancılaşan edilgen insanın da durmadan yaralarını kaşıması, kanatması bundandır.
Sistemle uyumlu; ev, araba, kariyer, yat-kat özlemi içinde olan insanı bulamazsınız Hasan Uygun’un öykülerinde. Küçücük dünyalarının büyük gelgitlerini göstermek için çırpınan, yazgısına şapka giydiren, sorumluluktan kaçan, “adam” olmayı, sahip olmayı reddeden bireyi anlatıyor. Her yerde olup da hiçbir yere ait olamayan, geçmişini, şimdisini sorgulayan sıradan insanı... Bazen terk etmişler, bazen de terk edilmişler. Daha da önemlisi yaşamın en uçlarına itilmişler bir şekilde. Sartre’ın “Cehennem başkalarıdır” sözünü hatırlatırcasına...
Hasan Uygun kimdir?
1970 yılında, Edirne’nin Meriç ilçesinde doğdu. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Muhasebe Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olduktan sonra, önce bir kitapevinde satış elemanı olarak daha sonra ise çeşitli yayınevlerinde editör olarak çalıştı. “Misafir” isimli ilk öyküsü Düşler Öyküler dergisinde yayınlandı. Halen bir yayınevinde editörlük yapmaktadır.